300 yıllık ‘Tabiat Eczanesi’ ile şifa buluyorlar
Mardinli aktar Remzi Yağmurcu, 13. yüzyılda Endülüs’te yetişen büyük bir botanik âlimi ve eczâcısı İbni Baytar’a ait 300 yıllık el yazması kitapla dünyanın dört bir yanındaki hastalara yardımcı olmaya çalışıyor.
Şehmus EDİS - Herkes Duysun / MARDİN (İGFA) - Kitabın yüzyıllardır babadan oğula geçerek el değiştirdiğini belirten Remzi Yağmurcu, 35 yıldır İbni Baytar’ın kitabında yazılan şifalı bitkilerden elde ettiği karışımlarla hastaların şifa bulduklarını ifade etti.
Kitaba gözü gibi baktığını kaydeden Yağmurcu, “İbni Baytar, İbni Sina’dan sonra 13. yüzyılda Endülüs’te yetişen büyük Müslüman botanik âlimi ve eczâcısı. Asıl adı Yahuddin ebu Muhammed Abdullah Ahmet el Endülusi’dir. Onun lakabı El Nebatı’dır. 646 yılında Endülüs’te vefat etti. Bitkiler üzerindeki çalışmaları sebebiyle a’sâb (botanik bilgini) lakabıyla da biliniyor. Gezip gördüğü yerlerdeki bitkileri yerinde incelemiş. İncelediği bitkinin, yetiştiği beldeyi ve toprağı, o bitkinin büyümesinde tesiri olan diğer durumları tetkik etmiş. Tarlada biten ve mahsullere zarar veren otları da tespit eden İbn-i Baytar, muhtelif bitki nevilerine âit koleksiyonlar ortaya koymuş. Eserlerinde bin 400 kadar bitkiyi tek tek incelemiş. Bunlardan hangi ilâçlar yapılabileceğini tespit etmiş. Bu ilaçların kimyevî yapıları ve hastalıkları önlemedeki tesir dereceleri en ince teferruâtına kadar kitapta anlatılıyor” dedi.
"İBNİ BAYTAR 1400 BİTKİYİ İNCELEDİ"
Tarihî Revaklı Çarşı’da özellikle müzmin hastalıklara şifa dağıtan aktarların sayısının Mardin’de yıllar geçtikçe 22’den 3’e kadar düştüğü bilgisini veren Yağmurcu, “İbni Baytar’a ait 300 yıllık kitabın diğer nüshaları Endülüste mevcuttur. Şifalı bitkiler üzerinden millete faydalı oluyoruz. Böbrek taşı, reflü, hemoridi olanlar, çocukları olmayanlar, bazı tıpta tedavisi olamayan hastalara yardımcı oluyoruz. Kanada’dan Almanya’ya, Fas’tan İsviçre’ye kadar dünyanın dört bir yanından insanlar bize ulaşıyor. Dertlerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kitapta yer alan bütün şifalı bitkileri Mardin dağlarında kendim arayarak buluyorum. Özellikle Mardin’e has olan ikşut, ninhe, harman, şembelul, mahlep gibi birçok bitki türü var. Sadece Nisan ve Mayıs aylarında bunları toplayıp yazın kurutuyoruz. Kışın da vatandaşlara şifa kaynağı olarak sunuyoruz.” diye konuştu.