Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ'ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde ağır hasar alan tarihi Maraş Ulu Cami’de başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Adem Bozkurt, 15’inci yüzyılda inşa edilen tarihi yapının restorasyonun özenle yürütüldüğünü ve 2025 yılının sonunda ibadete açmaya planladıklarını söyledi.
6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta bir taraftan ağır hasarlı binalar yıkılıp yerlerine yeni binalar yapılırken, diğer yandan hasar alan tarihi yapılar da restore ediliyor. Kentte restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü tarihi eserlerden biri de Kahramanmaraş’ın simgelerinden olan Maraş Ulu Cami. 15’inci yüzyılda inşa edilen ve depremde ağır hasar alan tarihi camiinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen restorasyonu sürüyor. Restorasyon çalışmaları kapsamında, depremde bir kısmı yıkılan minarenin geri kalan kısmının taşları uzmanlar tarafından titizlikle sökülüp numaralandırıldı.
'LAZER TARAMAYLA KILCAL ÇATLAKLARA KADAR TESPİTLERİ YAPILDI'
Restorasyon çalışmalarının aralıksız devam ettiği camide incelemelerde bulunan Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Adem Bozkurt, depremin hemen ardından vakit kaybetmeden 11 ildeki tarihi yapılarda hasar tespitini yaptıklarını belirtti. Türkiye'deki önemli üniversitelerden gelen akademisyenlerden bilim heyetleri oluşturduklarını ve heyetin hasarların neden kaynaklandığını araştırmak için çalışmalar yaptığını söyleyen Bozkurt, tarihi Ulu Cami'nin de restore edildiğini vurgulayarak, "Ulu Cami 15’inci yüzyılda Dulkadiroğlu Beyliği döneminde yapılmış bir eserimiz. Buranın hızlı bir şekilde ihalesi yapıldı. İvedilikle çok hızlı bir şekilde tehlike arz eden minarelerimizin korunabileceklerini koruyup korunamayacaklarına titizlikle tek tek taşlarını sökmekle imalatlarımıza başladık. Daha sonrasında lazer tarama dediğimiz aslında bu yapılardaki oluşan her türlü hasarın en ince kılcal çatlaklara kadar tespitleri yapıldı. Zemin sondajları yapıldı; hem yüzeyde, hem tavanda, hem tabanda jeoradar dediğimiz ve beden duvarlarındaki boşlukların tespiti yapıldı. Daha sonra bunlarla ilgili çok ciddi bir statik projelendirme çalışması gerçekleştirildi" diye konuştu.
Yapılan çalışmalarda tarihi yapıların restorasyon dışında güçlendirilmesi gerektiğinin de ortaya çıktığını ifade eden Adem Bozkurt, “Bununla ilgili bütün her türlü hesaplamalar yapıldıktan sonra şu anda bu camimizi rölövesi, restitüsyon projesi, statik güçlendirme projesi koruma kurullarından geçirilerek artık restorasyon çalışması aşamasına geçilmeye başlandı. Bir de biz bu aşamalarda acilen yapılarımızın tekrardan artçılardan oluşacak hasarlarını engellemek amacıyla, yapılarımızı ivedilikle, askılama metotlarıyla askıladık ve yapının ayakta durmasını sağladık. Bu süreçten sonraki kısımda da Allah nasip ederse hem 300-400 belki 500 kalemlik bir imalatla bu caminin onarımlarını yapacağız, restorasyonlarını yapacağız. Çünkü restorasyon çok farklı bir uygulama hem taş işçiliği hem ahşap işçiliği hem konservasyon dediğimiz çok özgün eserlerimizin korunması bu tür imalatların titizlikle tek tek yapılması gerekiyor. Dolayısıyla da bu çalışmalar özenle yürütülüyor" dedi.
2025’İN SONUNA YETİŞTİRİLECEK
Restorasyon çalışmasının çok teknik bir süreç olduğunu ve bu tekniklerden birinin de enjeksiyon tekniği olduğunu söyleyen Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Adem Bozkurt, “Enjeksiyon dediğimiz imalat yapının karakteristik özelliğine herhangi bir zarar getirmeksizin hidrolik kireçten yani aslında yapıların orijinal yapım tarzında kullanılan malzemelerle yapılan özel bir enjeksiyon. Boşlukların doldurulması, mevcut dolgu malzemelerinin de birbirine kilitlenmesini sağlıyor. Bunun için de çok titiz bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Allah nasip ederse camimizi 2025 yılı sonunda çalışmaları tamamlayarak yeniden ibadete açmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI