Kerim Vural, Erzurum'da 2-12 Mart tarihlerinde düzenlenecek 20. İşitme Engelliler Kış Oyunları'nın (Deaflympics) detaylarını AA Spor Sohbetleri'nde anlattı.
Samsun'da 2017'de Deaflympics Yaz Oyunları'nı 86 ülkenin katılımıyla düzenlediklerini hatırlatan Vural, Erzurum'a da 6 branş için 36 ülkeden 1003 sporcunun geleceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Olimpik açıdan dünyada üç otorite var. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Paralimpik Komitesi ve Uluslararası İşitme Engelliler Spor Federasyonu (ICSD). Samsun'da 18 branşta 86 ülkenin katılımıyla organizasyonu yapmıştık. 2017'de biz Samsun'da olimpiyat meşalesini yaktık. İşitme engelliler sporunun olimpiyat meşalesi, bizi normal olimpiyatlara ev sahipliği yapma konusunda diğer rakiplerimizden 3-5 puan öne atar. Tabii bunu gerçek manada ele alıp, kullanmalıyız.”
Dünyada en büyük engelin iletişim olduğunu ve işitme engelli insanlarla da iletişimin zor olduğunu dile getiren Vural, "Biz 2017'de bu engele rağmen organizasyonu mükemmel şekilde gerçekleştirdik. Bu bizim için de referans oldu ve kış oyunlarını da Erzurum'a aldık. Ev sahipliğini almada herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Deaflympics'i normal olimpiyatların ülkemize alınması için ciddi bir argüman olarak değerlendiremediğimizi düşünüyorum. Bir ülkenin işitme engellilerin olimpiyatını yapması, aslında normal olimpiyatları yapmak için yeterli altyapıya sahip olduğunu gösterir. 2017'de biz bunu gösterdik." ifadelerini kullandı.
Erzurum'un kış sporları için tesis açısından çok yeterli olduğunu dile getiren Kerim Vural, Türk sporcuların bu organizasyonda madalyalar kazanacağına inandığını aktararak, "Daha önce 2007'de Kış Deaflympics'te kayaklı krosta milli takımımızın bronz madalyası var. Erzurum'daki oyunlar için curling takımı kurduk. Daha ilk uluslararası müsabakaları olacak. Curling branşında takımımızdan umutluyuz. Yeni başlıyor olmalarına rağmen performanslarının çok iyi olduğunu gördüm. Alp disiplininde de madalya umudumuz var. Kar sporlarında katıldığımız 3 branşın yanı sıra, futsal ve satrançta da madalya beklentimiz var." değerlendirmesinde bulundu.
Kerim Vural, organizasyona güvenlik bahanesiyle katılmayan ABD ve Kanada'ya ICSD'nin ceza verdiğini belirtti.
İsrail'in Filistin'e saldırılarına Türkiye'nin asla sessiz kalamayacağını vurgulayan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"20. İşitme Engelliler Kış Oyunları'nın ev sahipliğini aldığımızda, düzenlemek isteyen ülkeler arasında İsrail de vardı. İsrail, Erzurum'a satranç ve futsal branşlarında katılım göstereceğini söyledi. Fakat, Türkiye'nin Filistin'de yaşanan büyük zulüm ve soykırım karşısındaki adil tutumunun, doğruları konuşmuş olmasının, İsrail'de sporu yönetenleri de rahatsız ettiğini düşünüyoruz. Güvenlik gerekçelerini bahane göstererek çekilme kararı aldılar. Biz de bundan hiç mutsuz olmadık. Ne yaptıklarını bütün dünya görüyor. ABD ve Kanada'nın da güvenliği bahane ederek çekilme talepleri oldu. Bunların peşine İsveç ve Finlandiya da katıldı. Bu bizim açımızdan herhangi bir sorun teşkil etmedi ama işitme engelli sporuna darbe vurmuş oldular. Ülkemizde herhangi bir güvenlik sorunu olmadığı aslında bütün dünya tarafından biliniyor. BM'nin toplantılarında bile Türkiye en güvenli ülkelerden biri olarak gösterilip, sorunlarda ara bulucu olması istenirken, böyle bir politik yaklaşımla çekilme kararı aldılar. "
Katılmayan ülkelerin kararlarına sessiz kalmadıklarını vurgulayan Vural, "Bunların kararına ilişkin ICSD bir yazı yazdık. Onların bu hamlesi, buradaki durumu bilmeyenler tarafından 'Hakikaten bir sorun mu var?' diye değerlendirilebiliyor. Zaten diğer iki ülke de bu endişeyle gelmedi. Gerekli cezai işlemin yapılmasını istedik. ICSD de ABD ve Kanada'ya ciddi bir para cezası verdi. Bunun devam etmemesi gerektiği konusunda uyarı verdiler. Siyasetin sporun dışında tutulması gerektiğini söylediler. Onlar da yapmış oldukları bu yanlı siyasi hareketten dolayı cezalarını aldılar. Onların bu tavrına biz de sessiz kalmadık." diye konuştu.
Türkiye'nin hiçbir güvenlik problemi bulunmadığının altını çizen Vural, "Geçen sene Avrupa Voleybol Şampiyonası'nı Karabük'te gerçekleştirmiştik. Organizasyonun alınması, şehrin belirlenmesi noktasında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile federasyon öncülük yapıyor. Ancak ondan sonra şehrin sahiplenmesi lazım. Biz federasyon olarak Erzurum'a faaliyeti getirdik. Erzurum'un da faaliyeti sahipleneceğini umut ediyorum. Buraya binden fazla sporcu geliyor. İşitme engellilerin etkisi normal insanların 4 katıdır. Bulundukları yerin görüntüsünü ülkelerine iletirler. Bu organizasyonun Erzurum'a da ciddi katkısı olacaktır." diyerek sözlerini tamamladı.