Bayram AYHAN/ BATMAN, (DHA)- HALKLARIN Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Kayyumcu zihniyet ve anlayışın dile ve müziğe nasıl sirayet ettiğine birkaç gündür devam eden operasyonlarla, gözaltılarla bir kez daha tanıklık ettik" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Batman'a geldi. Petrol İş Sendikası Konferans Salonunda işçilerle bir araya geldikten sonra Batman Belediyesi’ne kadar yürüyen Hatimoğulları ve beraberindeki DEM Parti milletvekilleri Zeynep Oduncu ile Mehmet Rüştü Tiryaki, Belediye Başkanı Gülistan Sönük ile görüştü. Belediye binası önünde düzenlenen programın ardından partililer Kürtçe müzikler eşliğinde halay çekti. Burada bir konuşma yapan Hatimoğulları, kayyumun bir siyasi darbe olduğunu ifade ederek, "Kayyuma karşı halkın iradesini korumak, halkın iradesine sahip çıkmak amacıyla değerli halkımız nöbetlerini sürdürüyor ve biz de bugün Batman'dayız. Kayyum bugün bir siyasi darbedir. Kayyum bugün anayasanın çiğnenmesi demektir. Kayyum, Avrupa yerel yönetim özerklik şartına uymamak demektir. Hakkari'de atanan kayyumun derhal el çektirilmesi, seçilmiş olan insanların yönetimde yer almasının sağlanması gerekiyor. Buradan çağrımızı yineliyoruz. İçişleri Bakanı’na, ‘Saray’a bir kez daha sesleniyoruz; Kürdün seçme ve seçilme hakkını elinden alamazsınız" diye konuştu.
‘TÜRKİYE FARKLI HALKLARIN VE İNANÇLARIN BİR ARADA YAŞADIĞI BİR ÜLKEDİR’
Eş Genel Başkan Hatimoğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün Kürt halkına uygulanan bu politikalar, yani kayyumcu zihniyet ve anlayışın dile ve müziğe nasıl sirayet ettiğini birkaç gündür devam eden operasyonlarla, gözaltılarla bir kez daha tanıklık ettik. Mersin'de başlayan, Doğu Beyazıt'ta devam eden, İstanbul'da devam eden ki Batmanlı olan ailelerimiz Siirt'te gittikleri düğünden dolayı gözaltına alındı. Parça parça düğünlere katılmış olanlar, Kürtçe müzik söylemiş olanlar, halay çekenler, şimdi buradaki analarımız gibi geleneksel kıyafetlerini giyip, halay çekip, Kürtçe müzik söyleyenler tırnak içinde suçlu ilan edilmiş. Kayyumcu zihniyetin devamıdır bu. 90'lı yıllarda düğünlerin basıldığını biliyoruz. Farklı dillerden müzik yaptıkları için damadın, gelinin gözaltına alındığını, ailelerin gözaltına alındığı günleri yaşadık. Şimdi bizi o günlere geri döndürmek isteyen bu anlayışın bu uygulamada kastı nedir? Bugün Türkiye'de zeybek oynanmıyor mu? Düğünlerde herkes kendi geleneğine göreneğine göre giyinip, kendi geleneğine ve göreneğine göre düğünlerinde oynamıyor mu? İşte Kürt halkının çektiği halaya politik anlam yükleyerek, buradan sizler muhalifsiniz anlamını, buna kaba bir şekilde yükleyerek buradan sonuç çıkarmak istiyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Türkiye farklı halkların ve inançların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Herkes kendi dilinde düşünecek, herkes kendi dilinde konuşacak, herkes kendi dilinde sevecek, herkes kendi dilinde rüyasını görecek, duygusunu kendi dilinde hissedecek ve elbette ki insanların mutlu günleri olan düğünlerinde kendi ana dillerinde düğünlerini yapmak kadar doğal bir hak yoktur. Bu hakkı dahi Kürt’ün elinden almaya çalışarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? İktidarın, küçük ortağıyla birlikte Kürt halkına büyüttüğü ve beslediği bu düşmanlık bir an önce son bulmalıdır. Kürtler bu ülkenin ve bu toprakların, bu coğrafyanın asli yurttaşlarıdır.” (DHA)
FOTOĞRAFLI