Rize Haber meritbet balmoral resort
Rize
Kapalı
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Doç. Dr. Sinem Ünaldılar: Türkiye, arabulucu kimliğiyle yeniden pozisyon alıyor

Doç. Dr. Sinem Ünaldılar: Türkiye, arabulucu kimliğiyle yeniden pozisyon alıyor

Doç. Dr. Sinem Ünaldılar: Türkiye, arabulucu kimliğiyle yeniden pozisyon alıyor

İZMİR,(DHA)-İZMİR'in Ege Üniversitesi (EÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, "Türkiye, arabulucu kimliğiyle yeniden pozisyon alıyor. Türkiye, savaşın ilk günlerinden bu yana Rusya-Ukrayna krizinde aktif bir arabuluculuk rolü üstleniyor. Bu çaba, Türkiye'nin uzun süredir uluslararası düzeyde emek verdiği bir pozisyon" dedi.

EÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, dış politikanın sıcak gündemi olan Rusya-Ukrayna-Türkiye ilişkileri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Ünaldılar, Türkiye'nin uluslararası sistemdeki stratejik rolüne dikkat çekti. Türkiye'nin, Rusya- Ukrayna sorununda iki tarafla da konuşabilen nadir aktörlerden biri olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ünaldılar, "Türkiye, arabulucu kimliğiyle yeniden pozisyon alıyor. Türkiye, savaşın ilk günlerinden bu yana Rusya-Ukrayna krizinde aktif bir arabuluculuk rolü üstleniyor. Bu çaba, Türkiye'nin uzun süredir uluslararası düzeyde emek verdiği bir pozisyon. 2022'deki Antalya Diplomasi Forumu'nda Lavrov ve Zelenski'yi bir araya getiren bir görüşme gerçekleşmişti. İstanbul'da gerçekleşecek olan barış görüşmeleri ve tahıl koridoru girişimiyle Türkiye, diplomatik kapasitesini bir kez daha gösterdi. Barış yönünde atılacak önemli bir adımda Türkiye'nin buna dahil olması çok anlamlı olacaktır. Başından beri müzakerelerde yer alma isteğini ortaya koyan Türkiye, bu pozisyonunu yeniden güçlendirme fırsatına sahip olacak" ifadelerini kullandı.

'AVRUPA İÇİN YENİDEN STRATEJİK BİR ORTAK HALİNE GELİYOR'

Rusya-Ukrayna Savaşının transatlantik ilişkilerin doğasına doğrudan etki ettiğini dile getiren Doç. Dr. Ünaldılar, "Savaşın ilk yıllarında Biden yönetimi ile Avrupa Birliği arasındaki yakın iş birliği, transatlantik ittifakını yeniden canlandırdı. NATO'nun Madrid Stratejisi'ne de yansıyan bu iş birliği, Avrupa ve Amerika'nın ortak tehdit algısıyla şekillendi. Ancak Trump'ın yeniden iktidara gelmesiyle bu birliktelik sorgulanmaya başladı. Trump'ın Amerika'nın Ukrayna'ya desteği çekebileceği yönündeki açıklamaları, Avrupa ile arasındaki dayanışma duygusunu zayıflattı. Avrupa Birliği bu duruma karşı kendi savunma kapasitesini artırmaya yöneldi. Army Europe ve European Readiness 2030 gibi girişimler, Avrupa'nın savunma özerkliğini güçlendirme arayışının bir parçası. Bu da Türkiye'yi Avrupa için yeniden stratejik bir ortak haline getiriyor" dedi.

'DAHA DEĞERLİ BİR AKTÖRE DÖNÜŞEBİLİR'

Doç. Dr. Ünaldılar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Birliği ile ilişkilerinde sorunlar yaşamış bir ülke olarak Türkiye, güvenlik ve savunma konularındaki yetkinliği sayesinde yeniden önemli bir aktör olarak gündeme geldi. Türkiye'nin NATO içindeki ikinci büyük orduya sahip olması ve savunma sanayindeki ilerlemeleri, AB'nin Türkiye'yi yanına alma ihtiyacını artırabilir." Rusya-Ukrayna savaşının geleceğine dair öngörülerini paylaşan Doç. Dr. Ünaldılar, "Taraflar ekonomik ve siyasi olarak yıprandı. Tarafların kendi halklarına bir zafer sunma mecburiyeti, barış sürecini zorlaştırsa da tarafsızlık, Kırım ve doğu bölgelerinin statüsü gibi başlıklar üzerinden müzakereler yürütülebilir. Trump'ın baskıları ve Batı'nın desteğinde yaşanan yorgunluk, süreci hızlandırabilir. Barış müzakerelerinin ne kadar süreceği belirsiz olsa da kısa vadede kanın durması yönünde gelişmeler beklenebilir" diye konuştu.(DHA)

FOTOĞRAFLI