Tokat, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken, Anadolu'nun önemli şehirlerinden biridir. Tarihte birçok farklı isimle anılan bu şehir, "Comano Pontika", "Komana", "Evdoksia", "Dokia", "Dokat", "Kah-Cun", "Sobaru", "Darün-Nusret", "Darün-Nasr" gibi isimlerle bilinmiş ve son olarak "Tokat" ismiyle anılmıştır. Tokat'ın adının kökeniyle ilgili çeşitli rivayetler bulunmakta, bunlardan bazıları Togayıt Türkleri’nden veya "Toh-kat" (surlu şehir) kelimesinden türediğini iddia etmektedir. Evliya Çelebi, Tokat Kalesi’nin Amalika Kavmi’nden efsanevi bir kahraman olan “Dok-Ad” tarafından yapıldığını ve şehrin isminin buradan geldiğini belirtmektedir.
Tokat, M.Ö. 5500'lere dayanan uzun ve zengin bir tarihe sahiptir. Bu topraklar, Hatti, Hitit, Frig, Med, Pers, Büyük İskender, Pontus, Roma, Bizans, Arap, Danişment, Anadolu Selçuklu, İlhanlı, Beylikler ve Osmanlı dönemleri gibi 14 devlet ve 5 beyliğe ev sahipliği yapmıştır. Yapılan arkeolojik kazılar, bölgenin Kalkolitik Çağ’dan itibaren yerleşime açık olduğunu göstermektedir. Erbaa’da Horoztepe, Zile’de Maşathöyük, Sulusaray’da Sebastapolis, Merkez ilçede Komana antik kentleri, Zile ve Niksar'daki tarihi kaleler, Roma döneminden kalma Tokat Kalesi ve diğer tarihi eserler, bu şehrin zengin tarihini sergilemektedir.
Tokat, alimler, şairler ve tarihi kişiliklerin yetiştiği bir şehirdir. Mevlana, İbn-i Kemal, Gazi Osman Paşa, Zileli Talibi ve Ceyhuni gibi isimler bu topraklarda yaşamıştır. Şehrin doğal güzellikleri, tarihi dokusuyla iç içe geçmiş bir yapı sunar. Tokat'ta bakırcılık, yazmacılık, dokumacılık, ahşap oymacılığı, kuyumculuk, demircilik ve dericilik gibi geleneksel el sanatları günümüzde de yaşatılmaktadır. Ayrıca, Tokat, Anadolu'nun 20. yüzyıla kadar devam eden dört özgün seramik merkezinden biri olarak bilinir.
Tokat'ın kültürü, otantik el sanatları ve folkloru ile zenginleşmiş, tarihten gelen çeşitlilikle farklı kültürleri bu topraklarda harmanlamıştır. Bu zengin kültürel mirasıyla Tokat, tarih ve kültür meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen değerli bir şehirdir.
Tokat, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir Anadolu şehridir. Buraya yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken yerler ve tatmanız gereken lezzetler vardır. Bu zenginlikleri gözler önüne seren Tokat, ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunmaktadır.
Tokat, birçok tarihi ve doğal güzelliği içinde barındırır. Bunlar arasında Tokat Kalesi, Ballıca Mağarası, Kaz Gölü, Tokat Saat Kulesi, Taşhan, Niksar Ulu Camii, Niksar Kalesi, Mahperi Hatun Kervansarayı, Ali Paşa Camii, Topçam Yaylası, Zinav Kanyonu ve gölü yer alır. Bu yerler, Tokat’ın zengin tarihi ve doğal güzelliklerini gözler önüne sermektedir. Her biri, şehrin farklı yönlerini ve tarihini yansıtan önemli duraklardır.
Tokat mutfağı, geleneksel lezzetleriyle dikkat çeker. Tokat Kebabı, bu yemeğe özel fırınlarda pişirilen et, sebze ve kuyruk yağından oluşan bölgenin geleneksel bir lezzetidir. Bat, mercimek, düğü, salça ve cevizden yapılan sulu bir karışım olup, Tokat’ın bir diğer yöresel yemeğidir. Keşkek, özel günlerde yapılan nohut ve etten oluşan bir yemektir. Madımak ise hem yemek hem de kültür olarak Tokat’ın önemli bir parçasıdır. Ayrıca, Tokat Tavası, Baklalı Dolma, Etli Dolma, Yavan Dolma, Pehlili Pilav ve daha birçok yöresel lezzet, Tokat mutfağının zenginliğini göstermektedir.
Tokat, Karadeniz Bölgesi’nde yer alır ve 12 ilçeden oluşur. Bu ilçeler; Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Sulusaray, Tokat (merkez), Turhal, Yeşilyurt ve Zile’dir. Her bir ilçe, kendine has tarihi ve kültürel özellikleriyle ziyaretçilere farklı deneyimler sunar. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve zengin mutfağı ile Tokat, her ziyaretçiye farklı bir hikaye ve deneyim vadediyor.
Tokat, Anadolu'nun en eski ve en zengin tarihi ve kültürel mirasına sahip illerinden biridir. Bu şehir, 11 ilçesiyle ziyaretçilere farklı güzellikler sunar. Bu yazıda, Tokat'ın en güzel ilçesi ve mahallesi olarak kabul edilen Niksar ve Gökçeli Mahallesi'ne odaklanacağız.
Niksar, Kelkit Irmağı ve Canik Dağları arasında yer alır ve doğal güzellikleriyle göz kamaştıran bir kenttir. İç Anadolu ile Orta Karadeniz arasında bir geçiş iklimine sahip olan bu ilçe, verimli toprakları sayesinde birden fazla hasat yapma avantajına sahiptir. Roma İmparatoru Hadrianus döneminde Neocaeserea (Niksar) adını alan bu kent, Büyük Pontus eyaletinin metropolisi olmuş ve Anadolu'nun siyasi merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Danişmendli Türk Devleti ve Tacettin Oğulları Beyliği'nin başkenti olan Niksar, Türkiye'nin ikinci büyük kalesine ve Anadolu'da ilim öğretiminin başladığı Nizamettin Yağıbasan Medresesi'ne ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihi kent, Danişmendli, Selçuklu ve Osmanlı Türk İslam kültürünün izlerini taşıyan eserleriyle adeta bir açık hava müzesi görünümündedir. Erzurumlu Emrah ve Cahit Külebi'nin anıt mezarları da Niksar'ın ziyaretçilerine sunduğu tarihi ve kültürel değerler arasındadır.
Gökçeli Mahallesi ise Niksar'ın tarihi ve doğal güzelliklerini barındıran, şehrin en güzel mahallelerinden biri olarak kabul edilir. Bu mahalle, Niksar'ın tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra, doğal güzellikleriyle de ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Gökçeli Mahallesi, Tokat'ın ve özellikle Niksar'ın zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtan önemli bir noktadır.