Rize Haber
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Güneş vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL ‘Genetik yatkınlık taşıyanlar prostat kanserine karşı dikkatli olmalı’

‘Genetik yatkınlık taşıyanlar prostat kanserine karşı dikkatli olmalı’

‘Genetik yatkınlık taşıyanlar prostat kanserine karşı dikkatli olmalı’

İSTANBUL, (DHA)- PROSTAT kanserinin, genetik yatkınlık ve yaş faktörüyle birlikte artan bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, “Genetik yatkınlık taşıyan bireyler prostat kanserine karşı daha dikkatli olmalı. Bu kişiler 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmalı” dedi.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, özellikle genetik yatkınlık taşıyan bireylerin prostat kanserine karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Aile öyküsünde prostat kanseri bulunan kişilerin 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırmaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Ersöz, diğer tüm erkeklerde ise bu taramanın 50 yaşında başlamasının uygun olduğunu ifade etti.

‘GENETİK YATKINLIKTA RİSK ARTIYOR’

Prostat kanserinin genetik geçiş özelliklerine değinen Doç. Dr. Ersöz, “Ailesinde üç bireyde prostat kanseri olan veya üç nesilde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerde genetik yatkınlık oldukça yüksektir. Özellikle 55 yaş altı iki aile bireyinde hastalığın görülmesi bu riski daha da artırmaktadır. Bu gruptaki hastaların 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA testine tabi tutulmaları oldukça önemlidir. Diğer tüm erkeklerin ise 50 yaşından itibaren yılda bir defa prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmaları önerilmektedir” diye konuştu.

‘OBEZİTE VE SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR’

Prostat kanseri riskini artıran faktörler arasında obezitenin ve sigara kullanımının yer aldığını belirten Doç. Dr. Ersöz, “Metabolik sendromun bileşenlerinden özellikle bel çevresinin 102 cm’den fazla olması, obezite, hipertansiyon ve sigara kullanımı riski artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, obezitenin önüne geçmek ve sigarayı bırakmak oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

‘ERKEN TEŞHİS İÇİN DÜZENLİ KONTROLLER ŞART’

PSA yüksekliği tespit edilen hastalarda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurduklarını dile getiren Doç. Dr. Ersöz, “Eğer hastanın PSA değerleri yüksekse, yaşa bağlı prostat büyümesi veya geçirilmiş prostat enfeksiyonları bu artışa neden olabilir. Bu durumda ileri görüntüleme yöntemi olarak multiparametrik MR’ı tercih ediyoruz” dedi.

Biyopsi yöntemine de değinen Doç. Dr. Ersöz, “Prostat biyopsisinde en güvenilir yöntem MR perineal biyopsidir. Bu yöntemin enfeksiyon riskinin düşük olması ve hedef dokudan en doğru örneklemeyi sağlaması büyük bir avantajdır” diye konuştu.