Adını üzerinde bulunduğu Datça Yarımadası’ndan alan bu ilçe, özellikle yaz aylarında nüfusunun neredeyse ikiye katlandığı bilinen bir nokta. Bu denli popüler olmasını sağlayan çok sayıda özelliği olduğunu ise dile getirmek gerek.
Türkiye’nin yaz turizmi açısından oldukça önemli bir ülke olduğu aşikar. Türkiye’de tatil yaparken tercih edebileceğiniz lokasyonlar ise oldukça geniş bir liste. Ancak hem eğlenceli hem huzurlu bir tatil denildiği zaman akıllara öncelikli olarak Datça geliyor. Kısa ya da uzun, farklı türde tatiller için oldukça uygun ve ideal bir lokasyon olan Datça, gezilmesi gereken çok sayıda yere sahip. Eğer Datça seyahatiniz esnasında Datça otelleri arasında seçim yapmak için nereleri görmeniz gerektiğini bilmiyorsanız sizler için derlediğimiz listeyi inceleyebilirsiniz.
Datça Gezilecek Yerler Listesi
Datça Plajları ve Koyları ile bu lokasyonlar, Datça’da gezilecek yerler listesinin başında geliyor. Fakat elbette gezilecek yerlerin bu listeyle sınırlı olduğunu düşünmek doğru değil. Hem tarihi hem doğal güzellikleri ile mutlaka görülmesi gereken bir yer olan Datça, her yıl tatilcilerin gözdesi olmayı başarıyor. 52 koya ev sahipliği, Ege ve Akdeniz sularının kesişme noktasında bulunduğu için unutulmaz manzaralar ve deneyimler sunuyor. Gelin, tarihi detaylar ve şahane manzaralara sahip birbirinden yerleri birlikte inceleyelim!
Her gün açık olan Knidos Antik Kenti, 09:00 ile 21:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Antik kente giriş için ise 100 TL ücret ödemeniz gerekiyor. Reşadiye yarımadasının en uç kısmında, Ege ve Akdeniz’in birleştiği lokasyonda bulunan Knidos Antik Kenti, Batı Anadolu kıyı kentlerinin önemli merkezlerinden biri.
İki bölümden meydana gelen artık kent, çifte kent görünümünde bir yapıya sahip. Arazinin dağlık yapısından dolayı teraslanmış bir yapı olan Knidos, geçmiş yıllarda ticaret ve askeri amaçla ile kullanılan Antik Kentin günümüzde Datça’da mutlaka görülmesi gereken kültürel yapılardan biri olduğunu dile getirmek mümkün.
”Knidos Antik Kenti konumu için tıklayın”
Aşağıdan başlayarak yukarıya doğru altı değirmenden oluşan Datça Yel Değirmenleri (Kızlan Değirmenleri), güneye bakan kapıları ile estetik açıdan muhteşem bir manzara yaratıyor. En önde bulunan değirmenin kaymakamlık tarafından restorasyon çalışmalarına sokulduğu ve ardından kiraya verildiği biliniyor. Lokanta olarak hizmet veren bu değirmen, keyifli bir Datça günü geçirmeniz konusunda önemli bir rol oynuyor. Bu değirmen haricinde kalan diğer değirmenler ise şahıslara ait. İkinci değirmenin ev olarak kullanılması ise pek çok kişinin dikkatini çekiyor. Kalan değirmenlerin ise ne yazık ki herhangi bir bakım ya da restorasyon çalışmasına uğradığını dile getirmek mümkün değil. Yel değirmenlerini ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok.
”Datça Yeldeğirmenleri konumu için tıklayın”
Datça’ya ilk defa giden ziyaretçilerin genellikle ilk noktası eski Datça oluyor. Ege kültürünün mümkün olan en başarılı şekilde gözler önüne seren Eski Datça, Türk edebiyatının en ünlü şairlerinden biri olan Can Yücel’in de uzun süre hayatını sürdürdü bir mahalle.
Eski Datça ile Datça şehir merkezi, 2,5 km mesafeye sahip. Merkezden kalkan dolmuşlarla yaklaşık 10 dakika içerisinde Eski Datça’ya ulaşabilirsiniz. Ancak minibüslerin özellikle yaz aylarında çok dolu olduğunu mutlaka dile getirmek gerek. Güler yüzlü insanları, sıcak ve misafirperver halkı ile dikkat çeken Eski Datça pek çok dükkan ve işletmeye de ev sahipliği yapıyor. Yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz işletmelerden alışveriş yapacağını dükkanlara kadar pek çok farklı olanağa sahip.
”Eski Datça konumu için tıklayın”
Datça’da mutlaka görülmesi gereken lokasyonlardan biri olan Sevgi Yolu, Datça’nın renkli sokaklarından biri. Trafiğe kapalı bir yürüyüş yolu olan Sevgi Yolu, keyifli ambiyansıyla dikkat çekiyor. Deniz kıyısında konumuna Sevgi Yolu, huzurlu ve sakin bir akşam yürüyüş yapmak için tercih edilmesi gereken en kıymetli rotaların arasında yer alıyor.
Deniz tatili yapmak isteyenler tarafından yoğun bir ilgi gören Datça, huzurlu ve sakin bir ambiyansa sahip. Türkiye’de yaz turizmi açısından kıymetli olan diğer tatil rotaları ile karşılaştırıldığı takdirde çok daha sakin bir tatil yapma imkanı sağladığını dile getirmek mümkün. Yapacağınız huzurlu ve keyifli tatilin en kıymetli lokasyonlarından biri olacak Sevgi Yolu ise Datça’da mutlaka görülmesi gereken yollardan biri.
