İZMİR, (DHA)-İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bayraklı ve Bornova'da yapı envanteri çalışmalarının tamamlandığını, riskli olduğu belirlenen binalarla ilgili gereken adımları atacaklarını söyledi. Diğer ilçelerde de çalışmaların tamamlanması sonrasında insanların güvensiz binalarda yaşamasına izin vermeyeceklerini ifade eden Başkan Tugay “Öyle ya da böyle bu iş çözülecek. Kimseyi çaresiz bırakma gibi bir düşüncemiz yok" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve kentteki üniversitelerin iş birliğiyle düzenlenen Deprem ve Yapı Bilimi Günleri, başladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) 'Bilimle güçlenen yapılarla depreme dirençli kentler' sloganıyla düzenlenen ve 2 gün sürecek programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının temsilcileri katıldı.
'BAHANELERİN ARKASINA SIĞINMAYACAĞIZ'
Panelde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yaşanan her şeyin sorumlusunun kamu yönetimleri olduğunu söyledi. Bugün kamusal yetkiyi kullanan, o sorumluluğu alan herkesin bunu idrak etmesi gerektiğini anlatan Başkan Tugay, "Halkın kendi kendine çözüm üretmesini beklemek kadar yanlış bir anlayış olmaz. Çünkü insanlar neyin problem olduğunu tanımlamakta zorlanıyorlar. Hangi sıkıntıda ne yapacaklarını bilemiyorlar. Çoğu zaman da güçleri buna yetmeyeceği için korku ile yapılması gerekenden uzaklaşıyorlar" dedi. 30 Ekim İzmir depremini de hatırlatan Başkan Tugay, "Bayraklı'ya gittik. Tablo felaketti. Her gün önünden geçtiğimiz binalar çökmüş, yakından da tanıdığımız insanlar dahil olmak üzere, birçok insan bu enkazın altında kalmıştı. Engelli insanların artışında nedenlerin biri de doğal afetler. 6 Şubat depreminin ardından kaç kişi engelli kaldı, bilmiyoruz. Böyle bir veri yok. Ölüm rakamlarının ne kadar doğru olduğunu da bilmiyoruz. Yaralanan ve bugün engelli olarak ağır sorunlar yaşayanların sayısı on binlerce" dedi.
'İNSANLARIN O GÜVENSİZ BİNALARDA YAŞAMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Bayraklı ve Bornova'da yapı envanteri çalışmalarını tamamladığını hatırlatan Başkan Tugay, bu konuda kararlı adımlar atacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Diğer ilçelerde de çalışmalar tamamlandıktan sonra o insanların o güvensiz binalarda yaşamasına izin vermeyeceğiz. Öyle ya da böyle bu iş çözülecek. İzmir'in temel sorunları var. Bana sorarsanız en öncelikli konu deprem riskinin azaltılması ile ilgili yapılacak çalışmalardır. Bu alanda üzerimize düşeni yapmak için, belediye bütçesinden ne ayırmamız gerekiyorsa ayıracağız. Kimseyi çaresiz bırakma gibi bir düşüncemiz yok. Her şeyin makul ve mantıklı bir çözüm yolu var ama o adımı atmazsanız ilerletemiyorsunuz. O nedenle kararlı şekilde adımları atmamız gerekiyor. İzmirli bilsin ki benim başkanlığımda ve bu dönemde o adımlar atılacak, yapılması gereken yapılacak."
'İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NE YAPMASI GEREKİYORSA ONU YAPACAK'
Deprem riskini sürekli konuştuklarını vurgulayan Başkan Tugay, bir an önce adım atmanın gerekliliğine değindi. Tugay, "Sürekli konuşuyoruz ama asıl o radikal adımı atmamız gereken noktada yavaşlıyoruz. Zorlu ve sıkıntılı süreci yaşayabiliriz ama sonrasında almamız gereken önlemleri alan bir şehir olarak geleceğe bakarız. Derdimizi anlatmamız için sizden yardım istiyorum. İnsanlar binaların altında ölmesin, sakat kalmasın diye 'Bir şey yapalım' diyoruz. Kimsenin hayatını zora sokmak için değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapması gerekiyorsa onu yapacak. Bazı kurumları da görevlerini yapmaya davet edecek. Yanımızda olmanız gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kararlı adımlarında yanında olmanız gerekiyor. Belediye başkanı olarak yıkılmaz bir kale gibi durmaya hazırım çünkü o yıkımları ve ölümleri gördüm. Soruna sahip çıkamaya çalışan insanların yanında olmalısınız. Türkiye'nin tamamı bunu yapmalı. Birilerini yalnız bırakarak bu iş olmaz" diye konuştu.
'BUYURUN BİRLİKTE YAPALIM'
Yıllardır konuşulmasına rağmen bu konuda harekete geçilmediğini vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şöyle devam etti: "Yakın zamanda Bayraklı ve Bornova'da belirlenen riskli binanın, o riskli durumdan kurtulması için gerekli süreci başlatıyoruz. Bizi eleştirmek yerine doğruyu yapmak için attığımız bu adımda, yanımızda kaç kişi yer alacak, göreceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin imkanlarının tamamı, burada kullanılacak. Çünkü insan hayatından bahsediyoruz. Hangi sorun bundan daha önemli olabilir. Bakalım kaç kişi yanımızda yer alacak. Bir tane kurum 'Evet yanınızdayız' diyecek mi? Göreve başladığımdan beri sadece susan insanlar görüyorum. Susan toplum görüyorum. Bizi eleştirmek kolay. İmkanlarımızın el vermediği konularla ilgili ve uzun yılların birikimi ile ilgili eleştirmek kolay. Hadi buyurun birlikte yapalım. Yıllardır aynı noktada takılı kalıyoruz. Yarın İzmir'de bir deprem olduğunda o binaların kaçı ayakta kalacak? Bunlar bildiğimiz şeyler. Cesaretle üstüne gitmek zorundayız. Bir an öce insanlarımızı o riskten kurtarmak zorundayız. Ben üzerime düşeni yapacağım. Belki sıkıntılar yaşayacağız. Herkesi kararlı şekilde yanımda olmaya davet ediyorum. Bu güç ve bilgi bizde var. Doğru çalışmalar yapmamamız için hiçbir neden yok."
'RİST AZAMTMA ÇALIŞMALARI ÇOK KIYMETLİ'
İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar da “Ülkemizde yaşanan depremlerin yıkıcı sonuçları, uzun yıllar boyunca hissediliyor. Yaşadığımız tüm depremlerden bir şeyler de öğrendik. Afet öncesi yapmamız gereken çalışmalar, afet sonrası yapılanlardan daha kıymetli. Bir gerçek daha var ki, o da yitirdiğimiz canlar. Bunun telafisi mümkün değil. O nedenle yapacaklarımızın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Risk azaltma çalışmaları bu nedenle kıymetli, hayati ve insana dairö dedi.
'BİLİMİN REHBERLİĞİNDE GÜVENLİ YAPILAR İNŞA ETMEKLE SORUMLUYUZ'
6 Şubat depreminde yakınlarını kaybeden İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Afet Komisyonu Üyesi Sinem Aykut Yücel'in konuşması, herkesi duygulandırdı. Yücel, "Acılarımıza tutunarak yaşamanın kaçınılmaz olduğu bu dünyada, yeni acıları engellemek için adım atan herkese teşekkür ediyorum. Ölümün ne zaman geleceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama zamansız ölümlere yol açan depremlerin bir gerçek olduğunu hepimiz biliyoruz. Deprem kaçınılmaz. Deprem, doğanın bize bir uyarısı. Bilimin sesini dinlemediğimizde, doğanın gücüne karşı savunmasız kalacağımızın hatırlatmasıdır. Ölümün fıtrattan değil, sağlıksız inşa edilen, kar ve rant hırsı ile malzemeleri çalınan binalardan geldiğinin göstergesidir. Bir daha aynı acıları yaşamamak için çalışmak zorundayız. Bilimin rehberliğinde, güvenli yapılar inşa etmekle sorumluyuz" dedi.
'TEKNİK İŞ BİRLİĞİNE HER ZAMAN AÇIĞIZ'
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bengi Atak ise Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaklaşık 10 yılda bir yıkıcı bir depremin meydana geldiğini hatırlatıp, "Bilime kulak vermek zorundayız. Çünkü ancak o zaman doğru işler ortaya koyabiliriz. Tıpkı asansörlerde, araçlarda olduğu gibi belli periyotlarla gerçekleştirilecek yapı kontrolleri ile taşıyıcı sistemde oluşan veya yaratılan tahribatları tespit etmek mümkün olsa, bu bile hayat kurtaran bir önlem olur. Bütün bunları yapmak için duruyoruz? Kim tutuyor bizi? İnşaat mühendisleri, güvenilir şekilde medeniyeti tesis eden meslek gurubudur. Bu sorumluluğumuzun bilincinde olalım. Her koşulda attığımız imzaların, aldığımızın sorumlulukların farkına varalım. Bizler odamızın İzmir Şubesi olarak, riskli yapılarla ilgili, atacağı adımlarda kararlı olduğunun altını çizen sayın Cemil Tugay'ın bu görüşünün, İzmir için bir şans olduğunu düşünüyoruz. Bizler de oda olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmekten memnun olacağız. Teknik iş birliğine de her zaman açığız" diye konuştu.
YAPILMASI GEREKEN ÇALIŞMALARI HATIRLATTI
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna da Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle, dünyanın en aktif deprem kuşakları arasında yer aldığını ifade etti. Suna, "Ülke topraklarının yüzde 92'si deprem riski altında ve nüfusumuzun yüzde 95'i bu riskli alanlarda yaşıyor. Bilimsel verilere göre son 120 yılda ülkemizde meydana gelen depremlerde, yaklaşık 100 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu veriler önümüzde duran tarihsel gerçeği, acı tecrübelere ve onca kayba rağmen, deprem gerçeğinin görmezden gelinmesinin ne kadar büyük bir bedeli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. 6 Şubat depremleri bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde bizlere hatırlattı. Bu depremlerde yaşanan yıkımın temelinde, yapı üretimi ve denetimi süreçlerindeki eksiklikler ve hatalar zinciri yatmakta. Yapı güvenliği ve depreme dirençli şehirler konusunda hazırlıkların bir an önce yerine getirilmesi şart. Mevzuattaki eksikliklerin düzenlenmesi, buna göre yapıların deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi, denetim mekanizmaların etkin çalıştırılması, kaçak yapılaşmaya izin verilmemesi gerekiyor. Oysa bu önlemlerin hiçbiri alınmadı. Deprem riskini azaltmak, afetlere karşı gerekli önlemleri almak bireylerin omuzlarına yüklenebilecek bir sorumluluk değil. Yapı denetim mekanizmaları etkin şekilde işletilmeli. Kentsel dönüşüm projeleri, toplumun ihtiyaçlarına göre hızlandırılmalı" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI