Trabzon’un mavi bayraklı plajlar haritasında yer almadığına dikkat çeken Erüz, yılda 1,5 milyon turist ağırlayan Trabzon’un bunu hak etmediğini vurgulayarak kıyıların korunmasının isteğe bağlı değil, ilgili kurum ve kuruluşların zorunlu görevi olduğunun altını çizdi.
Kişi başına 10 santim kumsalın düştüğünü söyleyen Erüz, yetkililerin harekete geçmesi gerektiği mesajını vererek “Dolgular ve Karadeniz Sahil yolu nedeni ile maalesef kıyıların yüzde 86’sı yok edilmiş durumda. Kıyılarının, su kaynaklarının katı atık, kimyasal ve biyolojik kirlilikten korunması, izlenmesi ve temizlenmesi isteğe bağlı değil, ilgili kurum ve kuruluşların zorunlu görevidir.” dedi.
1970 öncesinden günümüze kadar olan kıyıların dolgu yapılması nedeni ile yüzde 86’sınını yok edildiğini belirten Erüz, şuan ki tabloda Trabzon’da kişi başına düşen kumsal miktarının 10 santim olduğunu vurguladı. Erüz, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamalarda “Trabzon'un, 1970 öncesi, 119 kilometre olan doğal kıyılarının yüzde 75'i kumsallar, plajlardan oluşurken, 2023’e geldiğimizde, 70 sonrası dolgular ve Karadeniz Sahil yolu nedeni ile maalesef kıyılarının yüzde 86’sı yok edilmiş durumda... Trabzon’da elde kalanlar tahkimatlar arasında oluşabilenler dahil, metre ile son 7 bin 500 metre (kişi başı 10 santim) kumsal kalmış durumda. Elde kalan son kumsal ve plajların kaçı kanalizasyon, kirlilik kaynakları nedeni ile kirlilik, halk sağlığı riski oluşturuyor?” şeklinde konuştu.
Mavi bayraklı plaj sayılarını paylaşan ve Trabzon’un bu harita içerisinde yer almamış olmasını eleştiren Doç. Dr. Coşkun Erüz, “Bu bilgiye sadece ilgili ve sorumlu kurumlar sahip. Ancak, Türkiye geneli mavi bayraklı plaj sayıları bize mevcut durumun hiçte iç açıcı olmadığını gösteriyor. Yılda 500 bin kadarı yabancı, 1,5 milyon turist ağırlayan, halkı denize ulaşma güçlüğü çeken Trabzon’un yeri bu olmamalı. Kıyılarının, su kaynaklarının katı atık, kimyasal ve biyolojik kirlilikten korunması, izlenmesi ve temizlenmesi isteğe bağlı değil, ilgili kurum ve kuruluşların zorunlu görevidir. Artık, söylemden çok eyleme ihtiyaç olduğu görülmekte...” ifadelerini kullandı.