‘SURİYE’DE YENİDEN BİR GÜNEŞ DOĞUYOR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'daki il kongresinden sonra, AK Parti Ordu 8’inci Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Başpehlivan Recep Kara Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen kongrede açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ferdi Tayfur'un ‘İçim Yanar’ şarkısı ile sahneye çıktı. Erdoğan, Ferdi Tayfur’un ruhuna Fatiha okuyarak konuşmasına başladı. Erdoğan, “Güney sınırlarımızın hemen ötesinde adeta tarih yeniden yazılıyor. Şu anda Suriye’de yeniden bir güneş doğuyor. Buram buram oryantalizm kokan Ortadoğu bataklığı dışında şimdiye kadar dillerinden hiçbir cümle duymadık. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ne işimiz var sorusu haricinde herhangi bir politikalarına da rastlamadım" dedi.

Ordu’ya 22 yılda yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 345 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını belirtti. Erdoğan, “Bizim için her görev aynı zamanda ülke ve millet için tutulan bir nöbettir. AK Parti içerisinde ene yoktur, enaniyet yoktur, ben ve bencillik yoktur, biz vardır. Bu kadronun mensupları arasında makam ihtirası değil, millete hizmet aşkı, memlekete hizmet tutkusu vardır. Muhalefet partileri rant ve koltuk hırsı ile her gün kendi içlerinde kavga ederken, biz sadece ülkemize ve milletimize hizmetle meşgulüz. Gözümüz, milletimizden başka kimseyi görmüyor, kalbimiz sadece ve sadece Türkiye için çarpıyor. Büyük ve güçlü Türkiye hayalinin peşinden koşuyoruz. 22 yıldır sürdürdüğümüz millete hizmet yolunda Ordu daima bizimle oldu, bizim yol arkadaşımız oldu. Gözü dışarıda olanlar, siyasi takvimlerini yurt dışındaki aktörlere göre ayarlayanlar, Ordu’yu anlayamaz. Parti içi mücadeleden, ayak oyunlarından, kurultay kavgalarından başını kaldıramayanlar, dibi bulanık ittifaklara bel bağlayanlar Ordu’yu anlayamaz. Hasetle, polemikle, kendi kendini tekzip eden söylemler ile siyasetçilik oynayanlar, Ordu’yu elbette anlayamaz” dedi.

‘SIFIRDAN BAŞLAYIP BİTİRDİKLERİ TEK BİR PROJE YOK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 ay öncesinde meydanlarda milleti vaat yağmuruna tutanların içler acısı halini inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Kim ne vaat ediyorsa benden 5 fazlası diyerek, bir sürü söz verdiler. 'Suyu bedava yapacağız, ulaşımı ucuzlatacağız, kimsenin ekmeği ile oynamayacağız, kimsenin hayatına müdahale etmeyeceğiz, kimseyi dışlamayacağız' dediler ama koltuğa oturduktan sonra verdikleri bu sözlerin hepsinin üzerine kalın bir sünger çektiler. Fiyatı düşüreceklerini söyledikleri hizmetin tamımın fiyatı 5-6 kat arttı. Hısım, akraba, ahbap, eş ve dost çiftliğine çevirdikleri belediyeleri adeta talan ediyorlar, adeta yağmalıyorlar. Konserler üzerinden alengirli ihaleler üzerinden yapılan yolsuzlukları, hırsızlıkları ve soygun düzenini burada saymıyorum. Ortada gururla gösterebilecekleri bir eserleri yok. Sıfırdan başlayıp bitirdikleri tek bir projeleri yok. Sultan Ahmet’te şadırvanın musluğunu değiştirmiş, yaptıkları bu” diye konuştu.

‘SGK’YI BATIRMAK BİR CHP GELENEĞİ’

SGK'ya birikmiş prim borcu en yüksek 10 belediyeden 7'sinin CHP'li yerel yönetimler olduğunu ifade eden Erdoğan, “Ortada hizmet, eser, proje, yatırım yok ama bakıyorsunuz Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçları katlanarak artıyor. SGK’yı batırmak anladığımız kadarıyla bir CHP geleneği. Eski genel başkanlarının akılda kalan tek icraatı, SSK’yı batırmaktı. Maşallah yeni genel başkan da bu konuda selefini hiç aratmıyor. Biz, bunları yüzlerine söyleyince de beylerin konforu bozuluyor, hemen saldırıya geçiyorlar. Akıl, basiret ve ahlak sahibi herkes şunu kabul edecektir ki dünyanın hiçbir yerinde devletin herhangi bir kurumu alacağının peşine düştüğü için eleştirilmez, yerilmez, hedef tahtasına konulmaz. Borcun ifasını istemek suç değildir, kabahat değildir. Utanılacak bir tutum ise hiç değildir. Asıl yüz kızartıcı olan, asıl mahcup olunması ve hicap duyulması gereken birikmiş borcu ödememek, daha kötüsü bundan kötüsü, kaçmaya çalışmaktır. Bu ister devletin bir kurumu, ister şahıs olsun fark etmez. Öncelikle bu ahlaki çizginin çok net biçimde çizilmesi gerekiyor ancak muhalefetin afaki tepkisine bakıldığında tam zıddı bir durum söz konusu. Sırf 'alacağını talep etti' diye ellerinden gelse SGK’yı linç edecekler. Herhalde böyle bir pişkinlik örneğine, böyle bir arsızlığa CHP haricinde kanaatimce başka hiçbir yerde rastlanamaz. SGK’ya birikmiş prim borcu en yüksek 10 belediyenin 7’si CHP’li yerel yönetimler. Bunların ilk sırasında 10 milyar TL eski para ile 10 katrilyon lira ile ana muhalefetin 25 yıldır yönettiği İzmir Büyükşehir Belediyesi yer alıyor. Sayın Özgür Özel, son günlerde çeyrek altın hesabını yapmayı çok seviyor. İzmir Büyükşehir’in SGK’ya kaç çeyrek altın borcu var? Varsın bunu da bir zahmet kendisi çıkartsın. Belediyelerin, SGK’ya borç stoğunun yüzde 70’i yine ana muhalefete ait. Türkiye’nin SGK’ya en borçlu 30 belediyesinden 23’ü, yine CHP’li. İlçe belediyelerinin sadece yüzde 34’ü ana muhalefete mensupken, SGK borçlarının yüzde 65’i bunlara ait” dedi.

