İstanbul - Ahmet Özer'in avukatı: Ay sonuna kadar Anayasa Mahkemesine başvurularımızı gerçekleştireceğiz
Veli GÜLCAN – Ataberk KURT/ İSTANBUL, (DHA)- TUTUKLANAN Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatları Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Savcılık dosyasına ilişkin sundukları taleplerin ardından basın açıklaması yapan avukat Hasan Sınar, "Müvekkilimizin tutukluluğuna yapmış olduğumuz itirazın reddedilmesi birlikte bir Anayasa Mahkemesi süreci de doğmuş oldu. Bu süreci de şu an değerlendiriyoruz ve en geç bu ayın sonuna kadar Anayasa Mahkemesi'ne gerekli başvurularımızı da gerçekleştireceğiz" dedi.
Avukat Hüseyin Ersöz ise, "Burada bizim öncelikli talebimiz sözkonusu delillerin dosyanın içerisindeki delillerin savunma makamıyla yani avukatlarla paylaşılması ve bunlarla ilgili olarak gerekli argümanları ve savunmaları savcılık makamıyla adli makamlarla paylaşma isteğimizdir." şeklinde konuştu.
'PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Savcılık dosyasına sundukları taleplerin ardından avukat Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz basın açıklaması yaptı. Avukatlardan Sınar yakın zamanda Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını belirterek, "Müvekkilimizin tutukluluğuna yapmış olduğumuz itirazın reddedilmesi birlikte bir Anayasa Mahkemesi süreci de doğmuş oldu." dedi.
'HUKUKA AYKIRILIKLARI TESPİT ETTİK'
Avukat Hasan Sınar, "Hepinizin bildiği üzere değerli müvekkilimiz Sayın Prof. Dr.Ahmet Özer 30 Ekim 2024 tarihinden bugüne yaklaşık 20 gündür özgürlüğünden yoksun bırakılmış durumda. Bu özgürlüğünden yoksun bırakılması süreci içerisinde ceza soruşturmasına dair bir takım koruma tedbirleri uygulandı. Kendisi hakkında arama koruma tedbiri el koyma koruma tedbiri ve ne yazık ki sonunda da tutuklama koyma tedbirinin uygulandığını gördük. Bu her bir koruma tedbirinin uygulanmasında ceza muhakemesi kanunundaki en verici hükümlere açıkça aykırı olan son derece vahim birtakım hukuka aykırılıkların varlığını tespit ettik. Bunlarla ilgili olarak yasal başvurularımızı gerçekleştirdik. Müvekkilimizin aslında hiçbir şekilde suç teşkil etmeyen, hiçbir şekilde suç teşkil etmesi düşünülemeyecek, isnat edilen suçun maddi unsur hiçbir biçimde oluşturmayan birtakım soyut ve soyut ve mesnetsiz isnatlarla özgürlüğünden yoksun bırakılmasına ilişkin itirazlarımızı gerçekleştirdik. Bu ilk aşamayı teşkil ediyor." dedi.
'KANAATİMİZ İDDİALARIN YETERLİ SUÇ ŞÜPHESİNİ OLUŞTURMADIĞI'
Sınar, "Müvekkilimizin tutukluluğuna yapmış olduğumuz itirazın reddedilmesi birlikte bir Anayasa Mahkemesi süreci de doğmuş oldu. Bu süreci de şu an değerlendiriyoruz ve en geç bu ayın sonuna kadar Anayasa Mahkemesi'ne gerekli başvurularımızı da gerçekleştireceğiz. Bu ilk aşamanın ardından soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının artık büyük ölçüde tekemmül etmiş olan bu dosyayla ilgili olarak hızlı bir çalışma içerisinde nihai bir neticeye ulaşmasını bekliyoruz. Bizim bu konudaki kanaatimiz müvekkilimiz Sayın Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında ortaya koyulan bu soyut ve mesnetsiz iddiaların hiçbir biçimde suçun oluştuğu noktasında yeterli suç şüphesini oluşturmadığı ve dolayısıyla müvekkilimiz hakkında derhal tahliye ve ardından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi yönünde de. Ancak Sayın Cumhuriyet Savcılığı aksi kanaatte olur ise yeterli suç şüphesine oluştuğu yeterli suç şüphesini gösteren delillerin var olduğu kanaatine ulaşıyorsa da bu takdirde derhal bir iddianame tanzim edilerek kovuşturma safhasına geçilmesi ve müvekkilimizin bağımsız ve tarafsız yargı önünde haklarının dermayan edilmesi suretiyle özgürlüğüne kavuşması üzerine isnat edilen bu suçlardan dolayı aklanarak lekelenmeme hakkının gereği olarak beraat etmesini sağlamak için gerekli hukuksal mücadeleyi vermek istiyoruz. Bu nedenle Sayın Cumhuriyet Başsavcılığını bugün ortaya koymuş olduğumuz başvuruların gereğini yerine getirmeye bu konuda özellikle kısıtlılıkla ilerleyen süreçteki kısıtlılığın kaldırılarak bu iddialara isnatlara tam olarak vakıf olabilmemiz ve buna uygun olarak savunmamızı oluşturabilmemiz için bize imkan tanınmasını talep ediyoruz. Ardından da bir an önce eğer yeterli suç şüphesinin varlığı kanaatine ulaşılırsa iddianamenin tanzim edilerek müvekkilimizle ilgili yargılama sürecinin başlamasına ve bu iddiaları çürütmemiz için bize imkan tanınmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
