Yağmur ÖNGÜN / İZMİR, (DHA)-'KÖRFEZ'in Geleceği, İzmir'in Geleceği' sloganıyla düzenlenen İzmir Körfez Çalıştayı'nın açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bu çalıştaydan çıkan veriler ile yol haritası çizeceğiz ve gelecekte deniz ekosistemindeki sorunu doğru yönetmek için elimizden geleni yapacağız. İzmir birçok konuda olduğu gibi bu konuda da çevre sorunlarına sahip çıkmasıyla, bilim insanı bakış açısıyla sorunu yönetmeyi ve çözmesiyle Türkiye'de örnek olacaktır" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay tarafından 'Körfez'in Geleceği, İzmir'in Geleceği' sloganıyla düzenlenen İzmir Körfez Çalıştayı'nın açılış töreni Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleştirildi. Törene, Başkan Tugay, İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler, İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti Deniz Ekolojisi ve Çevre Bilimleri Laboratuvarı Uzmanı Dr. Isac Yongquan Yuan, Norveç Ocean Therm Baş Teknoloji Yöneticisi, ABD HBS Hydro BioSience Satış Temsilcisi Peter Trigiani ve Arup Avustralya Genel Müdür Yardımcısı ve Entegre Su Kaynakları Lideri Dr. Andrews Watkinson katıldı. Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "İzmir'i çok seven İzmirliler olarak vatansever aynı zamanda çevre duyarlılığı ile bilgiye değer veren bilim insanları olarak bu organizasyonu geçekleştirdiler. Şimdiye kadar körfez için en iyi yapılan çalışma ve bizim için başlangıç" ifadelerini kullandı.
'HALKIMIZIN DESTEĞİ BİZE GÜÇ VERECEKTİR'
Körfezdeki sorunun nedenlerinin yüzde 100 net olmadığını söyleyen Tugay, "Denizin ekosisteminin bozulmasıyla bağlantıları olduğu açık. Arka planda denizin içeriği ile ilgili değişim mutlaka var. Ama aynı zamanda iklim değişikliğinin de etkisi var. Bir konuşmacı, 'Toz fırtınaları da denize taşınıp alg patlamalarını etkileyebilir' dedi. Bundan hemen önce yaşanan orman yangını nedeniyle kül ve ayrıca atıkların da alg patlamalarını tetiklediğini düşünüyorum. Büyük bir orman yangınıydı ve körfezin yanındaydı. Hepimizin soluk alıp vermesini etkileyecek düzeydeydi körfezi de etkilemiş olabilir. Körfezin kirliliğini azaltmak, kirliliğin oluşmasını engellemek ve süreci takip etmek için çalışma yapıyoruz ancak sürekli bir izleme sistemi kurmamız gerekiyor. Şu an için alg patlaması, balık ölümü ve koku problem yok. Hepimizin derdi gelecekte de yanı sorunun yaşanıp, yaşanmayacağı. Bu çalıştaydan çıkan veriler ile yol haritası çizeceğiz ve gelecekte deniz ekosistemindeki sorunu doğru yönetmek için elimizden geleni yapacağız. İzmir birçok konuda olduğu gibi bu konuda da çevre sorunlarına sahip çıkmasıyla, bilim insanı bakış açısıyla sorunu yönetmeyi ve çözmesiyle Türkiye'de örnek olacaktır."
'İZMİR KÖRFEZİ'Nİ DOĞRUDAN ETKİLEYEN PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ'
İzmir Körfezi'nde kriz başladığından beri genel olarak İzmir'de bu sorunun nasıl çözüleceğine dair sürekli bir çözüm arayışında olduklarını söyleyen İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, "İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konunun çözüme kavuşması için her zaman sahada görev yapıyor. İZSU Genel Müdürlüğü olarak 24 Ağustos'ta kötü bir tabloyla güne uyandık. Alg görüntüleri ekim 2023 yılında ortaya çıktı. Körfez'de 67 noktada değer alıp, izleme yapıyoruz. 2000 yılından bu yana değerler inceleniyor. Körfez suyunun kalitesiyle ilgili farklı bir tartışma var. Değerlere bakarak körfez hakkında karar vermemek gerekiyor. İzmir Körfezi'ndeki tüm kirletici kaynaklar Gediz Nehri, Kentsel Arıtma Tesisleri, Dereler, Gemiler, Limanlar Tersaneler Sanayi kuruluşları. Bu alanların denetimi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait" dedi. Yapılan çalışmaları ve projeleri de sıralayan Erdoğan, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Fazı'nın 15 Aralık'ta tamamlanacağını belirtti. Yağmur suyu ayrıştırma projesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü, projeler tamamlandığında ise körfeze doğrudan katkısı olacağını söyleyen Erdoğan, arıtma tesisi için de çalışmaların devam ettiğini belirtip, "Merkezde 34 deremiz İzmir Körfezi'ne dökülüyor. Tamamı İZSU tarafından temizleniyor. 150 bin tonluk temizleme yapıyoruz" dedi.
'CİDDİ BİR SORUNLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Bilim insanlarının sonuç alıcı tartışmalar yürüteceğini ve uygulanabilir, gerçekçi çözümler üreteceğini anlatan İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler ise "Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Körfez ekolojisi, biyoçeşitliliği sorunlu bir konudur ve vakit geçirilmeden ele alınıp harekete geçirilmelidir. Körfezin durumu ne bugün tek bir sebeple açıklanabilir ne de çözümden sadece yerel yönetimler sorumludur. Kirlilik çok yönlüdür ve yılların birikimi sonucu ortaya çıkmıştır. Gediz Havzası'ndan başlayarak organize sanayi siteleri, tarımsal üretim, tersane ve limanlar, kentsel kirlilik, arıtma kapasitesi, körfez etrafındaki nüfusun hızla artması, körfezin sığ olması gibi etkenler söz konusudur. Çabalarımızın odak noktasında kordon metaforu yer almaktadır. Uzun olacağı bilinen çalışmalar kapsamında akademinin ve kentin tüm paydaşlarıyla uzmanların alanları çerçevesinde ortaklaşmaya, paydaşları sürecin öznesi haline getirmeye gayret edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KÖRFEZİ DİRENÇLİ HALE GETİRMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ'
İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğu da "Hem körfez temizliği hem de körfezi dirençli hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekosistem hakkını tarif etme zamanı geldi. Objesi insan olmayan, kendi varlığı olan bu hakkı hayata geçirebilmek için çabalamamız gerekiyor. Sağlıklı çevre belgesini hazırlıyoruz. Bu belge, sadece körfez ve körfez temizliğinden ibaret olacak. İzmir'in çevre sorunlarına ve kirliliğe yönelik alacağımız bütün tedbirleri, bu kapsamda yansıtacağımız geniş çerçeve olacak. Bu çerçeve içinden de İzmir'in körfezi ve diğer çevre problemleri için oluşturabileceğimiz yol hartalarını hazırlıyoruz. İkinci ufuk 2054 ufku. Bu ufuk içinde de İzmir'in kentinin planlamasını, körfezi ve körfez etrafındaki yapılaşmayı rahatlatacak şekilde yeniden ele almamız gerekiyor. Bu bakış açısı sadece karadan başlamıyor. Denizden başlamamız gerekiyor. Deniz alanlarını planlamamız gerekiyor. Ajandamızın içine denizel alan planlaması, kıyı alanlarının yeniden ele alınması gibi meseleler girecek. Hem kıyı alanlarında körfezi hem de havzaları birlikte düşündüğümüz bir yeni plan anlayışı içinde hareket edeceğiz" diye konuştu.(DHA)
FOTOĞRAFLI