Rize Haber
Rize
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL ‘Bahar aylarında burun tıkanıklığı şikayetleri göz ardı edilmemeli’

‘Bahar aylarında burun tıkanıklığı şikayetleri göz ardı edilmemeli’

‘Bahar aylarında burun tıkanıklığı şikayetleri göz ardı edilmemeli’

ANKARA, (DHA)- KULAK Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir”dedi.

Liv Hospital Ankara'dan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, alerjik rinit hakkında açıklamalarda bulundu. Bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını dile getiren Tunca, “Burun tıkanıklığı, sık hapşırık, burun akıntısı, kaşıntılarla gelen hastaların bir kısmında akıntıların sinüslerde birikerek tıkanıklığın etkisiyle boşalamaması ve enfeksiyona ortam hazırlaması, sinüzitle sonuçlanabilir. Alerjik rinit, genetik yatkınlığa eklenen çevre koşullarının da etkisiyle erken dönemde akıntı, kaşıntı, sık hapşırık şeklinde kendini göstermeye başlayan, geç dönemde ise, burun tıkanıklığı şikâyetlerinin uzamasıyla hastaların polikliniğe başvurusunu artıran bir hastalıktır. Hastalar genellikle şikâyetlerinin basit bir nezle gibi başladığını ancak burun tıkanıklığı şikâyetinin bir türlü geçmediğini tarif ederler. Akıntının ve öksürük şikâyetlerinin de çok uzadığı durumlarda beraberinde alerjik astım açısından da göğüs hastalıkları uzmanları tarafından incelenmesi gerekebilir” diye konuştu.

‘ŞİKAYETLERE BOĞAZDA KIZARIKLIK VE AĞRI EKLENEBİLİR’

Alerjik rinitte bakteriyal bir enfeksiyona çoğu zaman rastlanılmadığını söyleyen Tunca, “Muayeneye baktığımızda ise bakteriyel enfeksiyona işaret eden bir bulguya genellikle rastlanmaz ancak burun içerisinde ödem ve tıkanıklık yaratan bulgular ile temiz bir mukus gözlenir. Bu burun tıkanıklığına ek olarak da ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de zamanlaeklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise sinüslerde biriken akıntılar üzerine bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

‘TAT VE KOKU KAYBI YAŞIYORSANIZ SİNÜZİT OLABİLİR’

En yaygın görülen semptomlar hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Tunca, “Akut sinüzit gelişen hastalarda burun tıkanıklığı, koku alımında bozukluk ve buna bağlı tat almada bozukluk, baş ve yüz üzerinde ağrı/basınç, burun veya genizde koyu kıvamlı akıntılar, genizden gelen akıntılara bağlı öksürük ve ses değişikliği gibi şikâyetler görülebilir. Akut sinüzit geçiren bir hastada medikal tedavilerle düzelmeyen, uzayan şikâyetlerdeise, kronik sinüzitler düşünülebilir. Bunlar arasında anatomik olarak burundaki tıkanıklığı artıran durumlar da varsa, hastalarınbir kısmı medikal tedavilerden fayda görmediğinde cerrahi tedavi gereksinimleri de oluşabilir. Alerjik rinit tedavisi ve takibi uygun yapılmasıyla, hasta eğitimi verilmesiyle, sinüziti önleme veya sıklığını azaltmak hastaların büyük kısmındamümkün olabilmektedir. Bu tarz yakınmaların uzaması durumunda hastaların Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi hekimine başvurması, semptomları baskılayarak hayat kalitesini artırmada çok büyük önem taşır” diye konuştu.