Rize Haber
Rize
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Fındığın genotipleri Marmara, Ege ve Doğu Anadolu'da da araştırılıyor

Fındığın genotipleri Marmara, Ege ve Doğu Anadolu'da da araştırılıyor

Fındığın genotipleri Marmara, Ege ve Doğu Anadolu'da da araştırılıyor

GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Fındık Araştırma Enstitüsünce yürütülen "Fındık Genetik Kaynakları" projesi kapsamında 5 yılda Marmara, Ege ve Doğu Anadolu'da farklı özellikler içeren fındık genotiplerine ulaşılması planlanıyor.

Enstitü Müdürü Aysun Akar, AA muhabirine, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün değerlendirme toplantıları sonucunda 4 projelerinin desteklenmesinin uygun görüldüğünü söyledi.

Destek almaya hak kazanan projelerden birinin de "Fındık Genetik Kaynakları" adlı proje olduğunu belirten Akar, bu projenin uzun yıllardır devam eden çalışmanın bir parçası olduğunu ifade etti.

Akar, fındık genotiplerinin araştırılmasına yönelik geçmiş yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi'nde araştırmalar yaptıklarını anımsatarak, "Ardından Güneydoğu Anadolu'nun, Akdeniz'in ve İç Anadolu'nun bazı illerinde bazı ufak alanlarda bize gelen bilgiler doğrultusunda araştırmalar yaparak yeni fındık genotipleri elde ettik." dedi.

Elde edilen yeni genotipleri tanımladıklarını, farklılıklarını ortaya koyarak arazi gen bankalarına aktardıklarını vurgulayan Akar, "1969 yılından bugüne kadar 460 farklı genotipi elde ettik, topladık. Bunlar enstitümüzdeki arazi gen bahçesinde muhafaza ediliyor." diye konuştu.

Akar, bitkinin boyu, gelişme kuvveti, fındıktaki dip sürgünü verme ve yaprak açma durumu, meyve şekli, randımanı, kabuk kalınlığı gibi bir çok özelliğini incelediklerini, ciddi farklılıklar tespit edilenleri gen bankasına aktardıklarını dile getirdi.

Çalışmaların dolaylı olarak ülkenin biyoçeşitliliğinin korunmasına katkı sağladığına işaret eden Akar, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eşi Emine Erdoğan da biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili himayesinde çok değerli projeler yürütmekte ve biz de bu projeye dolaylı yoldan katkı yaptığımız için gururluyuz ve mutluyuz." ifadelerini kullandı.

- Proje biyolojik çeşitliliğin korunması açısından önemli

Akar, proje kapsamında yapılacak çalışmalarla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Önümüzdeki 5 yıl boyunca Marmara, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerindeki bazı illerde fındık materyali toplayacağız. Bunlar Doğu Anadolu'da Bitlis, Van, Marmara'da Tekirdağ, Çanakkale ve Balıkesir, daha da güneye inersek Muğla ve Aydın gibi iller. Bize oradaki tarım teşkilatından, ziraat odalarından, üreticilerden gelen bildirimler doğrultusunda fındık materyallerini toplayacağız."

Geçmiş yıllarda farklı bölgelerde yaptıkları çalışmalar sırasında dağ başında, kayalıklar arasında, çok kıraç alanlarda da fındık bulduklarını belirten Akar, "2 bin rakıma yakın yerlerde de yetişen ve hala meyve veren fındıklar bulduk ve bunları gen bahçemize getirdik." bilgisini verdi.

Akar, özellikle Ege'de kurak koşullarda da yetişebilen fındık genotipleri bulacaklarını tahmin ettiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Biyolojik çeşitliliğimizin korunması, daha da değerlisi ebeveyn materyal olarak ıslah çalışmalarında kullanılması önemli. Önümüzdeki on yıllar boyunca beklediğimiz iklim krizinde, ekstrem iklim koşullarına dayanıklı, kaliteli meyve veren fındıkların elde edilmesi, ıslah çalışmaları ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından bu çalışmamız çok önemli."