Rize’nin doğal güzellikleriyle tanınan Handüzü Yaylası, yeni turizm projeleri nedeniyle bir kez daha tartışmaların odağında. Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender, yaylanın Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilan edilmesine tepki gösterdi. Kalender, yaylanın geleceği için daha kapsamlı ve doğayı koruyucu bir planlama yapılmasının şart olduğunu belirtti.

Yaylaların İnşaat Alanına Dönüşmesine Tepki

Ceyhun Kalender, mevcut turizm projelerinin yerel halkın çıkarlarını yeterince gözetmediğine dikkat çekti. Kalender, “Turizm adı altında yapılan bu girişimler, yaylacılık kültürünü olumsuz etkiliyor ve hayvancılık gibi geleneksel faaliyetleri tehdit ediyor. Handüzü Yaylası’nın tamamının turizm alanı ilan edilmesi, yerel halkın ekonomik ve kültürel kayıplar yaşamasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.

Geçmişteki Deneyimler Uyarı Niteliğinde

2014 yılında Handüzü Yaylası’nın Tabiat Parkı ilan edilmesi sürecini hatırlatan Kalender, o dönemde de benzer kaygıların dile getirildiğini vurguladı. “O dönemde park alanı sınırlandırıldı ancak yapılan tesisler zarar etti ve yaylanın kirlenmesine yol açtı. Bugün alınan kararlar, geçmişte yapılan hataların tekrarını getirebilir” dedi.

Doğa Turizmi Modelleri İçin Alp Dağları’ndan İlham

Kalender, Batı’daki doğa turizmi modellerine dikkat çekerek, Alp Dağları gibi örneklerden ders çıkarılması gerektiğini belirtti. “Turizm için dağları, yaylaları ve ormanları inşaat alanına çevirmeye gerek yok. Doğayı koruyarak turizmi ve yerel ekonomiyi bir arada geliştirmek mümkün” şeklinde konuştu.

Yeni Planlama Talebi

Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, bölgenin tarım ve hayvancılık potansiyelini öne çıkaran, çevreyi koruyan ve yerel halkın kaygılarını dikkate alan bir planlama yapılmasını talep ediyor. Kalender, “Dağlar, meralar, ormanlar ve akarsular hepimizin ortak malıdır. Bu alanları korumak hem vatandaşın hem de ilgili kurumların en temel görevidir” dedi.