İzmir'in Ziyaret Edilmesi Şart Olan 3 Önemli İbadethanesi

İzmir, tarihi ibadethaneleriyle farklı inançların uyum içinde yaşadığı bir kültürel mozaik sunuyor. Şehirdeki üç önemli yapı, bu dini çeşitliliğin ve birlikte var olmanın güzel bir örneğini sergiliyor. Gezginler için bu ibadethaneler, hem mimari açıdan hem de çevresiyle sunduğu derin anlamlarla keşfedilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Santa Maria Katolik Kilisesi

Pasaport semtindeki Halit Ziya Bulvarı’nda yer alıyor. 1341–1400 yılları arasında Fransisken rahiplerce kurulan ilk yapı, 1688’deki deprem sonrası yıkıldı. Bugünkü kilise 1692’de inşa edilmeye başlanıp 1698’de ibadete açıldı. 1889 yangınından sonra Avusturya desteğiyle yeniden düzenlendi. İç mekanında Gotik tarzda sivri kemerli pencereler ve narteks, dışarıdan bakıldığında ise yalın bir cephe dikkat çekiyor.

Hisar Camii

Kemeraltı Çarşısı içinde yer alıyor. İzmir’in tarihî camilerinden biri. 1592’de Aydınoğlu Yakup Bey’in oğlu Yakup Bey tarafından yaptırılmış. Mimarisinde klasik Osmanlı üslubu dikkat çekiyor. Büyük merkezi kubbesi, yan kubbeleri ve iç süslemeleriyle öne çıkıyor. Avlusunda şadırvan ve medrese yapıları da bulunuyor. Hem ibadet hem ziyaret için açık.

Beth Israel Sinagogu

1905’teki padişah izniyle başlanıp 1907’de açılmış. Kültürel ve mimari değeri yüksek. Yapıda masif maun ahşap tevah (besmele kürsüsü) ve ehal akodeş (Tevrat sandıkları) var. Alt kat cemaat, üst kat kadın bölümü için planlanmış; toplamda yaklaşık 600 kişilik yer bulunuyor. İç düzenleme, 1950’lere kadar devam etti.

İLGİLİ HABERLER