Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

Dinozordan gelen şifa: Fosil tümörü umut oldu

İngiltere ve Romanya’dan bilim insanları, fosilleşmiş bir dinozor çenesinde kansere işaret eden yapılar keşfetti. Milyonlarca yıl korunmuş yumuşak dokular, kanserin evrimi ve tedavisine dair yeni ipuçları sunabilir.

KAYNAK: (HABER MERKEZİ)

Dinozor fosilleri ile modern tıp araştırmaları arasında doğrudan bir bağ kurmak ilk bakışta zor görünebilir.

Ancak yapılan yeni bir bilimsel çalışma, milyonlarca yıl önce yaşamış bir dinozorun kalıntılarında kansere dair izler bulunduğunu ortaya koyarak, bu iki alan arasında dikkat çekici bir köprü kurdu. İngiltere ve Romanya’dan araştırmacıların ortak yürüttüğü çalışmada, yaklaşık 66 ila 70 milyon yıl önce bugünkü Romanya’da yaşamış olan Telmatosaurus transsylvanicus adlı, inek boyutlarında bir dinozorun fosilleşmiş çene kemiği incelendi.

Yüksek çözünürlüklü mikroskoplarla yapılan analizler, çenede daha önce tespit edilen tümöre ait eritrosit (alyuvar) benzeri yapıların varlığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, bu bulguların, fosillerde sanılandan daha sık yumuşak doku kalıntılarının korunmuş olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.

Bu durum, antik canlıların hastalıkları hakkında daha fazla bilgi edinilmesini mümkün kılabilir.

Anglia Ruskin Üniversitesi’nden onkolog Justin Stebbing, "Kemiklerden farklı olarak yumuşak dokular protein içerir.

Bu proteinler, hastalıkların biyolojik temellerine dair önemli moleküler bilgiler barındırır" dedi.

Bilim insanları, bu tür yumuşak doku kalıntılarının, kanserin nasıl oluştuğu ve zaman içinde nasıl evrimleştiği hakkında değerli veriler sunduğunu düşünüyor.

Araştırmanın bir diğer yönü ise, balinalar ve filler gibi büyük hayvanların geliştirdiği kanserden korunma mekanizmalarının dinozorlarda da bulunup bulunmadığını araştırmak.

Bu biyolojik adaptasyonların anlaşılması, insanlarda kanserin önlenmesi ve tedavisi için yeni yöntemlerin geliştirilmesine zemin hazırlayabilir.

Ancak uzmanlar, bu tür fosil örneklerinin dikkatle korunması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü ileride gelişecek bilimsel teknikler, bu örneklerin daha ayrıntılı incelenmesine olanak tanıyabilir. İncelenen dinozorda, günümüzde insanlarda da görülen ameloblastoma adlı tümörün izlerine rastlandı.

Bu durum, kanserin milyonlarca yıl içinde nasıl bir evrim geçirmiş olabileceğine dair önemli bilgiler sunuyor.

Justin Stebbing, “Özellikle kireçleşmiş kemik dokularındaki proteinler, DNA’ya kıyasla daha dayanıklı yapılar sunar.

Bu da onları antik hastalıkları –kanser dahil– araştırmak için ideal hâle getiriyor,” açıklamasında bulundu.

Söz konusu araştırma, Biology adlı bilimsel dergide yayımlandı.