Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Edirne'de 'Selimiye Gölgesinde Edirne-Balkan Buluşması' iftar programına katıldı. Erbaş, ''Hedefimiz geleceği birlikte inşa etmek'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu'nun düzenlediği 'Selimiye Gölgesinde Edirne- Balkan Buluşması' iftar programına katıldı.
Selimiye Camisi Meydanı’ndaki programa Edirne Valisi Yunus Sezer, Kırklareli Valisi Birol Ekici, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Bulgaristan Filibe Valisi İliya Zümbilev, Bulgaristan Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Filiz Hyusmenova, Dostluk-Eşitlik-Barış Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Hak ve Özgürlükler Hareketi Başkan Yardımcısı Halil Latifov, Balkanlar'dan çok sayıda din temsilcisi, milletvekilleri, Edirne ve Balkanlar'dan belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı.
Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu'nun konseri ile başlayan iftar programında, dua okunmasının ardından oruçlar açıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ramazan ayının kardeşlik, birlik ve beraberlik ayı olduğunu söyledi. Erbaş, "Ramazan ayı kardeşlik ayı, birlik ayı, beraberlik ayı. Ramazan ayı; dayanışma ayı, yardımlaşma ayı. Bizim medeniyetimiz sevgi medeniyeti, sadakat medeniyeti bizim medeniyetimiz. İnançları, kültürleri, renkleri farklı olmasına rağmen çok farklı özelliklere sahip olan insanlarla bir arada, barış içerisinde yaşama tecrübesini dünyaya tanıtan bir medeniyet bizim medeniyetimiz. İşte burası, işte Balkanlar bu tecrübenin yaşandığı en önemli bölgelerden birisi. Şu anda onun bir örneğini yaşıyoruz burada. Ne mutlu bize ki böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. İnancı, mezhebi, kültürü, ırkı, dili ne olursa olsun birlikte yaşama tecrübesi bizim bütün dünyaya örnek gösterebileceğimiz, tarihimize baktığımız zaman bizim için mutluluk verici bir konu" dedi.
Sevgi, sadakat, saygı ve sabır kelimelerinin önemine değinen Erbaş, "Dedim ya bizim medeniyetimiz sevgi medeniyetidir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki 'sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz ama birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.' Onun için S ile başlayan bazı kavramlar var. Onları biz toplumumuzda o kavramların oluşması için hepimiz birlikte gayret etmeliyiz. Bunlardan birisi sevgi, bir diğeri saygı. Sevgimizi hepimize, birbirimize göstereceğiz. Sevgiyi göstermeden nasıl bir arada huzur içerisinde yaşayacağız? Birbirimizin yaşantısına, inancına, mezhebine, kültürüne saygı göstermemiz lazım. Bu saygı olmadan biz nasıl barış içerisinde yaşarız?" diye konuştu.
İnsanların birbirine karşı dürüst olması gerektiğini de dile getiren Erbaş, "Bir diğer kavram sadakat. Birbirimize karşı dürüst olacağız, sadık olacağız, sadakatli olacağız. Sadakat olmazsa birbirimize nasıl güveniriz? Bakınız, bizim peygamberimizin isminin devamında 'emin' var. Peygamber olmadan önce aldığı bir isim. Ne demiş Mekkeliler peygamber efendimize? Muhammedül emin yani güvenilen Muhammed, Emin Muhammed. Onun için her ismimizin devamında bir emin sıfatı olması lazım ki birbirimize güvenelim. Zaten Peygamber Efendimiz Müslüman'ı da böyle tanımlıyor. Müslüman şudur; insanların elinden ve dilinden emniyette olduğu kimsedir. Emin olduğu kimsedir. İşte biz Müslümanlar olarak, insanlar olarak birbirimize karşı güven duymalıyız, güven içerisinde olmalıyız. İşte bu da sadakattir. Sabırla bunları yaparsak selamete ulaşırız" dedi.
Toplum olarak sevgi, saygı, sadakat ve sabır ile selamete ulaşılabileceğini ifade eden Erbaş, "Toplum olarak, millet olarak ve insanlık olarak sevgi, saygı, sadakat ve sabır ile hareket edersek insanlık olarak selamete ulaşırız. Ramazan ayı bize bunları öğretiyor. Ramazan ayı cennetin, Rabbimizin ifadesiyle; 'Rabbinizden mağfirete koşunuz, affa koşunuz, bağışlanmaya koşunuz.' Ramazan ayında inşallah mümkün olduğunca Rabbimizin bu emirlerine uymaya gayret etmişizdir. Çoluk, çocuk, genç, yaşlı, orta yaşlı, yetişkin herkes işte bu mağfirete, Rabbimizin mağfiretine koşmak için ramazanı idrak ettik. Bu gece iftar sofrasında ramazanın güzelliklerini daha da güzelleştiren, bu iftar sofrasında bu anı bize yaşatan Rabbimize hamdolsun diyorum" ifadelerini kullandı.
Programın ev sahipliğini yapan Edirne Valisi Yunus Sezer de binlerce insanı Selimiye Camisi gölgesinde iftarda buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Vali Sezer, "Bugün burada, her dinden, her milletten, her kültürden insanımızı iftar soframızda buluşturduk. Bu birliktelik Balkan coğrafyasının zenginliğinin bir yansımasıdır. Bulgaristan, Kuzey Makedonya ve Yunanistan’da 9 şehrimizde iftar programları gerçekleştirdik. Edirne iftarımızda da tüm Balkanlardaki soydaşlarımızla bir araya geldik. Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne platformuyla tarihten ve kültürümüzden gelen kardeşliğimizi pekiştirmek, ilişkilerimizi güçlendirmek amacıyla dış ticaret ve yatırım, turizm, kültür ve sanat, tarım, eğitim, gençlik ve spor, yerel yönetimler ve STK'lar, doğal afet ve insani yardım gibi konularda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Hedefimiz, sınırları aşan dostlukları, kardeşliğimizi pekiştirmek, gönül birliği oluşturarak, tarihi bağlarımızı güçlendirmek ve ortak bir geleceği hep birlikte inşa etmektir" dedi.
Konuşmaların ardından program, öğrencilerden oluşan semazenlerin gösterisiyle sona erdi.