Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Birevim Genel Müdürü Orak: Kiralar gelirin 3’te 2’sini aştı

Birevim Genel Müdürü Orak: Kiralar gelirin 3’te 2’sini aştı

İSTANBUL, (DHA)- Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yüzde 25 kira artış sınırının devam etmemesi gerektiğine yönelik açıklamasının ardından kiracıların durumunu değerlendiren ve çözüm önerilerini dile getiren Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Geçmişte gelirin 3’te 1’ine tekabül eden kiralar, bugün 3’te 2 seviyesinin üstüne çıktı. Barınma sorununu çözmek isteyenler ise kira bütçesinin yarısını ödeyerek ev sahibi olabilmek için tasarruf finansman şirketlerine yoğun ilgi gösteriyor” dedi.

Kira giderinin hane ekonomisini domine ettiğini vurgulayan Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak “Mevcut konjonktürde kiracı kalmak, sürdürülebilir değil. Çünkü kiracılık, barınma ihtiyacını oldukça maliyetli hale getiriyor. Geçmişte gelirin 3’te 1’ine tekabül eden kiralar, bugün 3’te 2 seviyesinin üstüne çıktı. İnsanlar kazandıkları paranın çok ciddi bir kısmını sadece barınma ihtiyacına ayırmak zorunda kalıyor. Öte yandan kredi faiz oranları artış eğilimini sürdürüyor ve bu yöntemle ev sahibi olmak da mümkün gözükmüyor. Gayrimenkul şirketleri daha düşük faizlerle kira öder gibi ev sahibi olma söylemiyle konut satışını artırmaya çalışsa da kira zaten başlı başına hane ekonomisini domine eden bir gider kalemine dönüştü. Bu çıkmazın tek çözümü ise Tasarruf Finansman sistemine dahil olarak dişten tırnaktan artan birikimleri değerlendirmek ve kiraya ayrılan bütçenin yarısı ile kendi evini alabilecek finansmanı sağlamaktır. Keza şu an ev almak için finansmana ihtiyacı olanların çaldığı tek kapı, tasarruf finansman şirketleri oluyor” diye konuştu.

“KİRACILIK MECBURİYET DEĞİL SEÇENEK OLARAK KALMALI”

Areda Survey tarafından gerçekleştirilen Kiracı-Ev Sahibi Algı araştırmasının sonucunu değerlendiren Orak, “Araştırma sonucuna göre, Türk halkının yüzde 77’si ev almanın hayal olduğunu düşünüyor. Yaşamını kiracı olarak sürdürmeyi mecburiyet olarak gören, bunu çaresizce kabullenen toplum yapısı yerine özgüveni ve refah seviyesi yüksek, özgür iradesi ile yaşamını şekillendiren bir toplum yapısı kurgulamalıyız. İçinde bulunduğumuz dönem, kiracılar açısından bir geçiş süreci ve bu süreç pek çok fırsatı beraberinde getiriyor. Kira ödemelerinde zorlanan vatandaşlarımız için bu bir kriz süreci olmakla birlikte aynı zamanda tasarruflarını yatırıma dönüştürebilecekleri bir fırsat dönemidir. Aylık gelirinin makul bir bölümünü tasarrufa ayırabilen her vatandaşımız, faiz, peşinat, ara ödemenin olmadığı Tasarruf Finansman sistemi sayesinde düşük taksitle kısa sürede kendi evinin sahibi olabiliyor” dedi.

“FİNANSAL DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ”

Borçlanmaya dayalı finansal yapının dönüşeceği ve iç kaynaklarla büyümenin teşvik edileceği bir döneme girildiğini söyleyen Orak, “Tüm dünyada enflasyonist baskı ve borçluluk artıyor. Yaklaşık bir asırdır uygulanan ekonomi politikaları, bugünün ihtiyaçlarına çözüm üretemez hale geldi. Gelinen noktada ekonomik sistemlerin ve buna bağlı finansal yapıların dönüşümü kaçınılmaz olacak. Türkiye olarak kendi dönüşüm yolculuğumuzu başlattık ve bu yolculuk finans sektöründeki yapısal düzenlemelerle başladı. Cari açığa neden olan, dış borçlanmayı artıran, reel piyasada kontrolsüz büyüme ve para dağılımlarına yol açan kredilere erişim kısıtlandı. Mevcut ekonomi politikaları ile iç kaynak kullanımını teşvik eden finansal yapıların büyümesi desteklenmeye başlandı. Orta vadede bu finansal dönüşümün yaşanmasını bekliyoruz. Bunun için yani vatandaşın bizim gibi tasarrufa dayalı finansman şirketlerini tercih etmesi için teşvik planlamaları gündemde. Kamu otoriteleriyle gerçekleştirdiğimiz görüşmeler hem Tasarruf Finansman sisteminin desteklenmesi hem de ürün çeşitliliğinin artırılması noktasında olumlu ilerliyor. Söz konusu dönüşümle birlikte ekonomik refahımız artacak, barınma meselesi de dert olmaktan çıkacak” diye konuştu.