‘BİR BELEDİYENİN CHP’YE GEÇTİĞİNİ 2 ŞEYDEN ANLIYORSUNUZ’

'Bir belediyenin CHP’ye geçtiğini 2 şeyden anlıyorsunuz' diyen Erdoğan, “Birincisi belediye hizmetlerinin standardı aniden düşüyor, otobüsler gelmiyor, çöpler toplanmıyor, sular akmıyor, köprüler, yollar, alt ve üst geçitler artık yapılmıyor. İkincisi ise SGK’ya olan borçları katlanarak artıyor. Mart 2024 yılından bu yana hepsi CHP’li olan en borçlu 6 belediyenin SGK’ya borcu, yüzde 40 ile yüzde 100 oranında yükseldi. Tabii bu 6 aylık dönemde yemeği kimin yediğini en iyi Özel bilir. Belediye deyince Özel’in aklına ilk yeme kavramı gelmesi ise kuşkusuz ibretlik bir durumdur. Bunların belediyeleri arpalık olarak gördüklerini biz zaten söylüyorduk ama Özel de kendi ağzı ile bu hakikati ikrar etmiş oldu. Nereden bakarsanız bakın ortada art niyetli bir yaklaşım var. Sayın Özel’in dediği gibi şimdi biz buna sessiz mi kalalım? SGK’nın CHP’li belediyeler eliyle felç edilmesine göz mü yumalım? İşçinin, emeklinin, esnafın, memurun, iş verenin hakkının yenilmesine rıza mı gösterelim? CHP’nin bizden beklediği budur, Sayın Özel’in bu kadar feveran etmesinin, kimi belediye başkanlarının bu derece çirkinleşmesinin yegane sebebi de budur. İstismar siyasetinin içinde 22 yıl boyunca biz olmadık, şimdi de yokuz. Muhalefetin kısır gündeminin bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz. Parti içi iktidar mücadelelerini, milletin gözünden kaçırmak için kurdukları tuzaklara düşmedik, düşmeyeceğiz. CHP olarak bir kriz yaşıyorlar ama bunun farkında bile değiller. Eleştirmekten, olmazlara anlatmaktan başka siyaset zaten bilmiyorlar. Türkiye’nin meselelerine dair doğru düzgün tek bir önerileri dahi yok. Bölgemizdeki gelişmeleri analiz edecek ne kapasiteleri ne de kadroları var” diye konuştu.

‘SURİYE’DE YENİDEN BİR GÜNEŞ DOĞUYOR’

Erdoğan, “Güney sınırlarımızın hemen ötesinde adeta tarih yeniden yazılıyor. Bakıyorsunuz, CHP’li siyasetçiler olayları anlamaya dahi çalışmıyor. Özgür Özel bize Suriye’ye gidin diyordu. Ne oldu? Biz Suriye’ye adım atmadık ama Suriye’yi her yönüyle ele almak sureti ile şu andaki hale getirdik. Şu anda Suriye’de yeniden bir güneş doğuyor. Buram buram oryantalizm kokan Ortadoğu bataklığı dışında şimdiye kadar dillerinden hiçbir cümle duymadık. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ne işimiz var? Sorusu haricinde herhangi bir politikalarına da rastlamadım. Eski genel başkanları ara sıra kendini hatırlatmak için sosyal medyada bir şeyler karalıyor ama kendi partisi de dahil kimse dikkate almıyor. Sürekli gündeme gelme hevesi bay Kemal’i kimi zaman komik, kimi zaman da trajikomik durumlara düşürüyor. Ne diyelim? Allah CHP’li vatandaşlarımıza sabır versin” dedi.

‘ANKARA’YI, KARADENİZ’İ VE GÜRCİSTAN’I BİRBİRİNE BAĞLAYACAĞIZ’

Karadeniz Sahil Yolu Projesi ile Ankara'yı, Karadeniz'i ve Gürcistan'ı birbirine bağlayacaklarını ifade eden Erdoğan, “Samsun’dan Sarp’a kadar uzanan Karadeniz sahil demir yolu projesiyle Ankara’yı, Karadeniz’i ve Gürcistan’ı birbirine bağlayacağız. Bu proje, sadece bölgemiz için değil, ülkemiz için de stratejik öneme sahip. Samsun’dan başlayarak Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize güzergahını takip eden bu projeyle Doğu Karadeniz’in tüm şehirleri birbirine bağlanacak. Ordu da bu proje sayesinde ilk kez demir yolu ile tanışacak. Bu, sadece ulaşımı değil aynı zamanda ticareti, turizmi ve sosyal hayatı da canlandıracak” dedi. (DHA)

ORDU/DHA

FOTOĞRAFLI