Köy sakinlerinden Süheyla Kanbay, balıkçılığın kendi aile geçmişlerinde köklü bir yer tuttuğunu belirttikten sonra, “Burada kafeslerin kurulmasını istemiyoruz. Bu, bizim için kesinlikle kabul edilemez. Burası Balıkçı köyü olarak biliniyor. Kafesler denizimizi kirletecek, çocuklarımız yüzme imkanı bulamayacak ve balıkların yetişmesi zorlaşacak” şeklinde konuştu.
İsmail Taruz’un Endişeleri
76 yaşındaki İsmail Taruz ise, ağlarını serdikleri alanda kafes sistemlerinin kurulmasının ciddi tehlikeleri beraberinde getirdiğini vurguladı. Taruz, “Kendimi bildim bileli burası balık dalyanıdır. Eğer buraya kafes yerleştirilirse, sadece somon balığı satışı yapılacak, bu durum taze balıkçılığımızı sona erdirecektir” diyerek duyduğu endişeyi açıkça ifade etti.
Nurten Yağcı'nın İzlenimleri
Balıkçı köyünün adını mesleğinden aldığını belirten Nurten Yağcı, kafeslerin kurulmasının köyde büyük sıkıntılara yol açacağını dile getirdi. “Eğer bu kafesler kurulur ise köyümüzün durumu kötüleşir. Biz burayı temiz ve sağlıklı bir çevreyle geleceğe taşımak istiyoruz. Bu köy, balıkçılıkla anılıyor; böyle bir durumda varlığımız tehlikeye girecek” dedi.
Muhtar İsmail Hakkı Kanbay'ın Açıklamaları
Köy Muhtarı İsmail Hakkı Kanbay, kafes projesi ile ilgili şirket yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını belirtti. Kanbay, “Alternatif alanlar önerdik. Örneğin, Artvin’in Arhavi veya Hopa ilçelerinde ya da Rize’nin Gündoğdu bölgesinde bu işin yapılması mümkün. Ancak bizim köyümüzün çevresinin temiz kalması lazım. Karadeniz’in her tarafının kafeslerle kaplanmaması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Köylülerin Mücadelesi
Belirtilen endişeler ve itirazlar doğrultusunda köylülerin, kafes sisteminin kurulmasına karşı hukuki yollarla mücadele etmeye devam ettikleri bildirildi. Yerel halk, hem kendi yaşam alanlarının korunması hem de balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülebilir olması için kararlılıkla haklarını savunmaya devam etmektedir.