Rize Haber
Rize
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Koyulhisar'daki heyelanın 20'nci yılı; felaketten kurtulanlar o anları anlattı

Koyulhisar'daki heyelanın 20'nci yılı; felaketten kurtulanlar o anları anlattı

Koyulhisar'daki heyelanın 20'nci yılı; felaketten kurtulanlar o anları anlattı

Eraydın AYTEKİN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)- SİVAS'ın Koyulhisar ilçesinde 17 Mart 2005'te dağdan kayan yaklaşık 20 milyon metreküp toprağın altında kalan 15 kişi, yaşamını yitirdi. Cenazelerine ulaşılamayan ve heyelan bölgesinin yakınlarına kendileri için yaptırılan temsili şehitlikte anılan bu kişilerin yakınları, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi. O gün heyelandan kurtulanlar, yaşananları anlattı.

İlçeye 19 kilometre mesafedeki Sugözü köyünün Kuzulu Mahallesi'nde 20 yıl önce felaket yaşandı. 17 Mart 2005'te, 1650 rakımlı Sorkun Yaylası'nın bulunduğu yamaçtan kayan toprak kütlesi, dağın alt kısmında bulunan 50 konutun üzerini kapattı. Dağdaki hareketi görenler, evde bulunanlara telefonla ulaşıp haber vermeye çalışsa da milyonlarca metreküp toprak kütlesinden kaçamayan Hasan Demir (70), Nuriye Demir (55), Ekrem Demirci (62), Hülya Demirci (23), Recep Demirci (57), Meliha Demirci (51), Abdullah Demirci (62), Selahattin Demirci (43), Ziya Demirci (75), Hüsnü Demirci (83), Hatice Çiçek (79), Arife Karaduman (75), Arife Gülfiden Karaduman (6), Aliye Özdemir (78) ve Samiye Özdemir (17) hayatını kaybetti.

Olay sonrası birçok şehirden Kuzulu Mahallesi'ne gelen çok sayıda kurtarma ekibinin iş makineleriyle çalışmaları sonuç vermedi. Arama çalışmaları sırasında heyelanın devam etmesiyle ekipler, birkaç kez toprak altında kalma riski atlattı. Bölgede 3 gün içinde mahallenin büyük bölümü tamamen haritadan silindi. Ekiplerin tüm çabasına karşın bölgedeki heyelan riskinin devam etmesi ve biriken toprak kütlesinin 20 milyon metreküpe ulaşması nedeniyle çalışmalar durduruldu. 15 kişi, üzerlerini örten 20 milyon metreküp toprağın altında kaldı. Heyelandan etkilenmeyen birkaç ev de boşaltılarak bölge yerleşime kapatıldı. Heyelandan zarar görenler için Sugözü köyünün karşı tarafına afet konutları yapılarak, hak sahipleri oraya yerleştirildi.

SEMBOLİK ŞEHİTLİKTE ANIYORLAR

İnsan ve makine gücünün yetersiz kaldığı olayda, toprak altından kurtarılamayan 2'si çocuk 15 kişi için mahallenin alt tarafında mezarlık kısmının yakınına sembolik şehitlik yapıldı. Şehitlikte, hayatını kaybedenler için birer mezar taşı ve bir de olayı hatırlatan anıt dikildi. Geride kalan yakınları, o tarihten sonra şehitlerini bu temsili mezarlık başında dua ederek andı.

Halen olayın izlerini taşıyan mahallede, yamaçtan kopan ve 20 milyon metreküp olduğu tahmin edilen toprak kütlesi, görüntüsünü koruyor. Alanda felaketin büyüklüğü dronla görüntülendi.

'KAÇARAK KURTULDUM'

Olayda ablaları Aliye Özdemir ve Hatice Çiçek ile dünürü Ekrem Demirci toprak altında kalan Tahsin Demirci (85) kendisinin de komşularının haber vermesiyle kaçarak heyelandan kurtulduğunu anlattı. Olay sırasında evinin önünde olduğunu belirten Demirci, "Evimin önündeyken büyük bir gürültü geldi. Uçak geçme gürültüsü gibiydi. Bir baktım yukarıdan aşağı geliyor. Biri de bağırdı. Bizim Yalınca dediğimiz bölge geliyor diye. Eşim de içerideydi ona seslendim. Eşim biraz rahatsızdı, onun da koluna girerek alıp dışarı çıktım ki, okul, cami, minare görünmüyor. Kaçarak kurtuldum, gidip köye haber verdim. Bir arkadaş da koşarak karakola gidip askere haber verdi. Sonrasında duyan koştu geldi buraya. Sadece kenarda bulunan birkaç ev toprak altında kalmadı. Biz kalan hayvanlarımızı çıkardık ama diğer evler toprak altında kaldı. Burada ablamlar, akrabalarımız toprak altında kaldı. O günü hiç unutamıyorum" dedi.

'KOŞARAK KARAKOLA GİTTİM'

Olayda amcaları Hüsnü ve Abdullah Demirci ile yengesi Meliha Demirci'yi kaybeden Bilal Demir (81) ise günü arazide çalıştığını belirterek, "Çalıştığım yerde Ömer isimli komşum da vardı. Bize 'Heyelan geliyor, kaçın' dedi. Biz de kaçmaya başladık. Eşime kopup gelen bir kavak ağacı çarptı, onu oradan çıkardım. Geri dönüp baktığımda hiç ev görünmüyordu. Köy sıfır olmuştu, hiç ev gözükmüyordu. Oradan bağırarak, koşarak karakola gittim. Kelkit Irmağı'nı geçtim karakola vardığımda düşüp bayılmışım. Ayılttıklarında komutana, 'Hiç ev kalmadı, evleri kaybettim. Eşim de sağ mı, ölü mü bilmiyorum, bana bir haber verin' dedim. Askerler bölgeye gitti, eşimi bulmuşlar bana müjdeli haberi verdiler. Bütün askeriye geldi, bizi toplayıp öbür köye götürdüler. Yakınlarımız, komşularımız kaldı toprak altında. Biz karşı tarafta olduğumuz için şanslıydık" diye konuştu.

'GELDİM, GÖRDÜM, ŞOK GEÇİRDİM'

Olayda halaları Aliye Özdemir ve Hatice Çiçek ile amcaları Ziya Demirci ve Selahattin Demirci toprak altında kalan Ertuğrul Demirci (37) de "20 yıl önce burada çok büyük bir olay yaşandı ve maalesef canlarımız, kaybettiğimiz 15 kişi toprak altında kaldı. Mahallemiz zaten birbiriyle hep akrabaydı, eniştemiz, halalarımız, teyzelerimiz, kuzenlerimiz toprak altında kaldı. Yukarıdan heyelan geldiğinden dolayı çıkartamadılar. Buraya da anıt mezarlık yaptılar. İki tane halam vardı, kuzenlerimiz vardı. Öz halalarımız, teyzelerimiz vardı, eniştelerimiz vardı. O gün ben İstanbul'daydım. Telefon geldi. Tabii ki İstanbul komple buraya yığıldı. Geldim, gördüm, şok geçirdim. Yani o an tarif edilemez. Çok büyük bir acıydı. Toprak altında iki tane öz halam vardı, teyzem vardı, kuzenlerim vardı. Yengemin babası, annesi vardı. Hepsi yakınımızdı yani. Allah rahmet eylesin. Yaşanan olayı hiçbir zaman unutamıyoruz. Bizim için de burası çok farklı, değerli" ifadelerini kullandı. (DHA)

FOTOĞRAFLI