Erkan ALTUNTAŞ/AKSARAY, (DHA)- AKSARAY'da 11 yıl önce emekli olup köyüne dönen Hüseyin Duru (60) ile eşi Şenay Duru (59), babaannesinden miras kalan çoğunluğu taşlık 10 dekar alanı, 1500 meyve ağacı ve 400 gül dikip bahçeye dönüştürdü. Duru, "Burada ağaç olmayacağını, boşa uğraştığımı ve hatta deli olduğumu bile söyleyenler oldu. Çok emek verdim. 1500'e yakın ağaç dikip, ağaçlar tutunca barajın yakınındaki alandan 160 traktör toprak çektirerek yeşillendirdim" dedi.
Kent merkezinde oturan inşaat işçisi Hüseyin Duru, 11 yıl önce emekli oldu. Duru, ardından da eşi Şenay Duru ile merkeze 35 kilometre uzaklıktaki 298 nüfuslu Çatalsu köyüne yerleşti. Burada babaannesinden miras kalan çoğunluğu taşlık olan atıl vaziyetteki 10 dekar alana ağaç ve çiçek dikip, araziyi bahçeye çevirdi. Şehirde yaşamaktan yorduğunu belirten 2 çocuk babası Hüseyin Duru, şunları söyledi:
''Şehirde yaşamı terk ederek köyüme döndüm. Şehir usandırdı ve yordu beni. Babaannemden kalma 10 dekar taşlık ve atıl alanda ne yaparız diye eşimle düşündük. 2013 yılında emekli oldum. Gelip araziye baktığımda kendi köylülerim, burada ağaç olmayacağını, buranın taş olduğunu, boşa uğraştığımı ve hatta deli olduğumu bile söyleyenler oldu. Fakat kaya yapısı çok sert değildi, yumuşak bir kayaydı. Çok emek verdim. Kazmayla kazdım. 1500'e yakın ağaç dikip, ağaçlar tutunca barajın yakınındaki alandan 160 traktör toprak çektirerek yeşillendirdim. Buranın eski hali, yandaki arazi gibiydi hatta daha fazla taşlıktı.''
'ÖRNEK ALANLAR OLDU'
Bahçede yetişen ürünlerden kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra satış da yaptığını belirten Duru, ''Emek, çaba ve sabır lazım. Ağaçlardaki meyveleri toplayıp kendi meyve ihtiyacımızı karşılıyoruz. Geri kalan kısmını da yaş veya kuru olarak satıyoruz. Yine gülleri de toplayıp reçel yapıyoruz. Onu da kendi ihtiyacımız sonrasını satıyoruz. Bahçede aralara fasulye ve nohut gibi bakliyatlar ektik ve onları da kendimiz üretiyoruz. Fermente edilmiş ürünleri tüketmiyoruz. Bizim bahçemizi örnek alıp ağaç dikenler de oldu'' dedi.
Şenay Duru ise "Eşim mutluysa ben de mutluyum. Bahçemizde günümüz, gül ve sebze, meyve toplamakla geçiyor. Mutluluğumu ise eşime borçluyum. Şehirde sabah dışarı çıkınca her şey parayla. Köyde ise böyle değil. Doğada kendi yiyeceğini doğal ve organik olarak üretiyorsun. Bu şekilde hem ruhen, hem de bedenen sağlığına kavuşmuş oluyorsun. Köye geldiğim için çok memnunum. Artık şehre gidince başımız ağrıyor. Emekliler için köy bence birebir yaşam alanı. 36 yıllık evliyiz ve birbirimizi severek evlendik" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI