Betsmove jojobet giriş
Rize
Hafif yağmur
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
RİZE
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara
53 HABER GAZETESİ GÜNCEL Davuluyla dünyayı gezen babasının mirasını yaşatıyor

Davuluyla dünyayı gezen babasının mirasını yaşatıyor

Davuluyla dünyayı gezen babasının mirasını yaşatıyor

KASTAMONU (AA) - BİLAL KAHYAOĞLU - Davuluyla dünyayı gezen "Karayılan" lakaplı Mahir Dağlıoğlu'nun 80 yaşındaki oğlu Yılmaz Dağlıoğlu, babasının mirasını yaşatıyor.

Kastamonu'nun merkeze bağlı Yuva köyünde 1906 yılında doğan Mahir Dağlıoğlu, çaldığı davulla Türkiye'de adını duyurdu.

Dağlıoğlu, 1950'de Fransa ve İspanya'da, 1954'te İtalya'da, 1958'den 1961 yılına kadar her yıl Fransa'da, 1962'de İtalya, Hollanda ve ABD'de, 1963 yılında Almanya ve 1964'te Venedik'te festivallere katıldı.

Mahir Dağlıoğlu, 1964 yılında hayatını kaybetti. Dağlıoğlu'nun oğlu Yılmaz Dağlıoğlu ise davul çalmaya 12 yaşında başladı.

Babasının bıraktığı mirası devam ettiren Dağlıoğlu da Japonya ve İtalya'da davuluyla gösteri yaptı. Düğünlerde ve çeşitli organizasyonlarda yer alan 80 yaşındaki Yılmaz Dağlıoğlu, bu yıl davul çalmayı bırakmayı düşünüyor.

- Babası yağ tenekesiyle çalmaya başlamış

Yılmaz Dağlıoğlu, AA muhabirine, babası Mahir Dağlıoğlu'nun davul çalmaya yağ tenekesiyle başladığını söyledi.

Babasının köyde inek otlattığı sırada bir zurnacı tarafından keşfedildiğini anlatan Dağlıoğlu, "Babam Aşağı Yuva köyünde yattığı yerden davul çalıyormuş. Sonra bir zurnacı gelmiş, 'Çarşamba günü merkeze gel.' demiş. Babama davul, elbise bulmuş. Düğüne götürmüş. Bir düğün, üç düğün derken babam işi kavramış." dedi.

Babasının lakabı hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, "Köyde iki aile arasında kavga olmuş. Babam bu kavgayı ayırmış. Köyden ağa babamı izliyormuş, 'Yılana benziyor bakın, karayılan gibi' diyor. Karayılan lakabı oradan kalmış." dedi.

Kendisinin 12 yaşında davul çalmayı öğrendiğini anlatan Dağlıoğlu, Japonya ve İtalya'da da çeşitli etkinliklere katılarak davul çaldığını söyledi.

Dağlıoğlu, dernek kurma isteği reddedildiği için 1968'den 2000 yılına kadar 32 yıl davul çalmaya ara verdiğini belirtti.

Dönemin Valisi Enis Yeter'in kendisi ile görüştüğünü ve bu sayede tekrar davul çalmaya başladığını ifade eden Dağlıoğlu, "Ama 80 yaşıma girdim. Bu sene herhalde bırakacak gibiyim. Bu kadar hizmet verdim. Çırağım var, kaç kişiye öğrettim. Babamın ekmeğini hala yiyorum. Bana bir lakap bıraktı, bana sermaye oldu." dedi.

Sevmeden bu işin yapılamayacağını anlatan Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"Davulu eğer benimsiyorsan, seviyorsan kendine çekersin davul çalarsın. Sonra müziği candan bileceksin. Ritim bileceksin. Yani zurnacı başka bir şey, sen başka bir çalarsan olmaz. Bizim tutulmamızın sebebi bu ama yaşlandım. Üç kız, bir oğlum var, hiçbiri davulu ne merak etti ne eline aldı."