DİSK Emekli-Sen'in Rize temsilciliğine Filiz Köseoğlu atandı. Bu atama, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekli-Sen Genel Merkezi tarafından gerçekleştirildi. Köseoğlu'nun yanı sıra, yeni yönetim kurulunda İslam Yıldırım, İlyas Gür, Hüseyin Naci Bayraktutan, Berrin Aktaş ve Muzaffer Taşkıran gibi isimler yer aldı. Göreve başlamasının ardından Köseoğlu, emeklilerin yaşadığı ekonomik sorunlara ve sosyal adaletsizliklere dikkat çekti.
Emeklilerin Ekonomik Zorlukları
Köseoğlu, emeklilerin geçim sıkıntısının boyutlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. “2025 yılı maalesef emeklilerimiz için ölüm yılı olmuştur” diyerek, mevcut durumun ciddiyetine vurgu yaptı. Emeklilerin sadece geçim derdi olmadığını, pek çok emeklinin kiralarını bile ödeyemez hale geldiğini ifade etti. Bu noktada, yalnızca maddi zorluklar değil, sosyal güvencelerin de erozyona uğradığına dikkat çekti. Emeklilerin yaşadığı bu zorluklar, birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşamasına neden olduğu için sosyal bir sorun haline gelmiştir.
Hak Arayışı ve Mücadele
Köseoğlu, emeklilerin hak arayışının devam edeceğini belirtti. “'Emekliler rüşvet değil, haklarını istiyor' demek için buradayız” şeklinde ifadede bulundu. Bu cümle, Emekli-Sen’in misyonunun temel taşlarından birini oluşturuyor. Emeklilerin, sosyal güvencelerinin tamamlanması ve ekonomik haklarının güvence altına alınması için verecekleri mücadelenin de altını çizerek, yaşadığı zorlukların sadece bireysel olmadığını, toplumsal bir mesele haline geldiğini vurguladı. Ayrıca, güvence olmadan çalışmak zorunda kalan emekliler için de aktif bir mücadele vereceklerini ifade etti.
Emeklilerin Üretken Rolü
Köseoğlu, emeklilerin toplumdaki üretken rollerine dikkat çekti. "Yıllar boyunca çalışan, alın teri döken emeklilerin; tarlayı eken, çarkları döndüren, gemileri yüzdüren ... gerçeğini haykırmak için buradayız. Çöken sosyal güvenlik sisteminin altında kalan biziz" sözleriyle, emeklilerin kimliklerini ve topluma kattıkları değeri vurguladı. Bu emekçilerin yaşamlarının bir yansıması olarak, sistemin nasıl işlediğini ve alın terinin karşılığının nasıl ödenmediğini gözler önüne serdi. Bu bağlamda, bugsünün oluşmasında emeklilerin uzun yıllar verdikleri mücadelenin ne denli önemli olduğunu ortaya koydu.
Sosyal Adalet Çağrısı
Köseoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kaynak yok diyenler, suyu kurutanlardır; doğayı katledenlerdir; kentleri yaşanılmaz kılanlardır.” Bu ifadeler, mevcut ekonomik koşulların yarattığı sosyal eşitsizliklerin altını çizerken, sistemin işleyişindeki adaletsizliğe de bir atıfta bulunuyor. Gelecek için umutlu bir çağrı yaparak, emeklilerin sesini duyurmak adına mücadele edeceklerini belirtti; “Bugün buradayız, yarın sandıktayız” diyerek, siyasi ve sosyal bilgilendirme sürecine de dikkat çekti. Kendi hakları için sesi olacaklarına dair kararlılık sergiledi ve bu mücadelede yanlarında olan toplumun tüm kesimlerini birleştirme vurgusunu yaptı.