Çifteköprü köylülerinden Dursun Ali Koyuncu, "Çocukken top oynadığımız, çocuklarımızın kullanacağı alana moloz döktüler. Piknik yapılabilen, adeta köyün güvenlikli oyun parkı diyebildiğimiz, böyle güzel bir alanı geleceğe taşıyamamış olduk. Yok ettiler. Tepki gösterenlerimiz oldu ancak o dönem yeterli olmadı" dedi.
Borçka ilçesine bağlı Çifteköprü köylüleri, Cankurtaran mevkiinde yapılması planlanan mesire alanının Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkartılarak özel bir firmaya verilmesine tepki gösterdi. İtirazlarına rağmen ihalenin yapıldığını belirten köy halkı, dün Cankurtaran’da basın açıklaması yaptı. Çifteköprü köylüleri, Cankurtaran mevkiinin turizm çöplüğüne dönüştürülmemesi için S.S. Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurarak mücadele yürütüyor.
"ÇOCUKLARIMIZIN KULLANACAĞI ALANA MOLOZ DÖKTÜLER"
Köylüler adına konuşan Dursun Ali Koyuncu şunları söyledi:
"Baz istasyonları ile başlayan sorunlarımız, ormanların katledilmesi ve Cankurtaran tüneli inşaatı ile devam etmişti. Tünel çalışmalarında yaşanan patlatmalar nedeniyle çatlaklar meydana gelmiş, evlerde çatlaklar oluşmuştu. Bunların sonucunda sularımız azaldı. Yetmezmiş gibi tünel atıklarını köyümüzün en güzel yerine döktüler. Çocukken top oynadığımız, çocuklarımızın kullanacağı alana moloz döktüler. Piknik yapılabilen, adeta köyün güvenlikli oyun parkı diyebildiğimiz, böyle güzel bir alanı geleceğe taşıyamamış olduk. Yok ettiler. Tepki gösterenlerimiz oldu ancak o dönem yeterli olmadı. Bununla yetindiler mi, tabii ki hayır. Moloz döküp molozdan tepe inşa etmeleri yetmiyormuş gibi geceleri çöp arabalarıyla gizli gizli çöp dökerek çöp atık yeri yapmayı bile denemişlerdi. Yine köylülerin müdahalesi ile bu süreç durduruldu. Yetmedi, bitmediler.
"TAŞINI VERMEDİK TOPRAĞINI KORUYACAĞIZ"
Üç taş ocağını birden projelendirmişlerdi. İmza toplamış ve dava açmıştık ve hepsini durdurduk. Ancak o dönem Cankurtaran'a taş ocağı açmak için ruhsat başvurusu yapan Reşit ve Bünyamin Merttürk projede ısrarcı olup, iptal ettirdiğimiz projeyi yeniden ruhsatlandırmak istediler. Biz bu projeye karşı da mücadele vermiştik. 'Taş ocağı olmazsa otel yapalım' demişlerdi, kabul etmemiştik. Pandemi dönemi sokağa çıkmak zorunda kaldık. Yürüyüş gerçekleştirdik, cezalar aldık. Yine de Cankurtaran'ı vermedik. Bugün yine Yunus Merttürk isimli Kocaeli merkezli iş insanı her ne hikmetse taş ocağı için verilmek istenilen alanda turizm kompleksi yapmak istemektedir. Turizm kompleksi diyerek hayal satıyor ve en son söylediği rakam 300 milyon lira diyor ve her geçen gün fiyat artırıyor ki o kadar insan benim yanımda durur ve paradan da nemalanırlar diye düşünüyor. Biz taş ocağına karşı çıkarken bizi hain ilan edenler, yatırımı engelliyor diyenler, taş ocağı yapmak isteyenler bugün ise turizm diye tutturuyor ve üstelik o gün Turizm ile Oman İl Müdürlükleri yapılsın demiş Artvin Valiliği onay vermişti.
"BU PROJE YOK HÜKMÜNDEDİR"
Bu bölge bu projeyi kaldırmaz ve bu proje bizim için yok hükmündedir. Bu proje ihale hazırlık aşamasında bile şaibeli hale gelmiştir. İhalenin proje müdürüyle ihaleyi alan Yunus Merttürk'ün ihaleden birkaç gün önce bir araya gelmesi ne anlama gelmektedir? Biz konuyu ilgili kurumlara ilettik ve Orman İşletmesi’ne projeyi hazırlayan kişi firma temsilcisiyle ne işi vardır diye sorduk, cevap alamadık, vali yardımcısına ilettik soruşturma açacağı söylendi bize ama açılmadı ve ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Biz kooperatif olarak ihaleye girmedik sadece kooperatif başkanımız ihale salonuna girerek takip etmiş durumdadır. İhale yapıldı yapacak bir şey yok deniliyor ve biz bunu kabul etmiyoruz. Biz projeye girmek isteyenlere bu projeye girmemeleri gerektiğini belirtmiştik ve bu konuda bizim ne kadar duyarlı olduğumuzu gören iş insanları ihaleye girmekten vazgeçti. Ancak bilgi sahibi olmasına rağmen Yunus Merttürk irademizi yok saymıştır. Köy muhtarını, köy kooperatifini yok sayan paranın ve siyasetin gücüyle her şeyi yaptıracağına inanan bu anlayışı reddediyoruz. Bizzat Yunus Merttürk tarafından 'devletle' uğraşırsınız tehdidi bize ile karşı karşıya bırakıldık. Korktuğumuzdan değil, biz neyle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. Cerattepe'de veya ülkenin dört bir yanında doğasını korumaya çalışanlara neler olduğunu biliyoruz. Devletin kolluk gücü hakkında emir erleriymiş gibi konuşmaları, bize sopa göstermeleri kabul edilemez.
Bu proje hayata geçtiğinde, beklenen turist geldiğinde kullanılacak içme suları nerelerden temin edilecek? Köyde hali hazırda ek içme suyu kaynağı arayışı varken, sularımızı böyle bir projeyle paylaşmaya hazır değiliz. Cankurtaran'ı Cankurtaran yapan doğallık bozulacak ve 17 hektarlık orman çöplük olacak. Köylünün bölgeye dair tasarruf hakkı kalmayacak çünkü bu şirket tek turizm elçisi olacak ve Turizm Bakanlığı'nda bölgemizi o temsil edecek ve eğer yerleşirse bu bölgeye yani bu bölgenin tek sahibi Yunus Merttürk olacak ve öyle de davranıyor. Bu turizm şirketi burada rant yaratacak ve zamanla para kazandıkça paranın sıcaklığıyla bu ormanları az olarak düşünecek ve daha fazla alanlara yerleşmeye çalışacak ve köyün içine kadar genişlemeye gidecek ve hatta bize diyecekler ki siz de bungalov evleri yapın ve çaydan ne kazanıyorsunuz ki turizmden kazanacaksın ve daha da çaylarımızı sökmek isteyecekler."