Osmanlı şehzadelerinin şehri olarak ünlenen Amasya Türkiye’nin kuzeyinde, Karadeniz bölgesinde yer alıyor.
Bölgenin en şirin şehirlerinden biri olan Amasya, 7500 yıllık kadim bir tarihe sahip. Başka yerde benzerine rastlamanın neredeyse imkansız olduğu sıra dışı atmosferi, doğal ve kültürel varlıkları ile Amasya adeta açık hava müzesini andırıyor.
Denize hakim dağların arasında konumlanan Amasya’nın tarihi antik çağlara kadar uzanıyor. Şehrin en önemli lezzetleri arasında ise ünü dünyayı aşan elmaları bulunuyor. Antik yaşamın izlerine her noktasında yer veren Amasya’da, Osmanlı Dönemi evlerinden eski Pontus krallarının kayalara oyulmuş mezarlarına dek çok sayıda tarihi açıdan önemli yapı bulunuyor.
Samsun, Sinop, Çorum ve Tokat gibi iller ile komşu konumda bulunan Amasya’ya hava ya da kara yolu ile ulaşılabilir. Özel araçlarınız ile şehre ulaşabilir ya da hemen her şehirden aktarmasız olarak gerçekleşen otobüs seferlerini tercih edebilirsiniz.
Amasya’ya hava yolu ile gelmek isteyenlerin kullanabilecekleri en yakın havalimanı Zonguldak (Saltukova) Havalimanı’dır. Bartın’a yakın konumda yer alan bu havalimanına indikten sonra Amasya’ya ulaşmak için toplu taşıma araçları ya da araç kiralayarak 38 km’lik bir yolculuk yapmanız gerekir.
Amasya Karadeniz ikliminin etkisinde bir şehirdir. Sonbahar ve kış aylarında yağışlı olan şehirde yaz aylarında hava sıcaklığı 20-25 dereceyi bulabilir. Şehre yapılacak turistik seyahatler için en ideal aralık yağışların daha az olduğu haziran ve eylül arasıdır.
Amasya’nın sembolik yapılarından biri olan Amasya Kalesi Anadolu’nun görülmeye değer en güzel kalelerinden biridir. Şehirde neredeyse her yerden görülebilecek görkemli bir tarihi yapı olan Amasya Kalesi Harşena Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Denizden 700 metre yüksekliğe yapılmış olan kale Osmanlı, Roma, Bizans, Pers ve Pontus döneminde etkin olarak kullanılmıştır.
18. yüzyıldan sonra kaderine terk edilen ardından aslına uygun şekilde restorasyonu yapıldıktan sonra ziyaretçilere açılan Amasya Kalesi büyük surlara, Osmanlı’ya ait camilerine, su depoları ve sarnıçlara ev sahipliği yapıyor. Haftanın her günü 09.00 ile 16.45 saatleri arasında ziyaret edilebilecek olan Amasya Kalesi Amasya’da yapılan fotoğraf safarileri için en ideal yerlerden biridir.
”Amasya Kalesi konum için tıklayın”
Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Yalıboyu Evleri Yeşil Irmak Nehri kıyısı boyunca konumlanıyor. Arkasında bulunan kaya mezarları ve Harşena Dağı, fotoğraf safarileri için en çok ziyaret edilen yerlerden biri olmasını sağlıyor.
2 veya 3 katlı, yöre mimarisine uygun şekilde ahşap ve taş mimari ile tasarlanmış şaheserler olarak değerlendirilen Yalıboyu Evleri’nin farklı dönemlerde inşa edildiği düşünülüyor. Tarihi konaklardan biri olan Hazeranlar Konağı gibi müze olarak da kullanılan yapılar bulunuyor.
18 ve 19. yüzyıl Osmanlı sivil mimari yapılarından olan Yalıboyu Evleri’nin pek çoğunun içi gezilebiliyor. İçleri antika mobilyalarla süslü odalar ve cumbalı balkonlar etkileyici bir turistik deneyim vadediyor.
”Yalıboyu Evleri konum için tıklayın”
Çevresini süsleyen tarihi konakları ile fotoğraf safarilerinin vazgeçilmez adreslerinden biri olan Alçak Köprü Yeşilırmak Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlamak amacıyla Roma döneminde inşa edilmiştir. Kesme taşlarla tasarlanan yapı günümüze kadar ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Akşam saatlerinde ışıklandırılan ve etkileyici bir manzaraya sahip olan Alçak Köprü kartpostal güzelliğinde manzaralar sunar. Bugüne dek pek çok restorasyon çalışması yapılan ve günümüzde yaya köprüsü olarak aktif olarak kullanılan Alçak Köprü etrafında kafe ve çay bahçeleri de yer alıyor.
”Alçak Köprü konum için tıklayın”
Taşova ilçe sınırları içerisinde, il merkezine 63 km uzaklıkta bulun Boraboy Gölü denizden 1.050 m yüksekliktedir. Bir krater gölü olarak bilinen Boraboy küçük bir akarsuyun etrafından gelen yıkıntıların tıkanmasıyla oluşmuştur. Bu özelliğiyle doğal bir set gölü olduğunu söylemek mümkündür.
Boraboy Gölü etrafında kestane, kayın, sedir ve sarı çam ağaçları bulunur. Zümrüt yeşili gölün güney kıyısı sarp ve dik bir yapıdadır. Ormanlık alan içerisinde bulunan Boraboy Gölü etrafında bungalov evler, yeme içme ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz kafelere, kamp ile piknik alanlarına ve doğa yürüyüş yollarına ev sahipliği yapar. Göle ulaşmak için ilçeye giden toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz.
”Boraboy Gölü konum için tıklayın”
Amasya’nın tarihi sokakları binlerce yıllık konaklarla süslüdür. Bugüne dek birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir tarihe sahip olan konaklardan bazıları halka açıktır. Yeşilırmak Nehri kenarında yer alan Hazeranlar Konağı 2 katlı ahşap ve taş malzemeler ile inşa edilmiş bir yapıdır. 1865 yılında inşa edilen ve 1976 yılında aslına uygun restore edilen Hazeranlar Konağı müze olarak kullanılıyor. 18 ve 19. yüzyıl Osmanlı dönemine ait mobilyalarla süslü odaları, yöresel giysiler giyen bal mumu heykelleri ve paha biçilmez antikaları Hazeranlar Konağı’nın turistik açıdan benzersiz bir lokasyon olmasını sağlıyor. Müzeyi 60 TL ödeyerek 08.30 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
”Hazeranlar Konağı konum için tıklayın”
Restorasyonu 2012 yılında tamamlanan 1700’lü yılların sonuna doğru ünlü mimar Mehmet Kalfa’nın tasarladığı yapı; dışarıya doğru bir çıkıntı oluşturan ana giriş kapısına ve dikdörtgen içerisinde hana ait kitabeye ev sahipliği yapar.
Kapı kemerinin kilit taşıyla birlikte kitabenin hemen orasında rozet motifleri bulunuyor. Kapının her iki yanında sıralanmış dükkanlar etkileyici bir görüntü sunuyor. Kapıdan girildiği anda farklı mekanlarla çevrelenmiş geniş bir avlu ziyaretçileri karşılıyor.
2 katlı olarak dizayn edilmiş Amasya Taşhan’ın 2. katı avlunun kemerleri üzerine oturtulmuş şekildedir. Günümüzde otel ve restoran olarak kullanıldığı için şehre gelen turistlerin sık sık ziyaret ettikleri bir yerdir. Amasya Taşhan çevresinde yöresel lezzetler ve hediyelik eşyalar satan farklı dükkanlar bulunuyor.
Şehir merkezinden kısa bir yürüyüş yaparak ulaşabileceğiniz Kızlar Sarayı Hatuniye Mahallesi’nde konumlanıyor. Hangi dönemde inşa edildiği tam olarak bilinmese de Helenistik, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok farklı dönemde aktif olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Uzun kaya mezarlarına ve taş mimariyle çarpıcı yapılara ev sahipliği yapan Kızlar Sarayı içerisinde Selçuklu Sultanı II. Mesut tarafından inşa ettirilen bir cami, medrese ve hamamlar da bulunuyor.
150 yıldan daha uzun süre boyunca Osmanlı şehzadelerine ev sahipliği yapan Kızlar Sarayı günümüzde kalıntılarla dolu bir yer olsa da halen turistler tarafından ilgi görüyor. 1800’lü yılların sonuna kadar aktif olarak kullanılmaya devam eden ve günümüzde kaderine terk edilmiş olan Kızlar Sarayı şehrin gizli hazinelerinden biri olarak korunmaya devam ediyor.
Yalnızca binlerce yıllık tarihi hazineleri ve doğal güzellikleri olmamakla birlikte şifalı kaplıcaları ile de sağlık turizmi adına önemli bir yer olan Amasya, mutlaka görülmesi gereken çok sayıda yere ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri olan ve özellikle kış aylarında şehre turistlerin akın etmesine yol açan Terziköy Kaplıcaları merkeze yaklaşık 37 km uzaklıkta konumlanıyor.
Bölgede Amasya otelleri seçenekleri arasında bulunan termal oteller, bungalov evler, açık ve kapalı kaplıca havuzlar bulunuyor. Kaplıcada yer alan suyun fiziksel ve ruhsal hastalıkların büyük bir çoğunluğuna şifa olduğu düşünüldüğü için sıklıkla tercih edilen bir lokasyon oluyor. Hastalıklara şifa bulmak ve şehrin yorucu havasından biraz olsun uzaklaşmak isteyenlerin ziyaret ettiği yerlerin başında Terziköy Kaplıcaları geliyor.
Amasya binlerce yıllık tarihi ile farklı medeniyetlerden izler taşıyan bir şehirdir. Mustafa Kemalpaşa Caddesi üzerinde yer alan Amasya Arkeoloji Müzesi şehrin bugüne dek ev sahipliği yaptığı egemenlikleri ve taşıdığı izler hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmaya yardımcıdır. 24 binden daha fazla paha biçilmez eserin sergilendiği geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapan Amasya Arkeoloji Müzesi Türkiye’nin en büyük ve en önemli arkeoloji müzelerinden biridir. Amasya ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen eserler, İlhanlı döneminden bugüne kalan mumyalar gibi pek çok farklı esere ev sahipliği yapan Amasya Arkeoloji Müzesi yaz aylarında 08.00-19.00 kış aylarında 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
”Amasya Arkeoloji Müzesi konum için tıklayın”
Tek başınıza ya da rehberli mağaracılık turlarıyla keşfedebileceğiniz Aynalı Mağara şehrin tabiat harikalarından biridir. Merkeze 3 km uzaklıkta yer alıyor.
Pontus Kralları Kaya Mezarlarının bulunduğu Harşena Dağı eteklerinde bulunan ve devasa bir kaya kütlesi içerisinde yer alan Aynalı Mağara 13 metre yüksekliğe oyulmuştur. Helenistik dönemde inşa edilen ve bir anıt mezar olarak kullanılan Aynalı Mağara yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken ilginç yapılardan biridir. Duvar resimlerinden biri olan Hazreti İsa ve 12 havarisini simgeleyen sanat eseri mağaranın yerli ve yabancı turistlerin ilgisini en çok çeken özelliğidir.
”Aynalı Mağara konum için tıklayın”
Yalıbolu evlerinin arkasında, Harşena Dağı’nın eteklerinde bulunan Pontus Kralları Kaya Mezarları büyüleyici Yeşilırmak Nehri manzarasının karşısında yükseliyor. Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin uğradığı ilk yerlerden biri olan Pontus Kralları Kaya Mezarları, Krallar Vadisi olarak da biliniyor. Devasa kayaların içerisine oyulan 21 farklı antik mezarın sıralandığı alan Helenistik döneme kadar uzanan etkileyici bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Şehrin panoramik manzarasına hakim bir konumda inşa edilmiş olması sebebiyle nefes kesici bir manzara sunan Pontus Kralları Kaya Mezarları tarih ve kültür turlarının vazgeçilmez noktalarından biri oluyor.
”Pontus Kralları Kaya Mezarları konum için tıklayın”
Bilim tarihine ilgi duyanların Amasya’da mutlaka görmesi gereken yerlerden biri olan Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi, Amasya’nın en önemli müzelerinin başında geliyor. 1300’lü yılların başında, İlhanlı döneminde inşa edilen bimarhane içerisinde hizmet veren Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi benzersiz bir koleksiyon sunuyor. 700 yıldan uzun süredir şifahane olarak hizmet veren ve pek çok insana şifa dağıttığı bilinen bimarhane Osmanlı, Selçuklu, İlhanlı ve Anadolu gibi farklı dönemlerde kullanılmıştır. 1900’lü yıllarda konservatuvar olarak da hizmet verdiği biliniyor.
Atatürk Caddesi üzerinde merkezi bir konumda yer alan Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi pazartesi hariç her gün ziyaretçilerini ağırlıyor. Açık olduğu günlerde 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
”Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi konum için tıklayın”
Yalnızca Amasya için olmamakla birlikte Türkiye için de en önemli tabiat harikalarından biri Yedikuğular Kuş Cenneti’dir. 1989 yılından sit alanı olarak koruma altında tutulan Yedikuğular Kuş Cenneti, 800 hektarı aşan bir yeşil alanı kapsıyor. Onlarca çeşit su kuşuyla birlikte göçmen kuşlara da ev sahipliği yapan Yedikuğular Kuş Cenneti’nde karabataklar, yaban ördekleri ve büyüleyici kuğular da yaşıyor. Bahar ve yaz mevsimlerinin en popüler turistik gezi yerlerinden biri olan Yedikuğular Kuş Cenneti kuş gözlemciliği ya da kamp amacıyla da ziyaret ediliyor. Bölgeyi keşfetmek için tek başınıza yürüyüş yapabilir veya rehberli doğa yürüyüşlerine katılabilirsiniz.
1486 yılında tamamlanan II. Beyazıd Camii ve Külliyesi il merkezinde geniş bir alanı kapsıyor. Etkileyici bir yapı olan II. Beyazıd Camii ve Külliyesi, Şehzade Ahmet tarafından yaptırılan bir mimari eserdir.
Cami, medrese ve imaret olarak tasarlanan II. Beyazıd Camii ve Külliyesi uzun yıllar boyunca dini eğitimlerin verildiği bir külliye olmuştur. 15. yüzyıl Osmanlı mimarisini yakından incelemenize imkan tanıyan yapı, günümüze kadar korunmuş önemli bir tarihi hazinedir.
9367,77%3,72
34,55% 0,22
36,18% -0,12
2983,69% 0,75
4956,37% 0,00
Rize
22.11.2024