CHP'nin İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Çatalca'da yapılması planlanan kuvarsit ve kuvars kum ocağı kapasite artışı projesinin İstanbul'un su güvenliği ve Kuzey Ormanları üzerindeki olumsuz etkilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Projenin, özellikle Terkos Barajı’nı besleyen derelerin durumu ve çevre yerleşim alanları açısından önemli çevresel riskler barındırdığına dikkat çekti.
Çevresel Riskler ve Tehditler
Rızvanoğlu, projenin Terkos Barajı’nın su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini ve çevredeki yerleşim alanlarını tehdit ettiğini vurgulayarak, bu durumu giderek artan çevresel riskler bağlamında ele aldı. Yapılan hesaplamalara göre, Çatalca’daki kum ocağı genişletme planı kapsamında en az 24 bin 536 ağacın kesileceği belirtiliyor. Bu durum ise sadece ekosistem dengesi açısından değil, Anayasa’nın 169. maddesi gereğince de oldukça çelişkili bir tablo ortaya koyuyor. Bu madde, ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyete izin verilmemesi gerektiğini ifade ediyor.
Halk Sağlığına Etkisi
Proje alanının, Kalfa ve Akalan köylerine yalnızca birkaç yüz metre uzaklıkta yer alması, bölgenin halk sağlığı açısından büyük riskler taşıdığı anlamına geliyor. İnsan sağlığını tehdit eden toz, gürültü gibi unsurların yanı sıra, çevresel risklerin arttığı bu tür faaliyetlerin daha geniş etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Rızvanoğlu, bu durumda toplum sağlığının göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.
İSKİ'nin Olumsuz Görüşü
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) de projeye dair olumsuz bir değerlendirme yapmış durumda. Kurum, projenin uygulanması durumunda sahadan geçen Büyük Deresi ve çevresindeki vadilerin Terkos Barajı için kritik öneme sahip olduğunu vurgulamış ve madencilik faaliyetlerinin bu su kaynakları için büyük riskler taşıdığını belirtmiştir. Ayrıca, projenin mevcut planlamalarla ve doğal yaşam döngüsü ile uyumsuz olduğunu ifade eden İSKİ, barajın doluluk oranlarının düşmesiyle birlikte bu durumun daha da tehlikeli hale geldiğine işaret ediyor.
Su Güvenliği Endişeleri
Rızvanoğlu, yaz aylarında baraj doluluk oranlarının dramatik bir şekilde düştüğüne dikkat çekerek, İstanbul'un daha fazla su krizine maruz kalmaması gerektiğini vurguladı. "İstanbul'un toplam baraj doluluğu hızla azalıyor. Terkos ve onu besleyen dereler iklim krizi, artan su talebi ve çevresel baskılar nedeniyle zaten tehdit altında" ifadeleriyle durumu daha da net bir şekilde ortaya koydu.
Bakanlığa Yöneltilen Sorular
CHP'li vekil, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sunduğu yazılı önergesinde projenin bilimsel temelleri, çevresel risk değerlendirmeleri ve uzun vadeli su güvenliği stratejileriyle ne kadar uyumlu olduğuna dair 10 maddelik bir soru listesi sunmuş durumda. Bu sorular arasında, kapasite artışının yaratacağı karbon yutak kaybı, toprak kayması riski, toz ve gürültü emisyonları gibi unsurlar için alınacak önlemler de bulunmaktadır.
Kuzey Ormanlarının Önemi
Rızvanoğlu, Kuzey Ormanları'nın İstanbul'un iklim dengesi ve biyolojik çeşitliliği için son derece önemli olduğunu ifade etti. Bu alanların kısa vadeli ekonomik kazançlar uğruna yok edilmesinin sürdürülebilirlik açısından büyük bir hata olacağını belirten Rızvanoğlu, "Kuzey Ormanları yalnızca bir ormancı alanı değil, İstanbul'un su havzalarının sağlığı ve ekosistem dengesi için vazgeçilmezdir" şeklinde açıklamada bulundu.