Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Rize’de Çaykur işçileriyle bir araya gelerek toplumsal sorunları değerlendirdi. Ziyaretinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aslan, çay üreticileri, emekliler ve diğer toplumsal kesimlerin sorunlarını dinleyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Aslan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı TBMM’de konuşturma isteği ile Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özel’in terör suçlamasıyla gözaltına alınmasının çelişkili olduğunu belirterek, Türkiye’deki siyasi ortamın karmaşıklığını gözler önüne serdi. “Bir yandan barıştan söz edilirken diğer yandan muhalif kesimlere yönelik baskı ve operasyonların devam etmesi büyük bir çelişki yaratıyor” dedi.
2011-2013 yılları arasında yaşanan çözüm sürecine de değinen Aslan, o dönemde barışın sağlanmasının önemini vurguladı. Ancak sürecin yeterince şeffaf yürütülmediğini ve net bir sonuca ulaşılmadan sona erdiğini belirtti. Bugünkü siyasi ortamda iktidarın barış sürecine yönelik gerçek bir niyet taşımadığını ifade eden Aslan, “İktidar, barış söylemlerini kullanarak kendi gücünü pekiştirme amacında” diye konuştu. Kayyum atamalarının artarak devam etmesinin tehlikeli bir gidişat olduğuna dikkat çekti.
Aslan, kayyum atamalarının yalnızca yerel yönetimlere değil, Türkiye genelindeki demokratik sürece de zarar verdiğini belirterek, “Bugün Hakkari’ye, Van’a kayyum atanıyorsa, yarın İstanbul, İzmir veya Ankara için böyle bir adımın atılmayacağının garantisi yok” uyarısında bulundu. İktidarın, siyasi muhalefeti bölme ve baskı altına alma çabalarını sürdürdüğünü savunan Aslan, bu durumun seçimlerde yaşanan oy kaybı ve yenilgilerden sonra hızlandığını dile getirdi.
Son olarak, toplumsal bir birlik ve mücadele çağrısı yapan Aslan, iktidarın bu politikalarının toplumsal barışı sağlamaktan ziyade kendi iktidarını koruma amacına hizmet ettiğini vurguladı. “Bu tuzağa düşmemek, demokratik hakları ve toplumsal birlikteliği savunmak büyük önem taşıyor” dedi.
Aslan, Rize’deki ziyaretinde toplumsal sorunların çözümüne yönelik samimi ve açık bir tartışma ortamının önemine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu karmaşık süreçten çıkış yolu bulması gerektiğini ifade etti.