Şeker, günlük yaşamımızda sıkça tükettiğimiz ancak aşırı miktarda tüketildiğinde sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan bir besindir.
VÜCUTTA DAHA AZ İLTİHAPLANMA
Yaklaşık 125 milyon Amerikalıyı etkileyen kronik inflamasyon, aralarında diyabet, kardiyovasküler hastalık, Alzheimer ve artritin de bulunduğu çok çeşitli hastalıklarla bağlantılıdır ve dünya genelinde beş kişiden üçü bu inflamatuar hastalıklardan ölmektedir. Aşırı içki içme, sigara içme, obezite ve kronik stres gibi iltihap olasılığını artırabilecek diğer yaygın yaşam tarzı faktörlerinin yanı sıra, 2006 yılında yapılan bir araştırma, şekerin de doğrudan bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. Dolayısıyla ilave şeker olmadan yaşamayı öğrenmek, bu inflamatuar durumların bazılarının riskini azaltmanıza yardımcı olabilir.
AZALAN KANSER RİSKİ
American Journal of Clinical Nutrition'da yayınlanan 2020 tarihli bir raporda, şeker alımının, başta meme kanseri olmak üzere bazı kanserlerin gelişiminde risk faktörü olabileceği ortaya çıktı. Sporting Smiles'ta kayıtlı bir diyetisyen olan Allison Tallman, şekeri bırakmanın bazı kanser türlerine yakalanma riskinizi de azaltabileceğini açıklıyor.
DAHA İYİ BAĞIRSAK SAĞLIĞI
Eğer şişkinlik ve öngörülemeyen sindirim sistemiyle mücadele eden biriyseniz kendinize şekere biraz ara vermek isteyebilirsiniz. Bir ay boyunca şekeri kesmenin sindirim sağlığınıza faydalı olabileceği ortaya çıktı. Bunu yapmanın yollarından biri "iyi" bağırsak bakterileri arasında daha iyi bir denge kurmanıza yardımcı olmaktır.
DAHA İYİ DİŞ SAĞLIĞI
Çocukluğumuzdan beri şeker, çürüklerle eş anlamlıdır ve bunun da iyi bir nedeni vardır. Healthy Food America'ya göre, düzenli olarak günde bir ila iki şekerli içecek tüketen yetişkinler, hiç şekerli içecek tüketmeyen yetişkinlere göre yüzde 30 daha fazla diş hastalığına yakalanıyor.
DAHA AZ DEPRESYON VE ANKSİYETE
Bir ay boyunca ilave şekeri bırakmak sadece vücudumuz üzerinde değil aynı zamanda zihnimizde de olumlu etkiler yaratıyor. Örneğin, bir araştırmaya göre, diyette daha fazla şeker alımı, daha yüksek depresyon riskiyle ilişkilidir. 2019'da yapılan ayrı bir çalışmada, şeker oranı yüksek bir diyetin nörobiyolojik beyin fonksiyonu değişikliklerine, duygusal durumların değişmesine ve kaygıya neden olabileceği de bulundu.
DİYABET RİSKİNİN AZALMASI
PLOS ONE'da yayınlanan yakın tarihli bir araştırmaya göre araştırmacılar, "bir popülasyonun gıda tedarikindeki artan şekerin, obezite oranlarından bağımsız olarak daha yüksek tip 2 diyabet oranlarıyla bağlantılı olduğunu" keşfettiler.
DAHA İYİ BİR CİLT
Fransa'da yakın zamanda yapılan bir araştırma, beslenme alışkanlıklarının bir kişinin sivilce geliştirip geliştirmemesi üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığını görmek için 24.000'den fazla yetişkini gözlemledi. Araştırmacılar şeker, yağ ve hayvansal ürünlerle dolu bir diyetin gerçekten de yetişkinlerde sivilce artışıyla bağlantılı olduğunu buldu.