Yatalak hasta olan ve vefat eden babasının tedavi sürecinde ciddi sorunlarla karşılaştığını belirten Keskin, yanlış teşhisler, hasta nakil problemleri ve hastanelerdeki tutarsız uygulamalar nedeniyle adeta isyan etti.
Keskin, babasının tedavi sürecinde karşılaştığı aksaklıkları detaylarıyla anlattı: “Bir doktor, ‘Kanun çıktı, akşam 8’den sonra eve gönderemem’ dedi, ama başka bir hastanede aynı gece eve göndermeye çalıştılar. Tomografi çekildi, yanlış ilaç yazıldı. Babamın hastalığı ciddiydi, ancak gereken ilgi gösterilmedi.” Sağlık hizmetlerindeki bu çelişkiler, Keskin’in güvenini sarsmış durumda.
Yıllardır mücadele veren Keskin, sorunlarını çözmek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 20-30 dilekçe gönderdiğini, ancak sonuç alamadığını ifade etti. “Bakanlığı aradım, polis gönderdiler. 78 saat boyunca ifademizi aldılar ama çözüm olmadı,” diyen Keskin, hukuk mücadelesinde de yalnız bırakıldığını belirtti. “Her doktor kötü değil, ama bazıları sistemli şekilde hastalara kötü davranıyor,” diyerek sistemdeki sorunlara dikkat çekti.
Siyasi mercilerden de destek göremediğini vurgulayan Keskin, “Rize’deki AK Parti binasına defalarca gittim, kimse ilgilenmedi. Güzellik binalarda değil, insanların yaşadığı zorluklara çözüm bulmakta,” sözleriyle sitem etti. Yaşadığı tüm mağduriyetlerin kamera kayıtları ve belgelerle kanıtlanabilir olduğunu ifade eden Keskin, yetkililere çağrıda bulundu: “Araştırsınlar, incelesinler, biz vatandaş olarak adalet istiyoruz.”
Alaattin Keskin’in çaresiz çığlığı, sağlık sistemindeki aksaklıkların ve engelli bireylerin karşılaştığı zorlukların bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. Yetkililerden gelecek adımlar merakla bekleniyor.

