Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara

Atığı olmayan ürün: Kenevir

Atığı olmayan ürün: Kenevir

​​​​​​​Özkaraova, AA muhabirine, kenevirin çok yönlü bir bitki olduğunu, geçmişte Anadolu'da çok sık kullanıldığını söyledi.

Kenevirin geçmişte tekstil, halat ve kumaş üretimi ile tıbbi alanda kullanıldığını anlatan Özkaraova, "Tohumu da ayrıca kullanılmış. Son zamanlarda çevredeki kullanım alanları da keşfedildi. Bununla mucizeleri de ortaya çıktı açıkçası." ifadesini kullandı.

Kenevirin gövde yapısının hızlı şekilde geliştiğinin altını çizen Özkaraova, şöyle devam etti:

“Kenevir, 4 metrenin üzerinde boya ulaşabiliyor. Tabii çeşidine, yetiştirildiği bölgeye ve sulama durumuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Bununla beraber yerin altında da inanılmaz bir kök ağı var, o da 2 metreyi geçebiliyor. Biraz da mucizesi burada yatıyor. Nisan gibi ekiyorsunuz, ağustos, eylül gibi hasat ediyorsunuz. Tohumculuğunu yaparsanız, artı bir ay daha süre ekleniyor tohumun yetişebilmesi için. Gövde ne kadar çabuk büyüyebiliyorsa, atmosferdeki karbondioksidi o derecede alabiliyor. Lif için sık ekim olması isteniyor. 14 santimetre aralıklarla ekilmesi isteniyor. O zaman yabani ot da bitmiyor, dolayısıyla kimyasal ilaçlar da kullanılmıyor.”
"Daha az zirai ilaç kullanılması nedeniyle çevreci tarafını ortaya koyuyor"

Kenevirin ekildiği alanlarda ot öldürücü olarak da kullanıldığını, daha az kimyasal ilaç kullanılmasından dolayı doğaya dost bir bitki olduğunu dile getiren Özkaraova, "Keneviri nöbetleşe ekim yaparsanız, arkasından buğday ya da mısır ekerseniz, onlarda da zirai ilaç kullanmanız gerekmiyor. O kadar güzel baskılamış oluyor. Daha az zirai ilaç kullanılması nedeniyle çevreci tarafını ortaya koyuyor. Kenevir bitkisi 700 milimetre civarında yağış aldığı zaman sulama yapılmasına gerek kalmıyor. Belirli nemliliği olan ortamlarda yetişmesi gerekiyor ve fazla sulama istemiyor." diye konuştu.

Özkaraova, kenevire çevre mühendisliği açısından bakıldığında atığı olmayan bir üretim gibi düşünülebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Çünkü her şeyi kullanılıyor. Lifi zaten tekstil alanında kullanılıyor. Gövdesinden, yani lifi alındıktan sonra kalan odun kısmı inşaat ile sanayi sektöründe ses ve termal yalıtım malzemeleri olarak kullanılıyor. Tohumundan kenevir yağı, biyodizel elde edilebilir. Sıkımdan sonra küspesi, eğer kabuğu çıktıysa gıda sanayisinde, kabuğuyla beraberse o zaman hayvansal yem sanayisinde kullanılabiliyor. Şifa üzerine ezelden beri atalarımızın kullandığı alanı zaten var. Aslında şöyle söyleyebiliriz, kenevirle ilgili asırlardır bilinen şeyleri yeniden keşfediyoruz, bilimsel olarak yeniden ortaya koyabiliyoruz. Avrupa'da bunun önünü açtılar. Endüstriyel kenevirle ilgili daha fazla teşvik alıyor çiftçiler.”