- Kızı ve oğluna bakan anne Güzide Altuntaş:
- '26 yıldır evlatlarımın başındayım. Bu halimize çok şükür. Çocuklarımın sesleri hamdolsun kulağımın dibinde'
- Kas hastası Naile Altuntaş:
- 'Depremde bizi bırakıp dışarı çıkmadılar. 'Ölsek de kalsak da birlikte' dediler. Tamamen bize endeksli yaşıyorlar'
GÖKHAN YILMAZ / FADİME YILMAZ ELMA - Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya'da evleri hasar gördüğü için Zonguldak'a yerleşen Güzide ve Ali Altuntaş çifti, her şeyleriyle yakından ilgilendikleri kas hastası çocuklarını bir an olsun yalnız bırakmıyor.
Malatya'da ikamet eden 4 çocuk sahibi Güzide ve Ali Altuntaş'ın çocukları Mehmet (46) ve Naile'ye (42), yirmili yaşlarında yürüme, koşma ve merdiven çıkmalarında sorun yaşamaları üzerine götürüldükleri hastanede kas hastalığı teşhisi konuldu.
İlerleyen süreçte rahatsızlıkları artınca evlatlarının yanından bir an olsun ayrılmayan Altuntaş çiftinin evleri, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde zarar gördü.
Afet anında 'ölsek de kalsak da birlikte' diyerek çocuklarını yalnız bırakmayan çift, depremin ardından bulundukları hasarlı binadan çıkarıldı.
Yakınlarının daveti üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü aracıyla Zonguldak'a getirilen aile, Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı beldesinde bir eve yerleştirildi.
Çevrelerinden gördükleri desteğe, misafirperverliğe minnettar kalan Altuntaş çifti, her şeyleriyle yakından ilgilendikleri evlatlarına büyük özveriyle bakıyor.
- 'Her işimizi annemiz babamız yapıyor'
Kas hastası Naile Altuntaş, AA muhabirine, sarsıntı anında çok korktuklarını söyledi.
Zaten hareket etme imkanlarının bulunmadığına değinen Altuntaş, ağabeyi ile kollarını dahi kullanamadıklarını anlattı.
Altuntaş, ilk deprem anında kar yağdığını anımsatarak, 'Öğle olan depreme yine evde yakalandık. Herkes bir tarafa kaçıp dışarı çıktı ama maalesef biz çıkamadık. Annem ve babam da bizi bırakıp çıkmak istemediler. Diğer kardeşlerim ve komşumuz sayesinde dışarı çıktık.' diye konuştu.
Anne ve babasının 26 yıldır ağabeyi, 23 yıldır da kendisiyle ilgilendiğini aktaran Altuntaş, şöyle devam etti:
'Her işimizi annemiz babamız yapıyor. Herkesin annesi babası çok fedakar ama benim annem babam ayrıca çok fedakar. Onların her şeyi bize göre planlı. Yemek yiyecekleri, uyuyacakları saatleri de bize göre ayarlı. Dışarıda herhangi bir sosyal hayatları yok. Eğer biz çıkıp gideceksek onlar da çıkıp gider, biz olmadan hiçbir şey yapmazlar. Depremde ikisi bizi bırakıp dışarı çıkmadılar. 'Ölsek de kalsak da birlikte' dediler. Tamamen bize endeksli yaşıyorlar. Her anları, her şeyleri bizimle.'
Altuntaş, engelli vatandaşların toplumda daha fazla yer almaları ve seslerinin daha çok duyurulması gerektiğini vurgulayarak, 3 Aralık Engelsiz Yaşam Derneği ile Malatya Engelli Kooperatifinde yürüttükleri çalışmalarla engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
- 'Eşimle birbirimize destek oluyoruz'
Anne Güzide Altuntaş da deprem anında evlatlarını bir an olsun bırakmadığını, bunu her anne babanın yapacağını dile getirdi.
Oturdukları binanın yıkılacağını düşündüğünü anlatan Altuntaş, 'Yıkılacak diye korktuk. 'Allah' dedim başka bir şey diyemedim, dilim tutuldu sanki. 26 yıldır evlatlarımın başındayım. Bu halimize çok şükür. Yine de çocuklarımın sesleri hamdolsun kulağımın dibinde.' şeklinde konuştu.
Baba Ali Altuntaş ise evlatlarını bir dakika yalnız bırakmadığını belirterek, 'Çocuklarımın bakımını yapıyorum. Eşimle çocukların yedirmesini, içirmesini yapıyoruz. Eşimle birbirimize destek oluyoruz.' dedi.
KAYNAK:AA