Datça Kaleleri olarak anılan ve bir çok farklı kaleye ev sahipliği yapan bu bölge, oldukça büyük bir ilgi görüyor. Doğal güzellikleriyle görenleri adeta büyüleyen ve yaz tatillerin vazgeçilmezi lokasyonlarından biri olan Datça, kültürel açıdan da zengin bir nokta. Dolayısıyla seyahatlerinizde kültürel açıdan da zengin hale getirmek için tercih edebileceğiniz farklı gezi rotaları olduğunu dile getirmek gerek.
Bugüne dek farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Datça’yı daha yakından tanımak ve incelemek için Datça Kaleleri’ni mutlaka gezmelisiniz. Eski Datça Kalesi, Yarıkdağ Kalesi, Kumyer Kalesi ve Yazıköy Kalesi gibi birçok farklı kale; Datça Kaleleri içerisinde yer alıyor.
Doğal güzellikleri ile görenleri kendine hayran bırakan Datça, kültürel ve tarihi açıdan da önemli bir lokasyon. Eski Datça olarak adlandırılan bölgede bulunan Can Yücel’in Evi, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Can Yücel’in mütevazı bir hayat sürdüğü evinin müzeye dönüştürülmesiyle ortaya çıkmış. İçerisinde yazarın kullandığı her şey mevcut. Öyle ki yarım kalmış bir şarap ve şairin kendine ait el yazıları bile Can Yücel’i evinde sergileniyor.
Ancak Can Yücel’in Evi adı verilen bu müze, yalnızca her yıl 12 Ağustos olan ölüm yıldönümlerinde açık. 2011 yılına kadar sürekli olarak açık kalmış olsa da şairin mezarına yapılan saldırı müzenin kapatılmasına neden olmuş.
Datça’nın en sevilen koylarından biri olan Ovabükü, merkeze yaklaşık 16 km mesafede bulunuyor. Eşsiz güzellikteki denizi ile görenleri adeta büyülüyor. Ovabükü plaj etrafında konaklama imkanı elde edeceğiniz pek çok farklı işletme mevcut. Otel ve pansiyonlarda konaklayabilir, yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılamak adına da işletmeleri tercih edebilirsiniz. Plaja girmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Ancak eşsiz güzellikteki denizi ve pek çok farklı işletmesi ile dikkat çeken Ovabükü’nün sezon boyunca çok kalabalık olduğunu mutlaka dile getirmek gerekir. Eğer yer bulmakta zorlanmak istemiyorsanız sabah saatlerinde gitmeniz önerilir. Ovabükü’nün Datça’nın en geniş koylarından biri olduğunu dile getirmek ise yanlış olmaz.
”Ovabükü konumu için tıklayın”
Kap Krip Yarımadasının Batı kısmında yer alan Knidos Feneri, kayalık bir tepenin üstünde konumlanır. Günün her saati unutulmaz manzaralar sunan Knidos Feneri, ziyaretçiler tarafından yoğun bir ilgi görür. 1931 yılında inşa edildiği düşünülen fenerin ilk bekçisinin ise Bodrum’da fener bekçiliği yapmakta olan Veli Bora olduğu bilinir.
Knidos Feneri Antik Kent içerisinde bulunur. Dolayısıyla Antik Kent için giriş ücreti ödemeniz Knidos fenerini görmeniz için de yeterli. Feneri görmek için harici bir ücret ödemenize gerek yok. Günümüzde açık hava müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlayan fener, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından yoğun bir ilgi görüyor.
Reşadiye, Eski Datça ve İskele olmak üzere üç mahalleden meydana gelen Datça merkez; Datça’nın mutlaka görülmesi gereken noktalarından biri. Reşadiye ve Eski Datça mahallelerinin günümüze dek en az hasar ile gelmiş yerleşim yerleri olma özelliğine sahip olduklarını dile getirmek gerek. Dar sokaklar, taş evler, badem ve zeytin ağaçları ile Ege yaşantısının sembolik bir şekilde gözler önüne süren bu mahalleler; oldukça estetik.
Datça merkezde bulunan mahallelerde bar veya kafe gibi birçok farklı işletme mevcut. Bunun yanı sıra bu bölgede konaklamak istiyorsanız pansiyonları da tercih edebilirsiniz. Yerel ürünler satan dükkanlar, hediyelik eşyalar alabileceğiniz sevimli işletmeler Datça merkez içerisinde bulunuyor.
Datça’nın merkezinde bulunan Datça Limanı sahil boyu uzanan yürüyüş yolları ve heykeller ile süslü. Bu noktanın en dikkat çekici eserleri arasında ise aslan heykeli ve Demeter büstü bulunuyor. Knidos’tan 1850’de İngiltere’ye götürülen ve British Museum’da sergilenen büstün orijinal kopyası ise limanda yerini koruyor.
Limanda bulunan bütün heykellerin Datça Belediyesi tarafından Elbruz Denge’ye yaptırıldığı biliniyor. Teknelerin sırayla dizildiği ve oldukça estetik bir görüntü sunduğu Datça Limanı, bölgede gerçekleşen pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Gün batımını izlemenin ise ayrı bir keyif verdiği Datça Limanında kafe ve restoran gibi farklı işletmeler mevcut.