BAYBURT, (DHA) - Sanatın büyük kentlere sıkışmasını önleyerek ülke geneline yayılmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Arnica Art Land Sanat Çalıştayı'nın üçüncüsü Kenan Yavuz Etnografya Müzesi iş birliği ile Bayburt Beşpınar köyünde kurulu müzede düzenlendi. 11-18 Ağustos tarihleri arasında 'Doğduğu toprağa akan sanat' sloganıyla gerçekleştirilen çalıştaya, farklı disiplinlerden 11 sanatçı katıldı.
Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu ve Danışma Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer'in hayata geçirdiği ve Fırat Neziroğlu'nun küratörlüğünde 11-18 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen çalıştayın bu yılki durağı Bayburt oldu. Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde farklı disiplinlerden 11 sanatçıyı buluşturan Arnica Art Land Sanat Çalıştayı'nda sanatçılar, eserleriyle geçmişi bugüne ve geleceğe bağladılar. Doğayla iç içe, farklı teknikleri kullanarak renklerin tuvale ve kumaşa aktarıldığı çalıştayda ortaya çıkan eserler, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde sergilenmeye başladı. Müze içindeki Loru Han'da ziyaretçilerini bekleyen sergi bir hafta açık kalacak. Eserler daha sonra İstanbul'da ve Mersin'de sanatseverlerle buluşacak.
İlki 2022 yılında Mersin Borcak Yaylası'nda düzenlenen Arnica Art Land Sanat Çalıştayı'nın 'Doğduğu Toprağa Akan Sanat' mottosu, müzenin 'Köklere Dönüş' mottosuyla birleşti. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu ve Danışma Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, bu yılki çalıştayın geleneksel sanatla çağdaş sanatın, resimle dokumanın, heykelle kök boyaların bir araya geldiği sıra dışı bir sanat buluşmasına ev sahipliği yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Arnica Art Land Sanat Çalıştayı için yola çıktığımızda sanatı büyük kentlere sıkışmasını önleyerek ülke geneline yayılmasını, Türkiye'nin uluslararası sanat platformlarında daha etkin bir yere gelmesine katkı koymayı ve sanat okuryazarlığını artırmayı hedeflemiştik. Bu hedeflerimize ulaşmak için çalıştayımızı bu yıl, sahip olduğu coğrafi ve kültürel zenginliklerle hepimizi derinden etkileyen Bayburt'ta, prestijli müzecilik ödüllerine layık görülen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde yapmaktan mutluluk duyduk. Bu çalıştay benim ayrıca sanatçı olarak katıldığım, eser ürettiğim bir çalıştay olduğu için de çok heyecan verici oldu. Çalıştaya katılan akademisyen sanatçılarımız, sürece dair makaleler hazırlayacak. Böylece çalıştayın çıktılarını akademi çevresi ve kamuoyu ile paylaşma fırsatı da bulacağız. Bu vesileyle çalıştaya katılan tüm sanatçılarımıza eşsiz katkıları ve müze kurucusu Kenan Bey'e kıymetli destekleri nedeniyle teşekkür ederim."
SANAT, HAYATLA EL ELE
Projenin küratörlüğünü geleneksel dokuma alanında geliştirdiği teknikle dünya çağdaş sanat alanında literatüre geçen Bahçeşehir Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü'nün kurucusu Fırat Neziroğlu üstlendi. Sanatçıların eserlerinde Bayburt'un doğasından ve kültüründen etkileri görmenin mümkün olduğuna dikkat çeken Neziroğlu, şöyle devam etti:
“Büyük kentlerde atölyelerde üretimde bulunan sanatçılarımız bu kez, bambaşka bir ortamda sanat üretti. Çevreden toplanan bitkilerden elde edilen kök boyalar bile tuvallerde kullanıldı. Bu yönüyle 3'üncü Arnica Art Land Sanat Çalıştayı sanatın, hayatla, doğa ve kültürle el ele olduğu, verimli bir etkinlik oldu."
KADİM KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN YANSIMASI
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi kurucusu Kenan Yavuz da "Sürdürülebilir kırsal kalkınmaya, unutulan geleneksel sanatlara, bozulan mimari dokuya, köyden kente göç olgusuna, yaşaması gereken güzelliklerimize dikkat çekiyoruz. Anadolu bozkırında kurulu müzemizde kültür ve sanat etkinlikleri düzenlenmesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Kadim kültür zenginliğimizi görünür kılan bu çalışmalar sayesinde müzemizin vermek istediği mesajları çok daha güçlü bir şekilde kamuoyu gündemine taşıma imkanı buluyoruz. Çalıştayın müzemizde düzenlenmesini sağlayan Senur Hanım'a ve katılan tüm sanatçılarımıza müteşekkiriz" diye konuştu.
Çalıştay boyunca Bilal Hakan Karakaya, Fırat Neziroğlu, İrem Sena Özen, Melike Kara, Prof. Dr. Mustafa Genç, Özlem Ketenci Çolakoğlu, Pınar Kuseyri, Pınar Tuba Biçmen, Senur Akın Biçer, Doç. Dr. Şehnaz Biçer ve Tuğçe Diri tarafından üretilen eserler, Loru Han'daki serginin ardından İstanbul ve Mersin'de sanatseverlerle buluşacak.