Rize Pazar’da Kafes Balıkçılığı Tartışmaları: Bölge Halkı ve Yatırımcı Arasında Denge Arayışı

Rize’nin Pazar ilçesinde kafes balıkçılığı yatırımları, bölge halkı ile yatırımcı arasındaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

Son yıllarda özellikle AK Parti’ye yönelik eleştirilerin biçiminde görülen değişim, bu tartışmaların toplumsal yansımalarını da ortaya koyuyor. Eskiden AK Parti’ye yönelik doğrudan eleştiriler yüksek ses getirmezken, son dönemde sokak sohbetlerinde ve gündelik yaşamda iktidar partisine yönelik eleştirilerin giderek arttığı görülüyor.

Bölge halkının kafes balıkçılığı konusundaki tepkileri ise yalnızca çevresel kaygılardan değil, “ezilmişlik” ve dışlanmışlık duygusundan kaynaklanıyor. Konuya dair yapılan değerlendirmelerde, Fındıklı ve Ardeşen’de Kuzaoğlu adlı iş insanının kafes balıkçılığı yatırımına halkın ve yerel belediyelerin onay vermemesi, tartışmaların merkezinde yer alıyor. Kuzaoğlu, bölgeye ihracat ve istihdam sağlayan bir yatırımcı olarak tanınıyor, ancak yerel halk ve belediyelerle ilişkilerinin sınırlı olduğu belirtiliyor.

Fındıklı ve Ardeşen’de yapılamayan yatırımın Pazar ilçesine kaydırılması, bölge halkında haklarının görmezden gelindiği hissini uyandırıyor. Uzmanlar, bu duyguların göz ardı edilmesinin ileride olası toplumsal gerginliklere yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Kafes balıkçılığına yönelik iddialar

Kafes balıkçılığı eleştirileri genellikle kıyı balıkçılığına zarar verdiği ve turizmi olumsuz etkilediği yönünde yoğunlaşıyor. Ancak uzmanlar, Pazar’daki kafeslerin kıyıdan 1000 metre ve 40-50 metre derinlikte kurulduğunu, balık geçişini engellediği veya kıyı balıkçılığına zarar verdiği iddialarının doğru olmadığını belirtiyor. Yaz aylarında olta balıkçılığı ve amatör ağ ile balıkçılığın devam ettiği, kafeslerin ise bu dönemde faaliyette olmadığı ifade ediliyor.

Turizm ve çevre açısından yapılan eleştiriler de ele alındığında, kafeslerde kullanılan yemlerin soya ve hamsi atıklarından üretildiği, bu atıkların kıyılara ulaşmasının mümkün olmadığı vurgulanıyor. Bölgedeki akıntı yapısı nedeniyle olası atıkların sahile gelmediği de dikkate alınması gereken bir diğer husus olarak öne çıkıyor.

Ekonomik boyut

Türkiye’de kafes balıkçılığı ihracatı hızla artış gösteriyor. Türk balıkları, Avrupa’nın birçok ülkesinde tercih edilen bir ürün hâline gelmiş durumda. Bu durum, hem bölge hem de ülke ekonomisi için önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor. Marmaris ve Bodrum gibi turistik bölgelerde de yoğun şekilde yapılan kafes balıkçılığı, devlet tarafından teşvik ediliyor ve ekonomik getirisi yüksek görülüyor.

Çözüm yolları

Uzmanlar ve bölge temsilcileri, yatırımın ve halkın haklarının dengelenmesi gerektiğini vurguluyor. Fındıklı ve Ardeşen’de yapılamayan kafes yatırımlarının Pazar’a kaydırılması, bölge halkında adaletsizlik duygusu yaratıyor. Bu nedenle yetkililerin halkla diyalog kurması, bölge sakinlerinin endişelerini anlaması ve gerekli düzenlemeleri yapması önem taşıyor.

Uzmanlar, ihracat ve istihdam yaratmanın yanında halkın hak ve duygularının da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Toplumsal gerilimlerin önüne geçmek için diyalog, saygı ve adil uygulamaların esas alınması gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak

Rize Pazar’daki kafes balıkçılığı tartışmaları, bölge halkı ile yatırımcı arasında hassas bir denge kurma ihtiyacını ortaya koyuyor. Yatırımcı, bölgeye ekonomik katkı sağlarken; halk da haklarının gözetilmesini ve karar süreçlerine dahil edilmesini talep ediyor. Uzmanlar, yetkililerin her iki tarafın haklarını dengeli şekilde ele alarak sürdürülebilir bir çözüm üretmesinin, toplumsal huzur ve ekonomik kalkınma açısından kritik olduğunu vurguluyor.

İLGİLİ HABERLER