Seçimi yenik olarak geride bırakıp kurultaya giderken sancılı bir süreçten geçen CHP pazar günü son dönemlerin en uzun toplantılarından birini gerçekleştirdi. Cumartesi günü partili belediye başkanlarıyla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu pazar günü ise Parti Meclisi'ni topladı. Toplantının ana gündem maddesi, görevden alınan bazı il ve ilçe başkanlarının görevden alınmasına yapılan itirazların oylanmasıydı. Oylama parti içindeki tartışmalarda tarafları göstermesi bakımından da kritik bir önem taşıyordu.

KILIÇDAROĞLU'NU SİNİRLENDİRDİ!

'Değişim' hareketinin öncüsü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın olduğu öne sürülen il ve ilçe başkanlarının itirazları kabul görmedi ancak 'değişim' taraftarları Kılıçdaroğlu ile birlikte 61 üyelik PM'de salt çoğunluğu elde etmesi, Sözcü'den İsmail Saymaz'ın aktardığına göre Kılıçdaroğlu'nu sinirlendirdi. İddiaya göre Kılıçdaroğlu, Ağrı ve Mardin il başkanlarının görevden alınmalarının nedeninin yolsuzluk olduğunu savunup şöyle konuştu:

“Kılıçdaroğlu'na tavır koyacağım diye hırsızlıkları desteklediniz. İki tane daha böyle vaka var. Onları PM'ye getirmeyeceğim. ‘Devam edin, PM'deki arkadaşlar çalmanızı istiyor' diyeceğim.”

MİLLETVEKİLİ BALTACI TOPLANTIYI TERK ETTİ

Devamında ise Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ayağa kalktı, “Ben kabul yönünde oy verdim, siz bu lafı bana edemezsiniz” dedi ve toplantıyı terk etti.

KILIÇDAROĞLU'NA 'GİZLİ PROTOKOL' TEPKİSİ

Toplantıda gündeme gelen bir diğer konu da Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında 28 Mayıs'a günler kala gerçekleşen görüşmelerde anlaşılan gizli protokoldü. İçişleri Bakanlığı dahil 3 bakanlığın ve MİT Müsteşarlığı'nın verildiği protokol, Kılıçdaroğlu'nu toplantıda da eleştiri oklarının hedefi haline getirdi.

GERGİN ANLAR! "BANA HERKES YÜKLENİYOR, HİÇBİRİNİZ CEVAP VERMİYOR"

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Bugüne kadar protokolü açıklamadım. Bu iki lider arasındaki mahrem konudur. Benimle Özdağ'ı bağlar. Bu belgeyi parti arşivine koyacağım. Bakanlık verdiysem partimizin hakkından verdim. İki seçim arasındaydım. Oyumuzu maksimum arttıracak hamleler yapmaya çalışıyordum. Çalışsaydınız, beni bu duruma sokmasaydınız. Bana herkes yüklenirken, hiçbiriniz cevap vermiyor.”