Hasan Fehmi Bursalı: Her Yıl 140 Trilyon Bölgeden Gidiyor, Bunun Vebali Ağırdır

Çay-İş Sendikası Başkanı Hasan Fehmi Bursalı, ÇAYKUR işçileri için yeni toplu sözleşme sürecine hazırlık yaparken, Doğu Karadeniz'in ekonomik sorunlarının görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı. İşçilerin haklarını savunacaklarını belirtti.

Tüm Çay-İş Sendikası Genel Başkanı Hasan Fehmi Bursalı, ÇAYKUR işçileri için yürütülecek yeni toplu sözleşme süreci öncesinde önemli değerlendirmelerde bulundu. Sendika olarak işçilerin taleplerini güçlü biçimde savunmaya hazır olduklarını vurgulayan Bursalı, Doğu Karadeniz’deki ekonomik kayıpların artık görmezden gelinmemesi gerektiğini söyledi.

“Uzman bir ekiple hazırladık, işçinin hakkını en güçlü biz savunacağız”

Bursalı, ÇAYKUR’da geçici işçilerin yıllardır yaşadığı sorunları kapsamlı bir dosya hâline getirdiklerini belirterek, sürece profesyonel bir ekiple hazırlandıklarını ifade etti.

“Bu işi bilen müdürlerden oluşan uzman kadromuz var. Daire başkanlığı yapmış danışmanlarımız var. İşçi adına mükemmel işler hazırladık” diyen Bursalı, hazırlanan dosyaların gerekirse mevcut sendikayla da paylaşılabileceğini söyledi.

“Yeter ki Doğu Karadeniz’in işçi kardeşleri için doğru bir adım atalım. Bizim egomuz yok, tek odağımız işçi” diye konuştu.

“Her yıl 140 trilyon bu bölgeden çıkıyor; herkesin vebali var”

Bursalı, ÇAYKUR’daki maddi kayıpların bölge ekonomisine ciddi zarar verdiğini belirterek çarpıcı rakamlar paylaştı:

“Her yıl 140 trilyon para gidiyor. Herkes seyrediyor. Bu vebaldir. Bir fabrikada 200 işçi çalışıyor; işçimizin evine 10 ekmek götürmesi gerekirken bu, iki ekmeğe düşüyor. Yazık değil mi? İşçinin cebinde kalacak para 80 trilyon. 140 trilyon bu bölgede kalacak. Bundan daha büyük kazanç olabilir mi?”

Bu tablo karşısında sessiz kalınamayacağını dile getiren Bursalı, “Bu durumu görmezden gelen huzuru mahşerde bunun hesabını veremez” dedi.

“Biz kolay yolu değil, doğru olanı seçtik”

Sendika olarak hiçbir çıkar ilişkisine girmediklerinin altını çizen Bursalı, kendilerine sunulan imkânlara rağmen işçinin hakkını savunmaktan vazgeçmediklerini söyledi:

“Biz kolay olanı seçebilirdik, imkân sağladılar. Ama etmedik. Çünkü biz doğruya inandık. Allah doğrunun gemisini batırmaz. Eğri cezasını çeker.”

Toplu sözleşme sürecinin bölgenin geleceği açısından kritik bir dönemeç olduğunu belirten Bursalı, “Karadeniz’in çocukları olarak bu işi başaracağız” dedi.

“İşçiyi kandırmaya kimsenin hakkı yok”

Açıklamasının sonunda işçi üzerinden siyaset veya çıkar hesabı yapanlara da tepki gösteren Bursalı, herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı:

“İşçiyi aldatmaya, kandırmaya kimsenin hakkı yok. Bu bölgeye, bu insanlara yazıktır. Biz mücadelemizi işçinin onuru için veriyoruz.”

İLGİLİ HABERLER