BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici, konuşmasında, “Saldırıyı şiddetle lanetliyorum. Saldırının gerekçesinden bağımsız olarak toplumu şiddetin övülmesine, şiddetin yöntem olarak benimsenmesine yönlendiren siyasetçileri ve basın mensupları da başta olmak üzere herkesi kınıyorum. Biz ‘La ilahe illallah Muhammed’in Resulullah’ demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Diyemeyen birisi Müslüman olur mu? Ben o yumruklu saldırıyı yapan gencimizi değil, o gencimizi yetiştiren bu sisteme karşı çıkıyorum. Şunu alıyorum ki o gencimiz bu bayrağın anlamını bilmiyor. Bu büyük bir eksikliktir. Bu eğitim sistemimizin eksikliğidir. Biz işin bu kısımlarına bakmak zorundayız. Maalesef gençlerimize değerlerimizi öğretememişiz. Milyonlarca gencimiz bu değerlerimizden bir haber olarak yetişmektedir. İnşallah Müslüman Türk gençliğinin tamamına tevhidi de tevhit anlayışını da tevhit bayrağının ne olduğunu da öğreteceğiz. Biz bununla mükellefiz” diye konuştu.
‘BU HADİSENİN ÜZERİNDEN BİR KAMPLAŞMA MEYDANA GETİRİLİYOR’
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu hadisenin üzerinden bir kamplaşma meydana getiriliyor. Maalesef birtakım siyasetçilerimiz saldırıyı yapan gencin yalnız olmadığını söylüyor. Onu söyleyenlerin hepsi eğer ufacık kendilerinde bir cesaret varsa, azıcık delikanlı iseler, madem o yalnız değil, onlarda aslında tevhit bayrağını tanımadıklarını ve ona saygılarının olmadığını, onu sahiplenmediğini söylemektedirler. Yürekleri varsa çıksınlar bunu milletimize ifade etsinler. Bu hadise üzerinden milleti ayrıştırmanın, milleti birbirine düşürmenin yolunu kendilerine bir yol olarak seçmesinler. Biz buradan açıkça ilan ediyoruz. Biz ne ay yıldızlı al bayrağımızdan vazgeçeriz, ne de tevhit bayrağımızdan geçeriz. Tam bağımsız, hür, müstakil Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz var olsun demeye devam edeceğiz. ‘La ilahe illallah Muhammed’in Resulullah’ demeye de devam edeceğiz. Biz Türk’üz, Müslümanız, Milliyetçiyiz, Alpereniz.”
"HAZİNE YARDIMLARI KALDIRILSIN"
Destici, 2024 yılı siyasi partilere yapılacak hazine ve seçim yardımlarına ilişkin, “658 milyon parayı Türkiye’de herkesin, dünyada herkesin PKK’nın partisi diye bildiği DEM’e veriyoruz. Yazıklar olsun. Başta Anayasa Mahkemesi üyeleri olmak üzere buna alet olan, buna göz yuman, elinde yetki olup da bunu durdurmayan herkese yazıklar olsun. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Anayasa Mahkemesine bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bunu durdur. Eğer gerçekten senin devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini ve istikbalini korumak için görev yaptığınıza inanmamızı istiyorsanız, bunu durdurun ve terör örgütünün partisini kapatın. Yoksa bu konularda vereceğiniz kararların hiçbiri bizim nezdimizde geçerli değildir ve yok hükmünde olacaktır. Anayasa Mahkemesi milletin parasına neden sahip çıkmıyor. Biz Büyük Birlik Partisi olarak diyoruz ki, hazine yardımlarını kaldırın ve herkes kendi üyelerinin aidatları ve kendi camiasının bağışları ile siyasetini yapsın. ‘Milletin parasından elinizi çekin’ diyoruz” dedi.