Genç yaşta varis neden olur? Varis oluşmasında ana neden, kanın damarlarda düzgün bir şekilde akışını sağlayan kapakçıkların zayıflaması veya hasar görmesidir. Normalde, bu kapakçıklar kanın tek yönde akmasını sağlar. Yani kalpten dokulara doğru ilerler. Ancak kapakçıklar zayıfladığında veya hasar gördüğünde, kan geriye doğru akabilir. Damarların genişlemesine ve dolayısıyla varislerin oluşmasına neden olabilir. İşte, varis belirtileri ve nedenleri…
Ailede varis öyküsü olan kişiler, genç yaşta varis geliştirme riski altında olabilirler. Genetik yatkınlık, damarların zayıf yapısına veya kapakçıkların doğuştan zayıf olmasına bağlı olabilir. Hormonal değişiklikler, özellikle kadınlarda, varislerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Puberte, hamilelik, doğum kontrol hapları kullanımı veya hormon tedavileri gibi durumlar hormonal dengelerde değişikliklere yol açar ve damarların genişlemesine katkıda bulunabilir.
Uzun süreli hareketsizlik veya aşırı oturma veya ayakta durma durumları, kan akışının düzgün olmamasına ve varislerin oluşmasına neden olabilir. Hareketsizlik, bacak kaslarının kasılmasını ve kanın kalbe doğru pompalanmasını engelleyebilir. Genellikle varisli damarların belirgin bir şekilde görünmesiyle kendini gösterir. İnce, mavi veya mor renkte genişlemiş damarlar, özellikle bacaklarda ve baldırlarda görülebilir.
Bu damarlar genellikle kıvrımlı veya düğüm şeklinde olabilir. Varisli bacaklarda ağrı, ağırlık hissi, yanma veya kaşıntı gibi rahatsızlık hissi olabilir. Bu belirtiler genellikle gün sonunda veya uzun süre ayakta durduktan sonra artar. Varisler, bacaklarda veya ayak bileklerinde şişliğe neden olabilir. Özellikle uzun süre ayakta kaldıktan sonra şişlik artabilir. Varisli bacaklarda gece krampı veya uyuşma hissi olabilir.
Genellikle bacaklarda görülen cildin hemen altındaki toplardamar genişlemelerine varis adı verilir.
Ven adı verilen toplardamarlar bacaklarımızdaki oksijenini kaybetmiş olan kanı yer çekiminin tersi yönünde akciğerlere taşıyan damarlardır. Bu damarların içindeki akımın yukarı doğru devam edebilmesi ve aşağıya göllenmemesi için kapaklar vardır. Bacak kaslarının çalışması ile bu oksijensiz kan kapakların da yardımı ile tek yönlü olarak kalbe doğru ilerler. Ancak damarlar çok fazla genişlediğinde kapaklar birbirine uzak kalır ve kanın aşağı göllenmesini engelleyemez. Kanın ileri geri hareketi de kapaklara zarar verir. Kapaklarda hasar oluştuğunda kanın yer çekimi ile aşağı yönde basınç oluşturması ile yüzeysel toplardamarlarda genişlemeler yani bacak varisleri oluşur.
Varis hastalığı önemli bir halk sağlığı sorunudur. Toplumumuzda sıklığı %20 - %40 arasında değişmektedir. Tedavi olunmadığında ilerleyen varisler yaşam kalitesini çok ciddi düşüren sıkıntılara ve yaralara neden olabilir. Ayakta uzun süre hareketsiz olarak durma, genetik yatkınlık ve özellikle bayan hastalarda fazla kilolar varis hastalığı için risk faktörleridir.
Varis Hastalığı nedeni ile gün içinde giderek artan bacak ağrısı, bacaklarda çabuk yorulma ve ağırlık hissi olur. Hastalarda semptomları rahatlatmak için akşama doğru oturma ve bacaklarını yukarıya kaldırma isteği görülebilir. Gözle görülür varis olmadan da bu şikayetler görülebilir. Tedavi edilmediğinde ilerleyerek pıhtı oluşumlarına neden olabilir. Daha ciddi seviyelerdeki varis hastalarında deride renk değişikliği ve yaralar oluşabilir. 60 yaş üstü yetişkinlerin %1’inde varis hastalığına bağlı yaralar görülmektedir. Varise bağlı olarak gelişen kaşıntı renk değişiklikleri ve yara mutlaka önemsenmeli ve varis tedavisi ihmal edilmemelidir. Mutlaka varis tedavisinde deneyimli bir girişimsel radyoloji uzmanına modern yöntemler ile tedavi olmanızı öneririz.
Toplardamardaki kapakların hasarı ve aşağı yönlü basınçlı kan akımının varlığı (Venöz Yetmezlik) farklı büyüklüklerde varislere neden olabilir. Bilimsel makalelerde farklı sınıflamalar olmakla birlikte kabaca 3 tip varis vardır.
1. Büyük boy varisler: Deriden çok belirgin kabarıklık yapan, çapları 4-15 mm arasında değişen varislerdir.
2. Orta boy varisler: Deriden hafif kabarıklık yapan, yeşil renkli, çapları 2-4 mm arasında değişen varislerdir.
3. Kılcal varisler: Deriden kabarıklık yapmayan, çapları 1-2 mm den küçük olan kırmızı-mor renkli varislerdir.
Her üç varis türünün de tedavisi modern yöntemler ile ameliyatsız olarak yapılabilmektedir.