Cuma hutbesi 5 Eylül 2025 tam metni ve konusu: Diyanet ile bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir?

Konusu her hafta değişen Cuma hutbesi, Müslümanlara önemli mesajlar veriyor. Diyanet tarafından belirlenen konular, güncel olaylar ve İslam'ın temel ilkeleri doğrultusunda şekilleniyor. Bu nedenle milyonlarca vatandaş, camilere gitmeden önce hutbenin konusu ile tam metnini araştırıyor. 5 Eylül 2025 tarihli Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Konusu "İlim Hakkı Bilmektir" olarak belirlenen hutbede, suça sürüklenen çocuklara değinildi. İşte bu haftaki Cuma hutbesi konusu ve tam metni.

Cuma namazı öncesinde sunulan hutbe, imamların cemaatle paylaştığı öğüt ve nasihatleri içermektedir. Her hafta değişen konular, Allah'ın emirlerini ve yasaklarını hatırlatarak toplumun ahlaki ve toplumsal bilincini artırmayı hedeflemektedir. 5 Eylül 2025 tarihli hutbenin başlığı "İlim Hakkı Bilmektir" olup, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır. Hutbenin önemli ifadelerinden biri, "Anne, baba ve toplum tarafından ihmal edilen, manevi değerlerimize göre yetiştirilemeyen, kötülerin insafına terk edilen pek çok çocuk bulunmaktadır." şeklindedir. Şimdi bu haftaki Cuma hutbesinin detaylarına göz atalım.

İlim Hakkı Bilmektir

Değerli Müslümanlar! Yüce dinimiz İslam, tüm bireylere ilim edinmeyi farz kılmıştır. İlim, kişinin kendisini tanıması, Yaratanını bilmesi ve varoluş amacını anlaması için vazgeçilmez bir unsurdur. "İkra" yani "Oku!" emri, ilim takibinin Allah'ın adıyla ve O'nun rızasına ulaşmak için gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Aziz Müminler! İslam'a göre ilim edinmek, yalnızca kariyer veya dünya kazancı için bir çaba değildir. İslam'ın özünde yatan değerlerimizi anlamak ve bu değerlerle hayata yön vermek, ilmin gerçek amacıdır.

Kur'an'ın Merkezinde İlim Anlayışı

İslam ve Peygamber Efendimiz (s.a.s) tarafından bahsedilen ilim, hayatın merkezine Kur'an-ı Kerim’in yerleştirilmesi üzerine kuruludur. Bu anlayış, Allah’ın sevgisini gönüllere aşılamak, yaratana saygı duyarak yaratılanlara merhamet göstermek adına önemlidir. Şiddetin yerini sevgiye, hoşgörüsüzlüğün yerini anlayışa bırakması için toplumsal bir bilincin oluşturulması gerekmektedir. İnançlı ve ahlaklı nesillerin yetişmesi, işte bu değerlerin özünü anlamakla mümkündür. Müslümanlar! İlim, sadece bireysel bir yolculuk değil, aynı zamanda toplumun geleceğini şekillendirecek bir kaynaktır. Yarınlarımızı aydınlatacak olan ilim, sevgi, hoşgörü ve etrafımızdaki insanlara karşı duyulan saygıyla dolmalıdır.

Peygamberimizin İlme Verdiği Değer

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), ilimin değerini en iyi şekilde ifade etmiştir. "Ben, ancak bir öğretmen olarak gönderildim." ifadesiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerinin önemini vurgulamıştır. Mekke'nin zorlu günlerinde Dârulerkam'ı bir ilim merkezi haline getirirken, Medine'de Mescid-i Nebi'yi bilgelik ve irfan yuvası yapmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) "Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi destekleyen ol." diyerek, bizleri sürekli ilme teşvik etmektedir. İlim için yola çıkanların, Allah tarafından cennetle müjdelenmesi, bu konudaki azmin ve kararlılığın ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Toplumsal Eğitimin Önemi

Sevgili Müslümanlar! Zamanımızdaki birçok sorunun kökeninde, çocuklarımızı eğitimde eksik bırakmamız yatmaktadır. Günümüzde, çocuklarımızın daha küçük yaşlardayken bağımlılık tuzaklarına düşmesi, yanlış anlayışlarla yollarından sapması ve akran zorbalığına maruz kalması gibi durumlarla karşılaşmaktayız. Bu olumsuz gelişmeler, ailenin yanı sıra toplumun da sorumluluğunu artırmaktadır. Peygamber Efendimiz'in "Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır." sözü, ebeveynlerin çocuk eğitimi konusundaki üzerine düşen görevlerin ciddiyetini ortaya koymaktadır.

Eğitimde İyi Değerlerin Kazandırılması

Çocukların hangi değerlerle büyütüleceği, onların geleceğini belirleyen en önemli etkendir. Aileden sonra, okulların eğitime katkısı da son derece kritiktir. Aile ve okulda öğretilmeyen sevgi ile saygı, sokaklarda öfke ve şiddete dönüşmektedir. Adalet, merhamet ve edep gibi inceliklerin öğretilmemesi, toplumsal düzensizliklere yol açmaktadır. Bu nedenle evlatlarımızı, Sevgili Peygamberimiz'in ahlakıyla buluşturmak, onların hayatlarına yön vermek için birlikte çaba göstermeliyiz. Ayrıca, okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi gibi olanakları değerlendirmeli, bu derslerin çocuklarımıza kazandıracağı faydayı görmeliyiz.

Kapanış Düşünceleri

Unutulmamalıdır ki, çocuklarımızı iyi bireyler olarak yetiştirmek hepimizin sorumluluğudur. Bu yıl başlayacak eğitim öğretim dönemi, hepimize bu anlamda yeni fırsatlar sunmaktadır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) doğumunun 1500. yılı sebebiyle okullarda düzenlenecek etkinlikler de önemli bir dönüm noktası olacaktır. Eğitim yılının hayırlı geçmesi yönünde dua edelim. Hutbemi, Allah Resûlü (s.a.s) tarafından yapılan şu duala son vermek istiyorum: "Allah’ım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Faydalı ilimleri bana öğret ve ilmimi artır." Bu duygularla, birliğimizin ve beraberliğimizin arttığı, bilgi ve erdemle dolu yarınlara ulaşmayı niyaz ediyorum.

İLGİLİ HABERLER