İslam Ülkelerine Yönelik Ayrı Yaklaşımlar: İsrail'e Uygulanan İstisnai Metinler

Trump'ın açıkladığı 20 maddelik Gazze planının, Netanyahu'nun Beyaz Saray ziyareti öncesinde ve sonrasında değişiklikler gösterdiği anlaşıldı. Bu durum, özellikle Katar ve Pakistan tarafından planın mevcut şeklinin kabul edilemez olduğu yönünde eleştirilerle karşılandı.

ABD Başkanı Donald Trump, “Gazze Planı” adı altında 20 maddelik bir öneri sunmuş olsa da, bu planın gerçekte iki farklı versiyonunun olduğu gün yüzüne çıkmıştır. İlk versiyon, Türkiye dahil olmak üzere sekiz Müslüman ülkeye daha ılımlı ve barışa yönelik bir formatta sunulmuşken, Netanyahu ile yapılan gizli görüşmelerden sonra İsrail'in lehine haliyle değişiklikler geçirmiştir. Gazze planına verdiği destekle dikkat çeken bu ülkelerden Katar ve Pakistan, söz konusu plan hakkında rahatsızlıklarını dile getirmiştir.

Kritik Toplantı ve Planın Değişimi

Washington'da gerçekleşen altı saatlik kapalı bir toplantıda, ABD'nin üst düzey yetkilileri ile İsrail Başbakanı Netanyahu bir araya geldi. Bu toplantıda, Trump'ın damadı Jared Kushner ve özel elçi Steve Witkoff gibi önemli isimlerin yanı sıra Netanyahu'nun danışmanı Ron Dermer de yer aldı. Toplantı sonunda Yapılan görüşmelerde Netanyahu'nun, Gazze'den çekilme takvimi ve güvenlik şartlarıyla ilgili öne çıkan maddelerde önemli değişiklikler sağladığı bildirildi. Görüşmelerden çıkan sonuçlar, iki farklı versiyonun nasıl ortaya çıktığını daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.

İki Farklı Planın Belirgin Farkları

İlk olarak yapılan görüşmelerde, Gazze'nin yeniden inşası, çatışmaların sona ermesi gibi barışa yönelik maddeler dikkat çekerken, Netanyahu ile yapılan görüşmeler sonrasında plan sertleştirildi. İlk versiyonda, insani yardımın BM ve Katar aracılığıyla sağlanması, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı gibi meseleler öne çıkıyordu. Ancak daha sonrasında ortaya çıkan Netanyahu sonrası versiyon, Gazze’nin terörden arındırılması, Hamas’ın siyasi alandan dışlanması ve uluslararası denetim altında bir güvenlik gücünün kurulması gibi maddeler içeriyor. Bu durum, planın esas amacını sorgulayan gözlemciler tarafından "barış kılıfıyla işgal planı" olarak değerlendirildi.

Katar ve Pakistan'dan Gelen Tepkiler

Planın duyurulmasının hemen ardından Katar ve Pakistan'dan planın içeriğine yönelik ciddi eleştiriler geldi. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani, planın amacının savaşı sona erdirmek olduğunu ancak bazı maddelerin müzakereye açılması gerektiğini ifade etti. Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar ise, önerilerinin planda yer almadığını belirterek zorunlu yerinden edilmelerin engellenmesi gibi maddelerin bulunmadığını dile getirdi. Her iki ülkenin bu eleştirileri, bölgedeki barış süreçlerine destek olma iddiasındaki planın; aslında birçok Müslüman ülkenin endişelerini giderme konusunda yetersiz kaldığını göstermiştir.

Aldatma Siyaseti Eleştirileri

Uzmanlar, bu iki farklı versiyonun halka sunulmasının, İslam ülkelerinin desteğini almak adına yapılan bir "aldatma siyaseti" olduğunu savunuyor. Eleştirmenler, planın özünün Filistin’in egemenliğini ortadan kaldırdığını ve Gazze'nin bir tür özel ekonomik bölge haline getirilmeye çalışıldığını düşünüyor. Böyle bir yaklaşımla, İsrail'in güvenlik önceliklerine göre bölgede nasıl bir yeniden şekillendirme gerçekleştireceğinin işaretleri verilmektedir. Dolayısıyla bu durum, Filistinlilerin mevcudiyetini doğrudan tehdit eden bir süreç olarak değerlendiriliyor.

İLGİLİ HABERLER