Rize Haber
Rize
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Ara

Toplumsal hafızayı diri tutan tanıklık süreci; deprem belgeselleri

Toplumsal hafızayı diri tutan tanıklık süreci; deprem belgeselleri

Aysu DURSUN- İrem GÜNEYBAZ/ANTALYA, (DHA)-AKDENİZ Üniversitesi'nden (AÜ) Dr. Gökhan Evecen, 6 Şubat depremlerini konu alan 137 belgeseli inceleyen bir makale yazdı. Bu belgesellerin toplumsal hafızayı diri tutan birer tanıklık olduğunu aktaran Evecen, "Asrın felaketi yalnızca bir doğal afet değil, toplumsal bir kırılma anıydı. Bu nedenle unutulmaması, yalnızca bilimsel değil, insani bir sorumluluk" dedi.

AÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Gökhan Evecen, 6 Şubat 2023 depremlerini konu alan 137 YouTube belgeselini inceleyerek, afetin toplumsal hafızadaki yerini değerlendiren bir makale yayımladı. Uluslararası çapta dikkati çeken 'Witnessing the 2023 earthquakes in Turkey through YouTube documentaries (YouTube belgeselleriyle Türkiye'deki 2023 depremlerine tanıklık)' isimli makalenin, 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden geçen bir yıllık süreçte dijital mecralarda üretilen içeriklerin, depremin unutulmaması adına önemli bir tanıklık işlevi gördüğünü ortaya koyduğunu aktaran Evecen, belgesellerin tarihe tanıklık yaptığını belirtti.

'SADECE KAYIT TUTMAKLA KALMIYORLAR'

Depremin ardından organize edilen yardım ve kurtarma çalışmalarının hem belge niteliğinde hem de toplumsal dayanışmayı gösteren içeriklere dönüştüğünü belirten Evecen, "Bu üretimler sadece kayıt tutmakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişi hatırlatıyor, geleceğe belge bırakıyor. Belgesellerin, unutmaya meyilli toplum yapımıza karşı hafızayı diri tutan bir işlevi var" dedi.

'GÜNDEM DEĞİŞTİKÇE İLGİ AZALDI'

Süreç içinde en yoğun içerik üretiminin, depremin yıl dönümüne denk geldiğini vurgulayan Evecen, "İlk günlerde büyük toplumsal refleksle içerikler üretildi, zamanla gündem değiştikçe ilgi azaldı. Yıl dönümü, hafızanın canlandığı bir eşik oldu. Bu da afetin unutulmaması adına içerik üretiminin sürekliliğini gerekli kılıyor. Afet anının yanı sıra sonrası da önem taşıyor" diye konuştu.

'AFET ÇOK BOYUTLU BELGELENDİ'

Belgesel üretiminin artık sadece medya profesyonellerine ait olmadığını belirten Evecen, "Youtuber'lardan belediyelere, sivil toplumdan özel sektöre kadar herkes kendi bakış açısıyla tanıklık etti. Bu çeşitlilik afetin çok boyutlu olarak belgelenmesini sağladı, ancak aynı zamanda nesnellik kaygısını da zayıflattı. Yine de bu içerikler, toplumsal belleği canlı tutan veriler olarak büyük önem taşıyor. Araştırma bunun altını çiziyor" dedi.

'HER BELGESEL BİR HATIRLATMA'

Araştırmasının Avustralya'da, uluslararası bir akademik dergide yayımlandığını belirten Evecen, "Asrın felaketi yalnızca bir doğal afet değil, toplumsal bir kırılma anıydı. Bu nedenle unutulmaması, yalnızca bilimsel değil, insani bir sorumluluk. Her belgesel bir hatırlatma, her içerik bir tanıklıktır. Asrın felaketi aradan iki seneden fazla geçmiş olmasına rağmen uluslararası alanda da dikkat çekmeye devam ediyor" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI