Ankara, Türkiye'nin başkenti olmanın yanı sıra tarih ve kültür zenginlikleriyle de dikkat çeken bir şehirdir. Ankara adı nereden geliyor?
Ankara, Türkiye'nin kalbinde yer alan ve tarihi derinlikleriyle büyüleyen bir şehirdir. Ankara adı nereden geliyor? ve Ankara'nın eski adı nedir? Peki, pek çok kişi Ankara'nın isminin nereden geldiğini ve geçmişte kullandığı eski adını bilmemektedir. Bu yazıda, merak edilen sorulara cevap arayarak, Ankara'nın isim kökenini ve zaman içinde geçirdiği ad değişikliklerini keşfedeceğiz. Şehrin ismi, aynı zamanda Türkiye'nin tarihine ve kültürüne dair çeşitli hikayeleri içinde barındırmaktadır. İşte detaylar...
Ankara'nın adı, zaman içinde birçok değişiklik geçirmiş ve farklı uygarlıklar tarafından çeşitli isimlerle anılmıştır. Şehrin adının kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, Galatlar tarafından verildiği düşünülen ilk adının "Ankyra" olduğu söylenmektedir. Galatlar, bu ismi Yunanca'da "çapa" anlamına gelen Ankyra olarak kullanmıştır. Zamanla evrim geçiren bu isim, Ancyre, Engüriye, Engürü, Angara, Angora ve nihayet Ankara şeklinde değişmiştir.
Ankara, tarih boyunca farklı medeniyetler tarafından çeşitli isimlerle anılmıştır. Frigler, Galatlar ve Romalılar döneminde şehre Ἄγκυρα (Anküra) denmiş, bu ad Latin harfleriyle Ankyra ve Ancyra olarak yazılmıştır. Arapça kaynaklarda ise "Beldei-el Selasil", "Mamuriye" ve "Ma'muriye-i Selâse" olarak geçmiştir. Osmanlılar döneminde resmi adı Ankara olmasına rağmen, halk ve Batılılar arasında "Engürü" ve "Angora" şeklinde kullanılmıştır. Ancak, Türkiye'nin kuruluşuyla birlikte diğer adlar unutulmuş ve Ankara adı evrenselleşmiştir.
Ankara'nın çevresinde Hititler'den ve önceki medeniyetlerden kalan arkeolojik siteler bulunsa da, bunların isimleri bilinmemektedir.
Şehir, Araplar tarafından 8. yüzyılda iki kez ele geçirilmiş, ancak her seferinde Bizanslılar tarafından geri alınmıştır. 7-11. yüzyıl arasındaki Bizans-Arap mücadelesi Digenis Akritis adlı epik Bizans şiirinde de bahsedilmiş, Ankara Kalesi bu mücadelede önemli bir rol oynamıştır.
Arapça kaynaklarda Ankara Kalesi, "Kal'at üs-Selâsil" olarak anılmıştır, ki bu da "Zincirler Kalesi" anlamına gelir. Şehir de bu nedenle "Beldet üs-Selâsil" olarak adlandırılmıştır. 14. yüzyılda hala "Selasil Kalesi" olarak anılan Ankara Kalesi, tarih boyunca çeşitli isimlerle anılan bir şehrin zengin tarihine tanıklık etmiştir.