'TUTUKLAMA TEDBİRİ AMACA HİZMET ETMİYOR'
Ahmet Özer’in avukatlarından Hüseyin Ersöz ise, "Ceza yargılamasının en temel prensibi, adil yargılanma hakkıdır. Herkesin savunma hakkının en etkili şekilde kullandırılması için imkanların sağlanmasıdır. Ancak müvekkilimiz Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ilgili olarak ne yazık ki adil yargılanma hakkına ve savunma hakkına aykırı birtakım uygulamalarla tabii ki karşı karşıyayız. En başta tabii ki şunu da ifade etmek lazım ki sabahın çok erken bir saatinde bir belediye başkanının evine adeta bir özel tim gibi girip orada bir arama ve el koyma işlemi gerçekleştirilmesine kamu hizmeti yapan bir kamu görevlisine yönelik olarak doğru bulmadığımızı bir kez daha burada ifade etmemiz lazım. Fakat bundan sonraki aşamalarda da tabii ki hem dosyanın içerisinde yer alan değerli hocalarımızın imzalamış olduğu bilimsel mütalaada da yer aldığı üzere söz konusu yargılama sürecinin içerisinde adil yargılanma hakkına ciddi anlamda aykırılık oluşturacak ve ileride bütün bu tedbirlerin hepsini tartışmalı bir noktaya taşıyacak olan ve hukukilikten uzak bir noktaya taşıyacak olan birtakım uygulamalarla da ne yazık ki sürecin içerisinde karşı karşıya kalıyoruz. Biraz önce de ifade ettiğim gibi burada hakkında soruşturma yürütülen kişi bir Belediye başkanı. Bu belediye başkanı kamu görevini ifa eden her gün işine giden ve burada halkla iç içe olan bir isim. Bu sebepten dolayı böyle bir tedbirin yani tutuklama tedbirinin böyle bir noktada amaca hizmet etmediğini ve hukukilikten uzak bir temelinin olduğunu bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Ancak tabii ki tüm bunların ötesinde bizler şunu biliyoruz ki hiç kimsenin tabii ki Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yargılanmama gibi bir lüksü yok. Ancak bunun adil, tarafsız ve bağımsız bir şekilde yürütülecek olan bir soruşturma çerçevesinde yapılması lazım" dedi.
'TALEBİMİZ TUTUKLAMAYA GEREKÇE OLAN DELİLLERİN TARAFIMIZA VERİLMESİ'
Avukat Ersöz, kısıtlama ve tutuklama kararı kapsamındaki evrak ve gerekçelerin kendilerine verilmesini talep ettiklerini belirerek, "Bizim bugün burada talep etmiş olduğumuz hem kısıtlama kararı kapsamında olmayan evrakların tarafımıza verilmesi hem de tutuklama kararında gerekçe olan gösterilen hususların ve delillerin de yine aynı şekilde tarafımıza verilmesi talebimiz var. Biraz önce de ifade ettiğim gibi adil yargılanma hakkı ceza yargılamalarında temel olan prensiptir ve buna uygun hareket edilmesi gerekir. Bütün herkesin bu sorumluluğu taşıması gerekir. Bu yargılamaya gölge düşmemesi hakimlerin ve savcıların tarafsız ve bağımsız bir şekilde etmedikleri algısının oluşmaması için zorunlu olan bir prensiptir. Bu sebepten dolayı tabii ki burada bizim öncelikli talebimiz sözkonusu delillerin dosyanın içerisindeki delillerin savunma makamıyla yani avukatlarla paylaşılması ve bunlarla ilgili olarak gerekli argümanları ve savunmaları savcılık makamıyla adli makamlarla paylaşma isteğimizdir.Bu konuyla ilgili olarak bizler tabii ki süreci takip edeceğiz ve bu konuyla ilgili insan hakları boyutuyla Anayasa Mahkemesi'ne bir başvuru yapılması noktasında da girişimlerde bulunacağız. Ancak bu yanlıştan bir an önce dönülmesi Ahmet Özer'e özgürlüğünün iade edilmesi hakka, hukuka, adil yargılanma hakkına ve özgürlük hakkına en uygun yaklaşım olur düşüncesindeyiz. Bununla ilgili olarak da bugün hem vermiş olduğumuz dilekçeler hem de önümüzdeki günlerde yapacağımız başvurularla kapı aralayacak olan birtakım başvurular gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.(DHA)
9368,68%-0,22
34,53% 0,29
36,43% 0,40
2873,85% 1,31
4841,86% 1,22
Rize
18.11.2024