Osman Köseoğlu
Bildiğiniz gibi, son 15 yıldan beri köylerden şehirlere aşırı derecede göç olması sebebiyle, çay tarlaları adeta öksüz kaldı..
Sap sınır kapısının açılması ile 7-8 yıl önce bu açık, özellikle Rize bölgesinde Gürcüler tarafından kapatıldı!
Özellikle son 2-3 yıldan beri Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi ile karşı karşıya olduğumuz bir dönemde paramız, Gürcü lari karşısında bile son 4-5 yıldır %1000 değer kaybetmesinin ardından,Gürcüler Karadeniz ve Rize bölgesine çay toplamaya gelmekten vazgeçtiler..
Bu açığı şimdi Azerbaycanlı Afrikalı ve diğer ülkelerden gelen çay tarım işçileri karşılamakta..
Ancak,denetimsiz bir şekilde çay motorunu eline alan belki de hayatlarına ilk defa çay tarlası gören bu yabancılar ,biraz daha ağır gelsin diye çay tamisini adeta dibinden keserek,hem çayın geleceğini yok etmekte,hem de milli ekonomimize milyonlarca zarar vermekteler..
Yabancıların çay motoru ile denetimsiz bir şekilde topladığı çay
Çünkü dibinden kesilen çaylar adeta çay fabrikaları Kereste fabrikaları haline geldi!
Yaklaşık %40’ı 50’si lif olarak büyük bir ekonomik maliyet meydana getirerek, hem çayın kalitesinden hem de yüksek bir maliyeti olarak yine karşımıza çıkıyor..
Perişan bir durumda bırakılan çay tamisi, hem bir sonraki çay sezonunda,hem daha gelecek sezon çay vermeme riskiyle karşı karşıya kalacaktır..
Bundan dolayı çay tarlasına yerli yabancı fark etmeksizin ,Kimi sokuyorsanız sokun ,kendiniz onların başında olmak zorundasınız!
Yerli halkın büyük özveriyle topladığı çay
Bunu vebali Sadece onların değil Sizin de üzerinizde de olacaktır..
Bir hatırlatma da ,22 yıldan beri iktidar olan ve bugüne kadar sayısız teşebbüs etmesine rağmen,
Çay müstahsilini korumaya yönelik bir çay kanun tasarısı dahi çıkaramayan,AK Parti’ye ve yöneticilerine yazıklar olsun