İSTANBUL, (DHA)- Yerli mobilya markası Asortie Mobilya, her ürün için bir ağaç diktiğini duyurdu. Satışlarının yüzde 92’sini ihracattan elde eden ve doğal ahşaptan el işçiliğiyle ürettiği klasik mobilyaların 56 ülkeye ihraç edilidiğini söyleyen Asortie Mobilya Kurucusu Murat Erat, “TEMA ve ÇEKÜL gibi doğa dostu vakıflarla çalışarak sattığımız her ürün için ağaç dikiyoruz. Klasik mobilyalarla daha temiz ve organik bir dünyayı mümkün kılabileceğimize inanıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Küresel mobilya sektörüne 1,4 milyar dolar katma değer kazandıran Türk mobilya pazarı, uluslararası arenada ivmesini hızlandırıyor. Statista’nın yayımladığı verilere göre, yılın henüz ilk 5 ayında 964 milyon dolar ihracat yapan Türkiye mobilya sektörünün yerli oyuncularıyla birlikte bu katma değeri 2024 sonunda daha da artıracağı öngörülüyor. Doğal ahşaptan el işçiliğiyle ürettikleri klasik mobilya modellerini 56 ülkeye ihraç eden Asortie Mobilya ise döviz girdisiyle ülke ekonomisine katkıda bulunmayı ve klasik Türk mobilyalarının gelecekte tüm dünyada antika değeri kazanmasını hedefliyor.
“EN ÇOK ABD, KANADA, AFRİKA, DUBAİ, KATAR, ARABİSTAN VE RUSYA’YA İHRACAT YAPIYORUZ”
Satış hacimlerinin yüzde 92’sini ihracatın oluşturduğunu belirten Asortie Mobilya Kurucusu Murat Erat, “Antika denildiği zaman akla ilk gelen, mobilya, aksesuar ve takılar olur. Birçok kişinin evinde önceki nesillerden kalan, atmaya kıyılamayan klasik bir ev eşyası mutlaka vardır. Biz de Türkiye’de tamamen yerli imkanlarla ürettiğimiz klasik mobilyaları dünyanın birçok ülkesine ihraç ederken, tüketicilere geleceğin antikalarını sunuyoruz. Şu an en çok ABD, Kanada, Afrika, Dubai, Katar, Arabistan ve Rusya’ya ihracat yapıyoruz. Şık, estetik ve dayanıklı mobilyalarımızla bugünün lüksünü, geleceğin antikalarını tüm dünyaya ulaştırıyoruz” diye konuştu.
“MOBİLYA SEKTÖRÜNDE KATMA DEĞERİ EN YÜKSEK KISMI İSE KLASİK LÜKS MOBİLYALAR OLUŞTURUYOR”
Tüketicilerin artık fabrikasyon yöntemlerle üretilen ve birbirine benzeyen mobilyaları tercih etmediğini söyleyen Erat, “Son yıllarda özellikle ihracatta Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri haline gelen mobilya ve dekorasyon endüstrisinde yapılan atılımlar ile ülkeye ciddi bir döviz girdisi kazandırılırken bu ivme, gelişen teknoloji ve inovasyon ile her geçen gün hızlanıyor. Mobilya sektöründe katma değeri en yüksek kısmı ise hiç şüphesiz klasik lüks mobilyalar oluşturuyor. Çevre dostu doğal hammaddeler kullanılarak el işçiliğiyle üretilen klasik mobilyalar, endüstriyel versiyonlarına göre daha sürdürülebilir ve doğa dostu olmalarıyla öne çıkıyor. Klasik mobilyaları fabrikasyon mobilyalardan ayıran diğer bir nokta da modalarının geçmemesi ve antika sıfatıyla gelecek nesillere bırakılması” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİM AŞAMASINDA GÖSTERİŞ VE İHTİŞAM KADAR ERGONOMİ VE KONFORU DA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYORUZ”
Erat, “Tasarladığımız her model, artık şirketin bir çocuğu gibi ve onları üretirken en kaliteli ağaçları kullanıyoruz. Üretim aşamasında gösteriş ve ihtişam kadar ergonomi ve konforu da göz önünde bulunduruyoruz. Klasik mobilyalar, diğer mobilyalara göre daha sürdürülebilir olduğundan, doğaya da daha az zarar veriliyor. Kumaşlarımızı yeniden dönüşümle elde ediyor, TEMA ve ÇEKÜL gibi doğa dostu vakıflarla çalışarak sattığımız her ürün için ağaç dikiyoruz. Klasik mobilyalarla daha temiz ve organik bir dünyayı mümkün kılabileceğimize inanıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
