Konya'da UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan, insanlığın ilk yerleşim yerlerinden Çatalhöyük'te, 2 yıl önce temeli atılan Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi, Bakan Ersoy'un katılımıyla açıldı. Burada konuşan Ersoy, "Çatalhöyük, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yerini alan hem ülkemizin hem de dünyanın çok önemli arkeolojik değerlerinden biridir. Bu değer dünyaya, insanlığın yaklaşık 9 bin yıl önceki hayat tarzına dair çok kıymetli bilgiler sunmaktadır. Evlerin biçimlerinden içerdikleri yapı malzemelerine, duvar resimlerinden rölyeflere sayısız materyal, binlerce yıl öncesine ışık tutmaktadır. Çatalhöyük vesilesiyle o dönem Anadolu'sunun madencilik tarihine, mülkiyet kavramına, zirai üretimi ile kentleşme olgusuna dair emsalsiz bilgilere sahip olduk, oluyoruz. Çatalhöyük, tıpkı Göbeklitepe gibi, uzun asırlar ötesinden devam edip, gelen en geniş anlamıyla medeniyetin temellerini anlamamızda anahtar bir yerleşim yeridir" diye konuştu.
'HOCALARIMIZ İLE EKİPLERİNİ ŞÜKRANLA ANIYORUZ'
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın arkeolojik zenginliklerin ortaya çıkartılması için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Ersoy, "Çatalhöyük, ülkemizde kurumsal kazı sisteminin tesis edildiği sistematik bir kazı alanı oluşuyla da çok değerlidir. 1958 yılından itibaren belirli aralıklarla süren kazılar, bize bu arkeolojik değeri kazandırdı. Bu vesileyle yıllar boyunca buraya emek veren hocalarımız ile ekiplerini şükranla anıyor, teşekkürlerimi sunuyorum. Sanata, kültüre, tarihi değerlere vizyoner bir yaklaşım sergileyen bakanlığımız; çok uluslu, disiplinler arası yöntemlerle, kurumsallaşmış kazı ve araştırmalarını artırarak sürdürmektedir. Arkeolojik zenginliklerimizin ortaya çıkartılması, restore edilmesi, ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması adına tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde çalışmaktayız" dedi. Konuşmaların ardından Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi'nin açılışı yapıldı.
'BİYOLOJİK TESTLERİ VE DNA KODLARI ELE GEÇİRİLDİ'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Selçuklu hanedanlarının silikon heykellerinin yer aldığı Dar-ül Mülk Sergi Sarayı'nı ziyaret etti. Burada gazetecilere konuşan Ersoy, "Türbede elde ettiğimiz kemikler vardı biliyorsunuz. Bu kemiklerin tasnifi ve detaylı analizleri yapılarak, 8 yıllık bir çalışma var. Bu çalışmalar sırasında öncelikli olarak kemiklerin tasnifi yapıldı. Sonrasında biyolojik testleri ve DNA kodları ele geçirildi. Biyolojik testler sonucunda, bu DNA kodları ile uzun süren çalışmalar sayesinde önce geçmişte elde ettiğimiz resimleri de kullanarak tahmini boyutları çıkarıldı. Yüz, kemik ve vücut yapıları analiz edildi. Sonunda da bu sergide sergilenecek halde bire bir yakın kopyaları ki yüzde 95 oranında bir gerçeklilikle bu sergi alanı, bu müze alanı oluşturuldu" dedi.
'DÜNYADA EŞİNE AZ RASTLANAN BİR ÇALIŞMA'
'Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi'nin 2 yıl sonra Türkiye'nin birçok kentinde sergileneceğini anlatan Ersoy, "Konya Büyükşehir Belediyemizin de bu alanı tahsis etmesiyle 2 yıl boyunca sergi alanı, burada duracak. Daha sonra Türkiye'de, birçok noktada bunlar sergilenmeye devam edecek. Uzun süren bir çalışma. Çok fazla akademisyen de görev aldı. Dünyada eşine az rastlanan bir çalışma. Ama tabii yüzde 95 başarı ile sonuçlanıyor olması. Selçuk hanedanlarının 12 tanesinin birebire çok yakın kopyalarının burada sergileniyor olması, çok çok önemli ve anlamlı. Burada sadece hanedanlar değil; onlar ile bazı hanedan üyeleri de var ve yine hanedanlığa ait 2 kadının birebir kopyası var. Ve yine o anı tamamlatmak için hanedan ile 1 vezir ve 2 korumanın da sergilendiği bir müze. Burada yaklaşık 27 kişiyle ilgili çalışma yapıldı. 27 kişiye ait kemikler bulundu. Ama sonuç olarak uzun süren çalışmaların karşılığını aldık. Bugün de bu süreci burada tamamlamış olduk" diye konuştu.
'KESİN İSİMLERİN LANSMANINI YAPIYORUZ'
Müzede sergilenen ve ismi tespit edilememiş bir hanedan üyesinin sorulması üzerine Ersoy, şunları söyledi:
"Burada yorumda bulunmak, yanlış olur. Sonuçta burası bilim. Bilim konuşuyor. Tespit edilenlerin hepsinin isimlerini bizce yapıyoruz. Tespit edilemeyen en az 3-4 kişi daha var çünkü DNA kodları bozulmuş. O yüzden kesin olduğuna emin olduğumuz isimlerin lansmanını yapıyoruz. Diğerleri hakkında yorum yapmak bize düşmez."