Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL 'Hangi bölgede yaşıyorsak yaşayalım, depremle yüz yüze gelme ihtimalimiz çok yüksek'

'Hangi bölgede yaşıyorsak yaşayalım, depremle yüz yüze gelme ihtimalimiz çok yüksek'

ERZURUM Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç.

ERZURUM Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özer, Türkiye’de her an depremle karşılaşma riski olduğunu belirtti. Özer, “6-7 büyüklüğünde olacaktan ziyade hangi bölgede yaşıyorsak yaşayalım bir gün depremle yüz yüze gelme ihtimalimiz çok yüksek. Türkiye'de yaşıyorsak her an depremle karşılaşma riskinin farkına varıp afete dirençli kentler yapmalıyız" dedi.

Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Çağlar Özer, 15 ayrı istasyonla ölçümlerde bulunduklarını bildirdi. Erzurum ve çevresindeki fay etkinliklerini istasyonlardan gelen verilerle Deprem Araştırma Merkezi'nde sürekli takip yaptıklarını söyleyen Özer, günlük olarak analizlerin yanı sıra, elde ettikleri verileri akademik araştırmalarda kullandıklarını kaydetti. Özer, ayrıca bölgedeki deprem etkinliğini, zemin yapısını, tektonik koşulları araştırdıklarını da ifade etti.

DOĞU DA ETKİLENDİ

Kahramanmaraş depremlerinden sonra özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde tektonik ve sismotektonik olarak birçok değişim meydana geldiğini belirten Doç. Dr. Özer, “Yer kabuğunun farklı bölgelerinde deprem etkinlikleri gözlendi. Erzurum’da da böyle bir etkinlik oldu. Özellikle Söğütlü bölgesi ve çevresinde geçen yıl nisan ayında hareketlilik oldu. Onu da biz inceledik. Bölgedeki stres koşulları değişti. Çok büyük bir yer hareketi oldu. Kahramanmaraş depremleri yer kabuğunda Doğu Anadolu Fayı’nda ilk etaptaki depremin yayılımlarını izlediğimiz zaman 350 kilometrelik kırıktan söz edebiliriz. İkinci deprem Çardak fayında oldu. Yaklaşık 200 kilometrelik bantta yayıldı. Yer kabuğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde çok ciddi ölçekte etkilendi. Kıtasal kabuk içerisinde olabilecek en büyük depremlerden bir tanesiydi" diye konuştu.

60 BİN DEPREM OLMUŞ

Kahramanmaraş depremleri sonrası Türkiye genelinde hareketlilik olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özer, her yıl ülke genelindeki depremleri raporlayan AFAD'ın Kahramanmaraş bölgesinde 6 Şubat sonrası 60 bin sarsıntının kaydını yaptığını bildirdi. Kahramanmaraş depremleri öncesi AFAD'ın ülke genelinde yılda 25 bin depremi raporladığını söyleyen Özer, şunları söyledi:

“Sadece Kahramanmaraş bölgesinde depremlerin artçısı 60 binin üzerinde. Yer kabuğunda çok ciddi deformasyon olduğu için artçı şoklar ve deprem sonrası stres transferleri sebebiyle farklı bölgelerdeki depremler normal. Biz sürekli deprem ölçümleri yapıyoruz. Aldığımız verileri akademik araştırmalarda kullanıyoruz. Bizim bölgemizde de bir yoğunluk var. Kahramanmaraş depreminin etkileri uzun sürer. Bir yıkıcı deprem meydana geldiğinde artçı şoklarının dağılımı bir yıldan fazla sürüyor. Şu an bir yılı geçti. Van depremlerinin 3-4 yıl artçı şok aktiviteleri Kahramanmaraş depreminin artçı şokları bir süre deha devam edecektir.”

DEPREMLE KARŞILAŞMA RİSKİ

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen felaket sonrası bazı uzmanların yer ve büyüklük vererek deprem olacağına dair açıklamalarını değerlendiren Doç. Dr. Özer, “Aslında depremin yer ve büyüklüğünden ziyade dirençli kentler oluşturmak önemli. 2004 yılında Aşkale ilçesinde orta büyüklük olarak bilinen 5.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Orta büyüklükteki depremde hasar ve can kaybı beklememekteyiz. Aşkale depreminde can kaybı vardı. Dolayısıyla sayılardan, 6-7 büyüklüğünde olacak demekten ziyade hangi bölgede yaşıyorsak yaşayalım, bir gün depremle yüz yüze gelme ihtimalimiz çok yüksek. El birliğiyle afete dirençli kentler planlamalıyız. Nasıl kış şartları ağır olan Erzurum’da giyim kuşamı ona göre revize ediyorsak, Türkiye’de de yaşıyorsak her an depremle karşılaşma riskinin farkına varıp afete dirençli kentler yapmalıyız" dedi.

2 KATINA YAKIN FARK OLUYOR

Yapılaşmada zeminin çok önemli olduğunu vurgulayan Özer, şu uyarıda bulundu:

“Gevşek zeminlerden uzak durmamız önemli. Çünkü her depremden sonra rapor edilen ivme kuvveti var. İvme yer kabuğunun ne kadar titreştiğinin basit bir ölçüsü. Bu ivme raporlarında görüyoruz ki, deprem meydana geldiğinde gevşek zemindeki yerler ile sağlam yerler karşılaştırıldığında arasında 2 katına yakın fark olabiliyor. Bu da demek oluyor ki, aynı depremde zemine bağlı olarak farklı alanlar farklı şekilde etkileniyor. Bunun için sağlam zemine yerleşmemiz gerekiyor. Ovalardan uzaklaşmamız gerekiyor. Sağlam zeminlerdeki deprem ivmeleri gevşek zemine göre çok daha düşük. Sağlam zeminlere yerleşirken deprem kuvvetini azaltmış olacağız."