İkizdere'de ayı saldırıları arıcıları tehdit ediyor, Seyhan devletten yardım bekliyor

İkizdere'de ayı saldırıları, arıcı Durmuş Seyhan’ın geçim kaynağını tehdit ediyor. Üç kez saldırıya uğrayan Seyhan, devletin ilgisizliğinden şikayetçi ve güvenlik önlemleri ile yardım bekliyor. Saldırılar, doğa koruma ve insan güvenliği arasındaki çatışmayı da gündeme getiriyor.

İkizdere'de meydana gelen ayı saldırısı, yerel arıcıların geçim kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ederken, etkilediği bölgede büyük bir endişe yarattı. Gölyayla köyünde arıcılık yapan Durmuş Seyhan’ın evine ve arılık alanına düzenlenen saldırılar, onun için önemli maddi kayıplara yol açtı. Seyhan, yaşadığı olayların ardından isyanını dile getirirken devletin ilgisizliğinden yakınıyor.

Durmuş Seyhan'ın Yaşadığı Saldırılar

Durmuş Seyhan, bu olayın kendisine yönelik üçüncü saldırı olduğunu belirtiyor. Saldırılar sonucu yaşadığı kayıplar karşısında çaresiz kalan Seyhan, "Bana olan bu saldırılar nereden kaynaklanıyor? Suçlu kim? Bu kadar kayıp yaşarken devletin herhangi bir yardımı yok. Arılarım, kovanlarım ve evim yıkıldı; tüm bunların yarattığı tahribatı nasıl telafi edeceğim?" bilgisini paylaşılıyor. Arıcılık, Seyhan için yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda hayatının önemli bir parçası. Ancak bu saldırılar, onun bu alandaki çalışmalarını neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Doğa Koruma ve Güvenlik Zorlukları

Ayrıca, Seyhan'ın yaşadığı sıkıntılar, doğa koruma ile insan güvenliği arasındaki çatışmayı da gözler önüne seriyor. Ayıların yaşam alanlarının daralması, insanlarla olan etkileşimlerini artırıyor ve bu durum, hem hayvanlar hem de insanlar için tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Seyhan, ayıya sahip çıkanların arılarına ve evine yönelik zararlara da sahip çıkması gerektiğini savunmakta. Bu tür durumların sıkça yaşandığı bölgelerde, sadece ayıların değil insanların da güvenliğinin sağlanması için etkili yasaların ve önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Yardım ve Destek Talepleri

Durmuş Seyhan, yaşadığı acı olayın ardından devletin ilgili kurumlarından yardım beklediğini belirtmekte. "Devlet, bölücü bir liderine sahip çıktığı kadar biz arıcılara da sahip çıksa, bu zor günleri atlatabiliriz" ifadesinde bulunuyor. Bu tür baskı ve kayıplarla başa çıkabilmek için destekte bulunulması gerektiğinin altını çizen Seyhan, "Milli servet olarak tanımladığımız arıların değeri nasıl göz ardı edilebilir?" diye sormakta. Kendisi ve benzer durumda olan diğer arıcılar, sadece maddi kayıplarını değil, aynı zamanda yaşama sevinçlerini de kaybetmektedir. Acil ve etkili çözümler bekliyorlar.

İLGİLİ HABERLER