Doğu Anadolu'nun incisi Bayburt, sadece muazzam doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda ismiyle de büyüleyici bir hikayeye sahip. Şehrin sokaklarında dolaşan herkesin aklında dolaşan ilk soru şu: Bayburt adı nereden geliyor? ve Bayburt'un eski adı nedir? Bu suların ardında, yıllar içinde yaşanan değişimlerle örülü bir hikaye var. Ancak, eski adını bilmek isteyenler için de sürprizlerle dolu bir tarih mevcut. Gel, birlikte Bayburt'un esintisini takip edelim ve bu şehrin ismindeki sırlarla tanışalım. İşte detaylar...
1647 yılında şehri ziyaret eden seyyah Evliya Çelebi, Bayburt'un adını iki kelimeyle açıklar: "Bay" zenginliği, "yurt" ise beldeyi ifade eder. Osmanlı kaynakları ise günümüzdeki söylenişe uygun olarak Bayburt olarak kaydeder.
Bayburt'un adı, eski Kafkas dillerinden birini konuşan Urartu/Khaldiler'in hüküm sürdüğü dönemde, Khalt (Halti) halkı arasında gerçekleşen Hint-Avrupa dili Mitanni göçmenlerinin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Khaltlar arasında yerleşen göçmen grupları, Bagbartu sözcüğünü Mitannice'den alarak Bayburt adını oluşturmuştur.
Bayburt'un bilinen tarihî geçmişi, Anadolu'nun köklü kavimlerinden Azzi ve Hayasalar'la başlar. Ardından Hatti, Hitit ve Urartu medeniyetlerinin izlerini taşır.
Günümüzde bile Karadeniz halkı, sahil boyundaki yerleşimlere Laz, iç ve dağlık kesimlere ise Halt demektedir. Özellikle Yusufeli ile Şebinkarahisar arasındaki dağlık bölge, Urartu'nun Baş Tanrı'sı Khalt'ın izinden gidenlerin yurdu olarak tarih boyunca Haldia olarak adlandırılmıştır.
MÖ 7. yüzyılda Kimmer ve İskit akınlarına maruz kalan bölge, Urartu'nun çöküşüyle Kraliyet İskitler'inin eline geçer. Bu dönemde Anadolu'nun en büyük kenti olan Gymnias, günümüz Bayburt ilinin sınırları içinde ve kuzeyinde kurulmuştur.
Bu zengin tarih ve kültür mozaiği, Bayburt'u bugünkü kimliğiyle buluşturarak geçmişten günümüze taşımıştır.