Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

Kahverengi kokarcanın fındığa zararlı etkileri araştırılıyor

Kahverengi kokarcanın fındığa zararlı etkileri araştırılıyor

GİRESUN (AA) - ATAKAN ÇITLAK - Giresun Üniversitesi Fındık İhtisas Koordinatörlüğünce, kahverengi kokarcanın fındığın fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine olumsuz etkilerinin belirlenmesi ve giderilmesine yönelik araştırma projesi yürütülüyor.

Koordinatör Yardımcısı Doç. Dr. Ali Turan, AA muhabirine, kokarca zararlısının fındık için önemli tehdit oluşturduğunu söyledi.

Turan, kokarcanın fındığın fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla 5 kişilik ekiple araştırma başlattıklarını belirterek, "2023'te başlatılan projede, kahverengi kokarcanın neden olduğu zararları tam olarak ortaya koyup, bu zararlı ile mücadeleye katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Projemiz tamamlandığında elde edilecek sonuçları kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.

- "Küflü ve çürük oranının yüzde 30-40'lara çıktığını gördük"

Fındığın fiziksel özelliklerine yönelik yapılan çalışmalarda, kokarcanın fındığın randıman oranında ciddi kayıplara yol açtığının görüldüğünü anlatan Turan, şöyle devam etti:

"Fiziksel özellikler yönüyle baktığımızda ciddi problemler oluşacağını öngörüyoruz. İlk yaptığımız çalışmalarda, fındığın randımanının 30'ların altına düştüğünü, küflü ve çürük oranının yüzde 30-40'lara çıktığını gördük. Fındık alım esaslarına göre, bu fındıkların alım ve satışlarında ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır."

- "Yağ asitlerinde oksidasyona sebebiyet veriyor"

Turan, fındığın kimyasal özellikleri açısından da incelendiğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Zararlının, fındığın kimyasal özellikleri açısından da ciddi olumsuzluklar yaptığını ilk araştırma sonuçlarında tespit ettik. Kokarca emgi yaptıktan sonra yağ asitlerinde oksidasyona sebebiyet veriyor. Bu oksidasyon parametrelerine de baktığımızda, fındık için kabul edilebilir değerlerin üzerinde olduğunu gördük."

Böceğin emgi yaptığı yerde renk değişimi olduğunu anlatan Turan, şunları kaydetti:

"Aynı bahçeden kokarcanın zarar verdiği ve vermediği örnekler alınarak incelendi. Böcek emgi yaptığı yerde renk değişimi oluyor. Bu renk değişimi, limonlaşma adı ile fındık sektöründe bilinmektedir. Bu zarar görmüş fındıkların yağı incelendiğinde serbest yağ asitliğinin yüksek olduğu görülmektedir. Yani normal şartlarda yüzde 0,4'ün altında olması gereken serbest yağ asitliği yüzde 0,7 üzerine çıkmaktadır. Bu da yağın bozulduğunun göstergesidir. Dolayısıyla emgi sonrasında fındık yağ oksidasyonu olmaktadır."

- Araştırmalarda belli bir aşamaya gelindi

Proje kapsamında araştırmaların devam ettiğini belirten Turan, "Biz bunun hangi aşamada başladığını, nasıl geliştiğini, fındıkta hem fiziksel hem kimyasal özelliklerinde nasıl değişikliklere sebebiyet verdiğini tespit edeceğiz. Belli bir aşamaya da geldi, bazı sonuçları da aldık. Çalışmalarımız devam ediyor. Tamamlandığında sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuna ilan edeceğiz." diye konuştu.

Turan, fındığın doymamış yağ asitleri bakımından çok zengin olduğunun altını çizerek, "İnsan sağlığına, kalp damar ve kolesterole iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu böceğin oluşturduğu zararlar nedeniyle fındığın içerisindeki faydalı besin içeriği de kaybolacaktır." ifadelerini kullandı.

Bahçelerde mutlaka etkin mücadele yapılması gerektiğine dikkati çeken Turan, şöyle devam etti:

"Son dönemde kokarca ile ilgili arazi çalışmalarımız da devam ediyor. Arazi çalışmalarında, Tarım ve Orman Bakanlığının önerdiği ilaçları kullanan çiftçilerin mücadele ile sonuç aldıklarını gördük. Bu yüzden tüm çiftçilerimizden mekanik, kimyasal ve biyolojik mücadeleyi birlikte yürütmelerini istiyoruz. Tarım kuruluşları ve üniversitelerimizden destek almalarında büyük yararlılık görüyoruz."